evrenos gazi
1- Turkiye'de arabalar pahali. Cok para vermem. 30-50 bin arasi optimum givenlik donanimi olan dizel bir tane alir hurdaya cikana kadar binerim. Bir cirpida mercedes alacak gucum bile olsa linea, 301 vb araclar alabilirim. 2- Marka takintim var. o markanin bir modeli olmazsa kafayi yerin. 3- Surus k
1- Turkiye'de arabalar pahali. Cok para vermem. 30-50 bin arasi optimum givenlik donanimi olan dizel bir tane alir hurdaya cikana kadar binerim. Bir cirpida mercedes alacak gucum bile olsa linea, 301 vb araclar alabilirim.
2- Marka takintim var. o markanin bir modeli olmazsa kafayi yerin.
3- Surus keyfine onem veririm ve sadece o keyfi almak icin cok eski arabadan tut cok lukse bile binebilirim.
4- cok zenginim. Muhakkak olabildigince luks araclara binerim.
5- siradisi tasarimi olan araclara binerim (cactus, twingo vs).
6- c sinifi onemli. Astra megane corolla focus gibisinden sasmam.
7- illa ki suv, cip veya pickup olmali. Ya da mov turu de olabilir.
2- Marka takintim var. o markanin bir modeli olmazsa kafayi yerin.
3- Surus keyfine onem veririm ve sadece o keyfi almak icin cok eski arabadan tut cok lukse bile binebilirim.
4- cok zenginim. Muhakkak olabildigince luks araclara binerim.
5- siradisi tasarimi olan araclara binerim (cactus, twingo vs).
6- c sinifi onemli. Astra megane corolla focus gibisinden sasmam.
7- illa ki suv, cip veya pickup olmali. Ya da mov turu de olabilir.
0
8- İstanbul'da yaşıyorum, metro ile 15 dakikada işe gidebiliyorken araba alıp trafik/magandalar/cam silen sevimli dostlarla muhatap olmuyorum. Araba lazım olduğunda kiralama yoluna başvuruyor, her defasında farklı bir aracın keyfini sürüyorum.
0
Birinci seçeneğin benzinlisi uyar bana. Devlete de 1.5 porsiyon araba ısmarlamak istemiyorum. Bu yüzden işimi görecek, mümkün olduğunca güvenli en ekonomik araba benim için en iyi arabadır. Estetik, konfor, performans düşünecek hal bırakmadılar sağolsunlar.
Bu şartlarda da 301-linea kullanacağıma focus,civic vb. kullanırım tabi.
Bu şartlarda da 301-linea kullanacağıma focus,civic vb. kullanırım tabi.
0
1-2012'de opel corsa dizel bir araç aldım. 5 yıl doldu. bir 5 yıl daha binip satmayı düşünüyorum. bir çırpıda bwm alacak gücüm var ama sıfır araba almak bundan sonra bana biraz ahmaklık gibi geliyor. sigortam 600 kaskom 800 yıllık vergi 450 aylık yakıt max. 400 tl. 100 binlik bir araç alsam bu fiyatlar fırlayacak biliyorum. arabaya para aktarana kadar dünyayı gezerim diye düşünüyorum ve vazgeçiyorum.
0
5'e daha yakınım ama şirket aracı kullanıyorum. Araba lükstür maalesef, para yoksa bulaşmamak lazım zatenç.
0
8 için "motorcuyum, kötü havalar için eski bir 4 çeker almayı düşünüyorum (bkz: lada niva)" ekleyebilir miyiz
0
Kısmen 1 derim, dizel veya benzinli farketmez, sorun çıkarmayan ucuz araçlar tercihimdir. Koyacak garajım olsaydı Toyota Hilux alırdım, onu da hurdaya çıkana kadar kullanırdım.
0
Türkiye'de arabalar çok pahalı, o yüzden köklü bir vergi düzenlemesi gelmedikçe kimse bana 0 km araba aldıramaz.
Orta sınıf sıfır arabaya binmektense daha eski lüks marka arabaya binmeyi tercih ederim.
Trafikte çok görülmeyen arabaları satın almaktan çekinmem (coupe, 2 kapı, vb). Alman takıntım yok. Daha arabaya binmeden satarken ne oluru düşünmekten yana değilim.
Orta sınıf sıfır arabaya binmektense daha eski lüks marka arabaya binmeyi tercih ederim.
Trafikte çok görülmeyen arabaları satın almaktan çekinmem (coupe, 2 kapı, vb). Alman takıntım yok. Daha arabaya binmeden satarken ne oluru düşünmekten yana değilim.
0
grv
Hoslanir gibi oldugum bi kiz var. Bir yerde tesadufen tanisip Facebook alip verdikten sonra iki uc sefer bulustuk. Ikimiz sinemaya gittik, yemek yedik vesaire. Kiz surekli kafami karistiriyor. Daha ilk bulustugumuzda saka arasinda daha once kendisine yazan bi kac oglandan bahsetti. Oglan "gozlerin c
Hoslanir gibi oldugum bi kiz var. Bir yerde tesadufen tanisip Facebook alip verdikten sonra iki uc sefer bulustuk. Ikimiz sinemaya gittik, yemek yedik vesaire. Kiz surekli kafami karistiriyor. Daha ilk bulustugumuzda saka arasinda daha once kendisine yazan bi kac oglandan bahsetti. Oglan "gozlerin cok guzel" demis de kesin hoslaniyormus da bilmem ne. Sorduk mu amk. Gidecegi bi aktiviteyle ilgili ona sorular sorarken "sen davetli degilsin" dedi. O bulusmada "taam bu kiz bana ilgi duymuyor" diyip kestirip atmistim ama sonra "senle gorusmek guzeldi\ bi ara tekrar bulusalim" diyip bi sonraki sefere beni bi yere davet etti. Daha sonraki bulusmalardan birinde Facebook'a insanlarin sadece mutlu hissettikleri anlarda fotograf cekip koyduklari gibi bir muhabbetin uzerine 'fotograf cekinelim' diyince 'su an benim icin mutlu bir an degil' falan diyerek boyle gulerken laf arasindan laf sokuyor surekli. Ama bunu dedigi gun "ders calismam gerek erken ayrilcam" demesine ragmen gecenin sonuna kadar oturdu benle. Diger yandan fiziksel hicbir hoslanma belirtisi gostermiyor.
Ben ufak ufak laflarla kendisine ilgi duydugumu bildirdim saniyorum. Yani film izledigimiz bir gun baska bir kiz da gelmek istemisti, onu davet etmemistim falan onu soyledim. Arada ufak bi hediye verdim filan. En son bu boyle bana ilgi duyduguna dair tek bir isaret gostermeyince sikerler dedim, tamamen iletisimimi kestim. Bi 10-15 gun arasi bi sey yok, akabinde sacma bi soru sordu bana, sanki tamamen sormak icin gibi. Ben de hafifce dalga gectim sorusuyla, sonraki kisimlarda da kisa cevaplar verdim ama yazmaya devam etti bir kac gun. Baya uzun uzun sohbet aciyor. Ben de normal konusmaya basladim ama ne istedigini bilmiyorum kizin. Etrafinda ona ilgi duyan birini bulundurmak mi istiyor, yoksa az biraz da olsa hoslaniyor ama kendini birakmasi zaman aliyor da su anda gardi mi var? Bi sey hakkinda konusurken cat diye konuyu degistiriyor, lafin ortasinda "su anda cok guzel bi sis var" falan diye giriyor, tam bi sey dicem, "gidiyorum ben" diyip gidiyor falan. Tam hoslanacak gibi oluyorum boyle bi sey yapinca "hay sikeyim sisini de seni de" diyip silesim geliyor her yerden. Neyin pesinde, karakteri mi boyle anlamis degilim.
Siktir mi edeyim?
Ben ufak ufak laflarla kendisine ilgi duydugumu bildirdim saniyorum. Yani film izledigimiz bir gun baska bir kiz da gelmek istemisti, onu davet etmemistim falan onu soyledim. Arada ufak bi hediye verdim filan. En son bu boyle bana ilgi duyduguna dair tek bir isaret gostermeyince sikerler dedim, tamamen iletisimimi kestim. Bi 10-15 gun arasi bi sey yok, akabinde sacma bi soru sordu bana, sanki tamamen sormak icin gibi. Ben de hafifce dalga gectim sorusuyla, sonraki kisimlarda da kisa cevaplar verdim ama yazmaya devam etti bir kac gun. Baya uzun uzun sohbet aciyor. Ben de normal konusmaya basladim ama ne istedigini bilmiyorum kizin. Etrafinda ona ilgi duyan birini bulundurmak mi istiyor, yoksa az biraz da olsa hoslaniyor ama kendini birakmasi zaman aliyor da su anda gardi mi var? Bi sey hakkinda konusurken cat diye konuyu degistiriyor, lafin ortasinda "su anda cok guzel bi sis var" falan diye giriyor, tam bi sey dicem, "gidiyorum ben" diyip gidiyor falan. Tam hoslanacak gibi oluyorum boyle bi sey yapinca "hay sikeyim sisini de seni de" diyip silesim geliyor her yerden. Neyin pesinde, karakteri mi boyle anlamis degilim.
Siktir mi edeyim?
0
kiz esasinda akilli da bi kiz. iyi bi fakultede okuyor, hobileri var, bir suru arkadasi var, guleryuzlu falan ama demek ki bunlar kezbanliga engel degil diyorsunuz.
0
Ego booster olarak kullanıyor seni. Okuduğu fakülte bölüm öss puanını falan salla bir daha kız ararken.
0
Kulubeyi güçlendirmeye çalışıyor. Kadro derinliği önemli.
0
Allah düşmanımın başına vermesin böyle kezoları. Birisi vardı aynı bokları yiyodu s*** seni s. Git dedim neyi kimi s***yosun deyip kaçtı gitti:d
Sende aynısını yap bırak gitsin imansız.
Sende aynısını yap bırak gitsin imansız.
0
gneral
arkadaşlar selam,türk liramız dolar euro karşısında eriyor, peki tüm kurlar karşısında mı öyle? değerli olduğu bir kur var mı? yurtdışından alışveriş yaparken o kurdan alışveriş yapsak da kazık fazla kaçmasa :) var mı öyle birşey?
arkadaşlar selam,
türk liramız dolar euro karşısında eriyor, peki tüm kurlar karşısında mı öyle? değerli olduğu bir kur var mı?
yurtdışından alışveriş yaparken o kurdan alışveriş yapsak da kazık fazla kaçmasa :) var mı öyle birşey?
türk liramız dolar euro karşısında eriyor, peki tüm kurlar karşısında mı öyle? değerli olduğu bir kur var mı?
yurtdışından alışveriş yaparken o kurdan alışveriş yapsak da kazık fazla kaçmasa :) var mı öyle birşey?
0
Aslinda dolar yukselmiyor. TL deger kaybediyor. Bu nedenle tum dunyaya karsi deger kaybediyor.
0
Piyasalar dinamiktir: tl dolara karşı değer kaybederken pezoya karşı değer kaybetmez ise insanlar dolarla pezo almak yerine önce tl alıp, tl ile pezo alırlar, böylelikle kar ederler. Piyasa kendi içinde dengesini sağlıyor yani. Bu durum gerçek hayatta az da olsa yaşanmakla beraber bu fırsat, anında ortadan kalkmaktadır(bir başkası, siz işleminizi yapana kadar çoktan parasını exhange edip farklılığı ortadan kaldırmıştır).
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
sb?ben tottenham
sb?
ben tottenham
ben tottenham
0
everton
ama hemen hepsine sempatim var. sevmiyorum dediğim bir takım yok açıkçası.
ama hemen hepsine sempatim var. sevmiyorum dediğim bir takım yok açıkçası.
0
chelsea ve manu dışında uyuz olduğum takım yok sanırım ama man city'i tutuyorum denebilir. gerçi arsenal veya liverpool şampiyon olsa da çok sevinirim
0
Futbollarının bu sezon aşırı keyif vermesi nedeniyle liverpool. İzlerken İŞTE FUTBOL BU YA diye bağırasım geliyor, çok akıcı ve keyifli oynuyorlar.
0
ben leicester city.
her sene değişiyor benim desteklediğim takım. di matteo zamanı chelsea, van nistelrooy'lu united, vassell ve cole'lu city, hamann, alonso, kewell, cisse, baros, morientes'li liverpool, henry, bergkamp, viera'lı arsenal...
her sene değişiyor benim desteklediğim takım. di matteo zamanı chelsea, van nistelrooy'lu united, vassell ve cole'lu city, hamann, alonso, kewell, cisse, baros, morientes'li liverpool, henry, bergkamp, viera'lı arsenal...
0
Kırmızı şeytanlar!
Van der Sar, Scholes ve Giggs'li ManU'ya bi tutuldum, sonra altın dönemlerinde iyice perçinlendi sempatim.
Van der Sar, Scholes ve Giggs'li ManU'ya bi tutuldum, sonra altın dönemlerinde iyice perçinlendi sempatim.
0
liverpool- manu severim. city' pepden dolayı biraz sempatim oluştu. gerisini at çöpe. xd
0
halen
Sinemaya gideyim diyorum da vizyonda güzel film var mı ? Her türden görüşlere ve zevke açığım. Hatta tiyatro oyunu da olur fakat Avrupa Yakasında olursa süper olur. Teşekkürler.
Sinemaya gideyim diyorum da vizyonda güzel film var mı ? Her türden görüşlere ve zevke açığım. Hatta tiyatro oyunu da olur fakat Avrupa Yakasında olursa süper olur.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
Fantastik canavarlar oldukça güzeldi bence, eğlenceli bir film olmuş. Tavsiye ederim. :)
0
Arrival çok iyi. Uzun zamandır izlediğim en iyi bilim kurguydu.
0
arrival sinemada izlemelik değil bence
daha aksiyonlu yada komik film seçin derim.
daha aksiyonlu yada komik film seçin derim.
0
sorunvar
Özellikle erkeklere soruyorum .Dürüst olun bu işi hiç yaptınız mı ? Yapan sizce aptal mdir ?
Özellikle erkeklere soruyorum .Dürüst olun bu işi hiç yaptınız mı ? Yapan sizce aptal mdir ?
0
Aptallik degildir ama lezzetli bir yemek yerine hamburger kola yemekten farksizdir.
0
Yapmadım.
Her yapana aptal demek istesem de bu tercihin sebebini öğrenmeden diyemem sanırım.
Her yapana aptal demek istesem de bu tercihin sebebini öğrenmeden diyemem sanırım.
0
Hiç yapmadım. Aptallık değil. Gerçek kadınlara ulaşmak için güzel bir seçenek. Normal şartlarda karşılaşamayacağın bir Rusla birlikte olmanı sağlıyor.
0
eğer tüm çabalarına rağmen sevgilin olmuyorsa sen de cinselliği yaşamayı takıntı yaptıysan yolda çiftler görünce sinirin bozuluyorsa değildir ama seni nazsız kaprissiz seven bir kadın varsa bence öyledir tabi kişinin kendi tercihidir kimseye laf etmek düşmez.
0
bence insanları buna yönlendirmek hem tecavüz oranını azaltır hem emekçi kadınlara gelir sağlar.
0
Yapmadım ben hiç ama aptallık olduğunu düşünmüyorum. Çok istiyorsan, buna ayıracak paran varsa, sağlık konusunda da rahatsan (kadının raporu falan varsa) yapılabilir bence.
0
yapmadım yapmayı da düşünmüyorum isteyen yapabilir ama @bohr atom modeli tecavüz oranıyla ilgisi olduğunu düşünmüyorum zaten tecavüzcülerin çoğu evli çocuklu filan çıkıyor yani düzenli seks hayatı olan, bakir/bakire, seks hayatı olmayıp bu yüzden tecavüz eden görmedim yani tecavüzün sebebi sekssizlik değil
Diğer emekçi kadın meselesinde tam tersi böyle bir talep olduğu için bu kadınlar onları pazarlayan heriflerin eline düşüp bedenlerini satmak zorunda kalıyorlar, hiçbir kadın böyle bir hayatı yaşamak istemez, normalde garsonluk, temizlik vs. gibi bir işte emeğini satabilecekken bedenini satmak istemez. Yani bu hayatında göremeyeceği kadınlarla seks yapmak isteyen erkeklerin yararına olabilir ama kadınların değil.
Diğer emekçi kadın meselesinde tam tersi böyle bir talep olduğu için bu kadınlar onları pazarlayan heriflerin eline düşüp bedenlerini satmak zorunda kalıyorlar, hiçbir kadın böyle bir hayatı yaşamak istemez, normalde garsonluk, temizlik vs. gibi bir işte emeğini satabilecekken bedenini satmak istemez. Yani bu hayatında göremeyeceği kadınlarla seks yapmak isteyen erkeklerin yararına olabilir ama kadınların değil.
0
Aptal degil de empati duzeyi dusuk, kendi ihtiyaclarini her zaman on planda tutan insanlar olabilir.
0
mide bulandirici geliyor. bildigim kadariyla hicbir sevgilim yapmamisti. erkek degilim.
0
yapmadım, yapmamamın sebebi ise hastalık kapma korkusu. aptallık değildir. hasta olmayan ve düzenli sevişecek birini bulsam bu şekilde yaşardım
0
Yapmadım, aptallık değildir, ama kısmen acizliktir, yetersizliktir, beceriksizliktir.
Seks zevk için ve fiziksel ihtiyaçları gidermek için yapılan bir eylemdir. Seksi balık tutmak gibi düşünelim. Ben balık tutmasını bilmiyorum ve buna ayıracak vaktim yok. Ama balık yemek istiyorum, bundan öte karnımı doyurmak istiyorum. Bunun için balık tutmaya çalışmaktansa parasını verip balık pazarından alıyorum. Balık tutmak eminim ki balığı pazardan almaktan daha zevkli bir eylemdir.
Burada balık diye metalaştırdığım kadın değil, seks. Feminaziler saldırmasın hemen.
Bunları parayla seks yapmamış ve bunu savunmayan, anlamsız bulan biri olarak söylüyorum.
Seks zevk için ve fiziksel ihtiyaçları gidermek için yapılan bir eylemdir. Seksi balık tutmak gibi düşünelim. Ben balık tutmasını bilmiyorum ve buna ayıracak vaktim yok. Ama balık yemek istiyorum, bundan öte karnımı doyurmak istiyorum. Bunun için balık tutmaya çalışmaktansa parasını verip balık pazarından alıyorum. Balık tutmak eminim ki balığı pazardan almaktan daha zevkli bir eylemdir.
Burada balık diye metalaştırdığım kadın değil, seks. Feminaziler saldırmasın hemen.
Bunları parayla seks yapmamış ve bunu savunmayan, anlamsız bulan biri olarak söylüyorum.
0
erkeğim.
hiç yapmadım.
aptallık değildir.
bir kadınla sırf sevişmek için milyon tane yalan söylemek ve plan kurmaktan daha etiktir.
hiç yapmadım.
aptallık değildir.
bir kadınla sırf sevişmek için milyon tane yalan söylemek ve plan kurmaktan daha etiktir.
0
arkadaş ne kadar çok yapmayıp da yapanı aptal olarak görmeyen varmış.
ben yaptım. bu kadar cevaba göre de bayağı akıllıyım.
hep yurt dışında yaptığımdan turistik aktivite olarak görüyorum. bir tanesinde kadın "erkek arkadaşımda böyle şehvet yok" dedi; meriç'e bağlamadım, çıktım gittim.
ben yaptım. bu kadar cevaba göre de bayağı akıllıyım.
hep yurt dışında yaptığımdan turistik aktivite olarak görüyorum. bir tanesinde kadın "erkek arkadaşımda böyle şehvet yok" dedi; meriç'e bağlamadım, çıktım gittim.
0
yapmadım. onca yıldır sekssizim yapmıyorum çünkü bence "ego tatmini" kısmı da çok önemli.
ha şu var, bence mantıklı olan kısmı şöyle olabilir, zaten düzenli seks hayatın vardır ama kız arkadaşınla partnerinle yapamayacağın fantezilerin vardır onu parayla yaparsın. Bu mantıklı. İleride parayla seks yaparsam bu nedenden olur.
ha şu var, bence mantıklı olan kısmı şöyle olabilir, zaten düzenli seks hayatın vardır ama kız arkadaşınla partnerinle yapamayacağın fantezilerin vardır onu parayla yaparsın. Bu mantıklı. İleride parayla seks yaparsam bu nedenden olur.
0
Hiç yapmadım. Keşke 17 yaşında falan yapsaydım. Geri dönme şansım olsa cebime 100 tl sıkıştırırdım.
0
nigeo
cüzdanım hep fazla şişkin gibi geliyor. hayır bi de fakirim yani. para falan yok.:(sizin cüzdanlarda neler var ya?soruyu erkeklere soruyorum çünkü kadınların genelde kocaman çantası oluyor, böyle bir dert yok. biz ise arka cepte taşıyoruz cüzdanı ve şişkinlik sorun.acaba bende çok fazla şey mi var?k
cüzdanım hep fazla şişkin gibi geliyor. hayır bi de fakirim yani. para falan yok.
:(
sizin cüzdanlarda neler var ya?
soruyu erkeklere soruyorum çünkü kadınların genelde kocaman çantası oluyor, böyle bir dert yok. biz ise arka cepte taşıyoruz cüzdanı ve şişkinlik sorun.
acaba bende çok fazla şey mi var?
kaç banka-kredi kartı? başka üyelik kartları falan? foto vs? para dışında ne var yani?
edit: benim neler var?
- nüfus cüzdanı
- nakit
- bukart(bursa yol kartı)
- akbil
- başka bir ülke kimliği(çifte vatandaşım)
- iş bankası banka kartı
- enpara kart
- teb kartı
- ziraat kartı
- bonus kredi kartı
- spor kulübümün kartı
- 3 adet otel kartviziti(adresi falan bulmak için; şimdi fotolarını çekip çöpe attım)
- meslek birliği kartı
- yol kart kamil koç
- üniversite kimliğim
- vesikalık fotolar(çoğu benim olmak üzere 5-6 tane)
- kondom
- bozuk paralar
:(
sizin cüzdanlarda neler var ya?
soruyu erkeklere soruyorum çünkü kadınların genelde kocaman çantası oluyor, böyle bir dert yok. biz ise arka cepte taşıyoruz cüzdanı ve şişkinlik sorun.
acaba bende çok fazla şey mi var?
kaç banka-kredi kartı? başka üyelik kartları falan? foto vs? para dışında ne var yani?
edit: benim neler var?
- nüfus cüzdanı
- nakit
- bukart(bursa yol kartı)
- akbil
- başka bir ülke kimliği(çifte vatandaşım)
- iş bankası banka kartı
- enpara kart
- teb kartı
- ziraat kartı
- bonus kredi kartı
- spor kulübümün kartı
- 3 adet otel kartviziti(adresi falan bulmak için; şimdi fotolarını çekip çöpe attım)
- meslek birliği kartı
- yol kart kamil koç
- üniversite kimliğim
- vesikalık fotolar(çoğu benim olmak üzere 5-6 tane)
- kondom
- bozuk paralar
0
2 atm kartı (garanti ve enpara)
3 kredi kartı (bonus, m&s ve babamın ek kartı)
ankara kart
mali müşavir kimliği
havuz kartı
çağdaş market kartı
benim nüfus cüzdanım
oğlanın nüfus cüzdanı
ehliyet
doğalgaz kartı
birkaç tane kartvizit
50 türkiş lira
3 kredi kartı (bonus, m&s ve babamın ek kartı)
ankara kart
mali müşavir kimliği
havuz kartı
çağdaş market kartı
benim nüfus cüzdanım
oğlanın nüfus cüzdanı
ehliyet
doğalgaz kartı
birkaç tane kartvizit
50 türkiş lira
0
şu an
1 kredi kartı (bonus genç)
1 kyk hesap kartı (ziraat)
1 passolig
1 müzekart
4 mağaza kartı(polo, mavi, starbucks ve hiç kullanmadığım tekin acar xd)
2 hiç kullanmadığım kartvizit ki aklıma geldi çöpe atayım bari
1 kimlik kartı
birkaç vesikalık
ve şu anlık bir avuç bozuk para
bozuk paraları saymazsak hiç şişkinlik olmuyor ama şu an şişkin biraz
not: izmirim kart(eski kentkart) ve öğrenci kimlik kartımı hep yan cebimde taşıyorum her defasında cüzdandan çıkarmakla uğraşmamak için)
1 kredi kartı (bonus genç)
1 kyk hesap kartı (ziraat)
1 passolig
1 müzekart
4 mağaza kartı(polo, mavi, starbucks ve hiç kullanmadığım tekin acar xd)
2 hiç kullanmadığım kartvizit ki aklıma geldi çöpe atayım bari
1 kimlik kartı
birkaç vesikalık
ve şu anlık bir avuç bozuk para
bozuk paraları saymazsak hiç şişkinlik olmuyor ama şu an şişkin biraz
not: izmirim kart(eski kentkart) ve öğrenci kimlik kartımı hep yan cebimde taşıyorum her defasında cüzdandan çıkarmakla uğraşmamak için)
0
0
çok şişkin değil. iyice boşaltınca da zaten çok fazla incelmiyor.
bunlardan çıkarabileceğim pek bir şey yok. babamın ek kredi kartı dışında hepsini sürekli kullanıyorum.
şimdi ölçtüm, 3 cm yüksekliği.
bunlardan çıkarabileceğim pek bir şey yok. babamın ek kredi kartı dışında hepsini sürekli kullanıyorum.
şimdi ölçtüm, 3 cm yüksekliği.
0
ben de cüzdandan inanılmaz rahatsız olurum.
en fazla üç beş kağıt para
2 adet kart
ehliyet
toplu ulaşım kartım da diğer cebimde, azıcık denge yapsın :) bozuk para için yapılan hazneyi bile gereksiz olması nedeniyle söktüm.
en fazla üç beş kağıt para
2 adet kart
ehliyet
toplu ulaşım kartım da diğer cebimde, azıcık denge yapsın :) bozuk para için yapılan hazneyi bile gereksiz olması nedeniyle söktüm.
0
2 kredi kartı,
banka kartı,
yemek kartı,
2 market kartı,
nüfus cüzdanı,
ehliyet,
ikea & decathlon kartı,
tchibo kahve kartları (bunları bayadır kullanmadım aslında, çıkarsam da olur.)
50 tl
banka kartı,
yemek kartı,
2 market kartı,
nüfus cüzdanı,
ehliyet,
ikea & decathlon kartı,
tchibo kahve kartları (bunları bayadır kullanmadım aslında, çıkarsam da olur.)
50 tl
0
cüzdanda taşımam gereken hiç bişeyi çantada taşımadığım için cevap vereyim.
nakit 200-300 tl
bozukluk 5 civarı
usb
1 banka kartı
2 kredi kartı
1 fatura kartı
1 gratis kart
6 kartvizit
3 prezervatif
1 ankarakart
kimlik
nakit 200-300 tl
bozukluk 5 civarı
usb
1 banka kartı
2 kredi kartı
1 fatura kartı
1 gratis kart
6 kartvizit
3 prezervatif
1 ankarakart
kimlik
0
3 atm kartı
2 kredi kartı
1 istanbulkart
1 ilkyardımcı kartı
1 müzekart
1 öğrenci kimliği
1 ehliyet
1 kan grubu kartı
2'si biyometrik 3 vesikalık
1 iş yeri kimlik kartı
1 bütün odaları açan master kart
1 on tl
1 beş tl
biraz istifçilik var bende, önceki cüzdanıma dünyaları sığdırıyordum. sonra baktım pantolonlarımın cepleri deforme oluyor, küçük dik bir cüzdan aldım, istesem de dolduramıyorum.
2 kredi kartı
1 istanbulkart
1 ilkyardımcı kartı
1 müzekart
1 öğrenci kimliği
1 ehliyet
1 kan grubu kartı
2'si biyometrik 3 vesikalık
1 iş yeri kimlik kartı
1 bütün odaları açan master kart
1 on tl
1 beş tl
biraz istifçilik var bende, önceki cüzdanıma dünyaları sığdırıyordum. sonra baktım pantolonlarımın cepleri deforme oluyor, küçük dik bir cüzdan aldım, istesem de dolduramıyorum.
0
1 banka kartı
1 kredi kartı
Akbil
Nufus cuzdani
Kartvizitim
200 tl nakit yaklaşık olarak
Ehliyet
Ogrenci kimliği
Enpara kartı
1 tane uye kimlik kartı
1 kredi kartı
Akbil
Nufus cuzdani
Kartvizitim
200 tl nakit yaklaşık olarak
Ehliyet
Ogrenci kimliği
Enpara kartı
1 tane uye kimlik kartı
0
5 tane bankayla ilgili kart(enpara, ziraat okul, ziraat burs/kredi kartı, garanti kredi kartı, cepteteb)
1 üniversite teknoparkına giriş kartı
1 edirne 1 de istanbul kart
1 müze kartı
110 tl nakit
5 tane kartvizit (dayımgillerin şirket kartları)
1 market kartı
1 passolig
1 kürdan
1 kimlik
1 spor salonu kartı
1 üniversite teknoparkına giriş kartı
1 edirne 1 de istanbul kart
1 müze kartı
110 tl nakit
5 tane kartvizit (dayımgillerin şirket kartları)
1 market kartı
1 passolig
1 kürdan
1 kimlik
1 spor salonu kartı
0
1 ehliyet
3 atm kartı
1 kredi kartı
1 istanbul kart
1 müzekart
1 cafe nero damgalı kartlar
1 iş yeri kimlik kartı
755 Türk lirası (2 ad 200 tl + 3 ad 100 tl + 1 ad 50 tl + 1 ad 5 tl)
3 atm kartı
1 kredi kartı
1 istanbul kart
1 müzekart
1 cafe nero damgalı kartlar
1 iş yeri kimlik kartı
755 Türk lirası (2 ad 200 tl + 3 ad 100 tl + 1 ad 50 tl + 1 ad 5 tl)
0
1 banka 1 kredi kartı
4-5 market ve üyelik kartı
4-5 fotoğraf
akbil
kartvizitler
ehliyet
birkaç not kağıdı
kağıt para
arkada değil, ön cepte taşırım bu arada
4-5 market ve üyelik kartı
4-5 fotoğraf
akbil
kartvizitler
ehliyet
birkaç not kağıdı
kağıt para
arkada değil, ön cepte taşırım bu arada
0
4 atm kartı
2 kredi kartı
Ehliyet
Oturum kartı (Almanya)
ADAC plus kartı (otomobil kulübü)
Sağlık Sigortası kartı
Trafik sigortası acil yardım kartı
Genelde Para taşımıyorum cüzdanda ben :)
2 kredi kartı
Ehliyet
Oturum kartı (Almanya)
ADAC plus kartı (otomobil kulübü)
Sağlık Sigortası kartı
Trafik sigortası acil yardım kartı
Genelde Para taşımıyorum cüzdanda ben :)
0
0
erkekler gibi cüzdan kullanmaya başladım artık çünkü oranın buranın ıvır zıvır kartlarından bıktım bir kadın olarak.
3 hesap kartı(Şu an 1i aktif diğerlerini kapatmakla uğraşamadım)
2 kredi kartı(1i aktif yine kapatmam lazım diğerini)
ehliyet
nüfus cüzdanı
birkaç vesikalık(benim ya da başkasının)
yani sonuç olarak o çöp kartları da çıkardığımda baya baya rahat bir cüzdanım olacak.
3 hesap kartı(Şu an 1i aktif diğerlerini kapatmakla uğraşamadım)
2 kredi kartı(1i aktif yine kapatmam lazım diğerini)
ehliyet
nüfus cüzdanı
birkaç vesikalık(benim ya da başkasının)
yani sonuç olarak o çöp kartları da çıkardığımda baya baya rahat bir cüzdanım olacak.
0
2 atm kartı
3 kredi kartı
2 vesikalık fotoğraf
1 ehliyet
1 akbil
100 TL kadar para
3 kredi kartı
2 vesikalık fotoğraf
1 ehliyet
1 akbil
100 TL kadar para
0
nüfus cüzdanı
döviz
para
akbil
ehliyet
şirket kimliğim
sigorta kimliğim
kredi kartım
bankamatik kartım
eşimin ve benim vesikalık fotoğraflarım.
döviz
para
akbil
ehliyet
şirket kimliğim
sigorta kimliğim
kredi kartım
bankamatik kartım
eşimin ve benim vesikalık fotoğraflarım.
0
ne kadar az o kadar kafa rahat. hergün kullanma ihtimalimin olmadığı şeyleri hayatta taşımıyorum. o yüzden ulaşım ve banka kartları birde okula giriş kartı var.
kürdan, windows 7 format kartı (acil durumlar için) ve ıslak mendilde var. fifti fifti.
kürdan, windows 7 format kartı (acil durumlar için) ve ıslak mendilde var. fifti fifti.
0
4 banka ve kredi karti.
'Max 10 lira nakit.
Teknopark giris karti.
Akbil
Ticket
Ogrenci karti
Migros moneyclub kart
Ozel saglik sigortasi karti.
Ehliyet.
'Max 10 lira nakit.
Teknopark giris karti.
Akbil
Ticket
Ogrenci karti
Migros moneyclub kart
Ozel saglik sigortasi karti.
Ehliyet.
0
banka kartları ve para.
bunun dışında, o gün, o an için lazım olmayan hiçbir şeyi koymam.
işte x mağazasına gideceksem, x mağazası kartı falan varsa onu alırım.
bunun dışında, o gün, o an için lazım olmayan hiçbir şeyi koymam.
işte x mağazasına gideceksem, x mağazası kartı falan varsa onu alırım.
0
-para
-4 atm kartı
-2 kredi kartı
-ehliyet
-istanbul kart
-kocaeli kart
-izmir kart
-askeri kimlik
-müze kart
-nüfus cüzdanı
-eşimin vesikalığı
-kendi vesikalıklarım
-spor kartı
-kartvizitler
-migros money kart
-4 atm kartı
-2 kredi kartı
-ehliyet
-istanbul kart
-kocaeli kart
-izmir kart
-askeri kimlik
-müze kart
-nüfus cüzdanı
-eşimin vesikalığı
-kendi vesikalıklarım
-spor kartı
-kartvizitler
-migros money kart
0
- Nüfus cüzdanı
- Ehliyet
- Akbil
- Debit kart
- Multinet kartı
- Nakit para
- Vesikalık fotoğraf
- Bir tane de kişisel bilgilerimin yazdığı kağıt.
Bu kadar. Cüzdanımı mümkün mertebe ince ve kibar tutmaya çalışıyorum. Arka cepte değil, sol cebimde taşırım zaten.
Cüzdanda prezervatif mi taşınır yahu? Çiğnenmiş sakıza döner orada. :)
- Ehliyet
- Akbil
- Debit kart
- Multinet kartı
- Nakit para
- Vesikalık fotoğraf
- Bir tane de kişisel bilgilerimin yazdığı kağıt.
Bu kadar. Cüzdanımı mümkün mertebe ince ve kibar tutmaya çalışıyorum. Arka cepte değil, sol cebimde taşırım zaten.
Cüzdanda prezervatif mi taşınır yahu? Çiğnenmiş sakıza döner orada. :)
0
ehliyet
denizbank atm kartı
garanti bonus
yapı kredi paracard atm
maximum card
miles&smiles thy
istanbul kart (trafik yogun olunca aracı bırakıyorum)
kendi ve en önemli kişilerin kartvizitleri
ilkyardımcı kimlik kartı
işyeri çipli kartım
nakit para olarak da 50 tl tutmaya çalışırım
bu son şekilde en minimali
ondan önce baya hammallık yapıyordum
denizbank atm kartı
garanti bonus
yapı kredi paracard atm
maximum card
miles&smiles thy
istanbul kart (trafik yogun olunca aracı bırakıyorum)
kendi ve en önemli kişilerin kartvizitleri
ilkyardımcı kimlik kartı
işyeri çipli kartım
nakit para olarak da 50 tl tutmaya çalışırım
bu son şekilde en minimali
ondan önce baya hammallık yapıyordum
0
kimlik
2 kredi kartı
1 banka kartı
öğrenci kartı
akbil
kent kart
karvizitler
migros kart
d&r kart
watsons kart
romanya'dan kalma metro biletleri
romanya'dan kalma para
para
vesikalık fotoğraf
bir tane de bebeklik fotoğrafı
2 kredi kartı
1 banka kartı
öğrenci kartı
akbil
kent kart
karvizitler
migros kart
d&r kart
watsons kart
romanya'dan kalma metro biletleri
romanya'dan kalma para
para
vesikalık fotoğraf
bir tane de bebeklik fotoğrafı
0
banka kartı
okul öğrenci kartım
akbil
ehliyet
2-3 kağıt para
2-3 kartvizitim
ıvır zıvır mağaza kartlarını yanımda taşımıyorum. otobüs kartları alırken tc yetiyor. carrefour-migros gibi yerlerde kasada telefon no söylüyorm yetiyor. ikea da metro da baskı alıyorum tek kullanımlık var olan karta. sürekli taşımaya değecek şeyler değil çünkü bunlar boşuna kabalık.
ehliyet varken kimlik taşımanın bir anlamı yok. ama kimliğin fotografı da telefonumda var ne olur nolmaz diye.
okul öğrenci kartım
akbil
ehliyet
2-3 kağıt para
2-3 kartvizitim
ıvır zıvır mağaza kartlarını yanımda taşımıyorum. otobüs kartları alırken tc yetiyor. carrefour-migros gibi yerlerde kasada telefon no söylüyorm yetiyor. ikea da metro da baskı alıyorum tek kullanımlık var olan karta. sürekli taşımaya değecek şeyler değil çünkü bunlar boşuna kabalık.
ehliyet varken kimlik taşımanın bir anlamı yok. ama kimliğin fotografı da telefonumda var ne olur nolmaz diye.
0
O nasıl cüzdan hocam? Arka cep şişkinliğinden nefret eden biri olarak o cuzdanla bir yere otursam rot balansım kayar.
Tavsiyem 5 banka kartından gereksiz olanları çıkar. Her gün 5 bankayla ayrı işin olmuyordur. Hatta bazı hesapları kapat. Kurumsal şirket misin o kadar bankayla işin var?
Hangi şehirdeysen o şehrin toplu ulaşım kartı.
Kamil Koç kartını da at. Bilet alırken puan vs durumu varsa telefon numaranla halletmen lazım. Diğer bütün mağaza, market mağazaları için de aynısı.
Fotoğrafları da çıkar. Narsist misin her gün kendine bakıyorsun? Başkasının resmiyse, artık akıllı telefon dönemindeyiz. Oraya kaydet.
Nüfus cüzdanını boşver, ehliyet varsa onu koy. Bizim nüfus cüzdanı, cüzdanların şeklini bozar, burkulur. Ehliyet kredi kartıyla aynı boyutta olduğundan hem cüzdanın iç düzenini toparlar hem de şeklini korur.
Kondom ne arkadaş? Cüzdanın gizli yerinde duran, gün boyu üstüne oturup sıcaktan ve baskıdan öldürdüğün kondomdan medet mi umuyorsun? Zaten o kondomun kullanım sırasında patlamasından çok cüzdanın içindeyken patlayıp vıcık vıcık sıvıyla deriyi öldürmesinden daha çok korkarım.
Bu çıkardıklarından sonra bir ekleme, bir kağıda telefon numaranı, adresini filan yaz. Diyelim kaybettin, belki vicdanlı biri rahat ulaşır. Kartvizit varsa o da olur.
En son olarak ceketin, montunda varsa iç cebe al cüzdanı. Hem arkan simetrisine kavuşur hem de cüzdan çıkartırken o salak elini kıça atma hareketinden kurtulursun. İç cepten cüzdan çıkarmanın şekli ayrıdır be. Siz hiç moda çekimlerinde filan kıç cebinden cüzdan çıkaran adam gördünüz mü?
Tavsiyem 5 banka kartından gereksiz olanları çıkar. Her gün 5 bankayla ayrı işin olmuyordur. Hatta bazı hesapları kapat. Kurumsal şirket misin o kadar bankayla işin var?
Hangi şehirdeysen o şehrin toplu ulaşım kartı.
Kamil Koç kartını da at. Bilet alırken puan vs durumu varsa telefon numaranla halletmen lazım. Diğer bütün mağaza, market mağazaları için de aynısı.
Fotoğrafları da çıkar. Narsist misin her gün kendine bakıyorsun? Başkasının resmiyse, artık akıllı telefon dönemindeyiz. Oraya kaydet.
Nüfus cüzdanını boşver, ehliyet varsa onu koy. Bizim nüfus cüzdanı, cüzdanların şeklini bozar, burkulur. Ehliyet kredi kartıyla aynı boyutta olduğundan hem cüzdanın iç düzenini toparlar hem de şeklini korur.
Kondom ne arkadaş? Cüzdanın gizli yerinde duran, gün boyu üstüne oturup sıcaktan ve baskıdan öldürdüğün kondomdan medet mi umuyorsun? Zaten o kondomun kullanım sırasında patlamasından çok cüzdanın içindeyken patlayıp vıcık vıcık sıvıyla deriyi öldürmesinden daha çok korkarım.
Bu çıkardıklarından sonra bir ekleme, bir kağıda telefon numaranı, adresini filan yaz. Diyelim kaybettin, belki vicdanlı biri rahat ulaşır. Kartvizit varsa o da olur.
En son olarak ceketin, montunda varsa iç cebe al cüzdanı. Hem arkan simetrisine kavuşur hem de cüzdan çıkartırken o salak elini kıça atma hareketinden kurtulursun. İç cepten cüzdan çıkarmanın şekli ayrıdır be. Siz hiç moda çekimlerinde filan kıç cebinden cüzdan çıkaran adam gördünüz mü?
0
kbsy
selamlar givenchy, balmain tarzi ekstrem pahali urunlerin eli yuzu duzgun cakmalari nerde satilir? tercihen avrupa yakasi
selamlar givenchy, balmain tarzi ekstrem pahali urunlerin eli yuzu duzgun cakmalari nerde satilir?
tercihen avrupa yakasi
tercihen avrupa yakasi
0
pide
Tüm cümleyi yazıyorum önce:And very softly - it would have chilled the heart of the boy in question had he heard it, Eddie had no doubt of that - Jake said: ...Ne dediğini anladım ama burda "the boy in question had he heard it" kısmında, had he yaygın bi kullanım mıdır? Had yerine as koysak aynı anl
Tüm cümleyi yazıyorum önce:
And very softly - it would have chilled the heart of the boy in question had he heard it, Eddie had no doubt of that - Jake said: ...
Ne dediğini anladım ama burda "the boy in question had he heard it" kısmında, had he yaygın bi kullanım mıdır? Had yerine as koysak aynı anlama mı geliyor?
And very softly - it would have chilled the heart of the boy in question had he heard it, Eddie had no doubt of that - Jake said: ...
Ne dediğini anladım ama burda "the boy in question had he heard it" kısmında, had he yaygın bi kullanım mıdır? Had yerine as koysak aynı anlama mı geliyor?
0
Had he heard it derken, "duymuş olsaydı" demek istiyor. As he heard it dersen "duyduğu sırada" ya da "duymasıyla" gibi bir manaya gelirdi. Bu tip bir kalıp o. "Had I known, I would have bla bla" dersin mesela, bilseydim şöyle böyle yapardım manasında.
0
kara kuleden dimi bu? en sevdiğim
had yerine as koysak aynı anlama gelmez. "if he had heard it" diye de yazılabilirdi sanırım.
ama mesela direkt "if he heard it" desek orada grammer anlamında bir sorun oluyor olabilir. grammer konusunda sığır olduğum için emin olamıyorum. herkes söyleneni anlardı ama yanlış bir kullanım söz konusu olabilirdi
as he heard it yazsak anlam tamamen değişecek, alakasız bir şey olacaktı. olmaz o
edit: sorunun kendisine cevap vermemişim.
"had he heard it", bir üstteki cevapta da belirtildiği gibi "duymuş olsaydı" manasında
had yerine as koysak aynı anlama gelmez. "if he had heard it" diye de yazılabilirdi sanırım.
ama mesela direkt "if he heard it" desek orada grammer anlamında bir sorun oluyor olabilir. grammer konusunda sığır olduğum için emin olamıyorum. herkes söyleneni anlardı ama yanlış bir kullanım söz konusu olabilirdi
as he heard it yazsak anlam tamamen değişecek, alakasız bir şey olacaktı. olmaz o
edit: sorunun kendisine cevap vermemişim.
"had he heard it", bir üstteki cevapta da belirtildiği gibi "duymuş olsaydı" manasında
0
tchuck
onedio'daki saçma sapan, altyapısız bir yazıya göre "çok özgür ruhlu" olup "kazananların satın alanlar değil kiralayanlar olduğunu bildikleri için" miş.dünkü meşhur başlıktaki ev almamayı savunan tayfadan anladığım kadarıylaysa:https://eksisozluk.com/ev-almanin-mantiksiz-olmasi--3983915?a=popularhes
onedio'daki saçma sapan, altyapısız bir yazıya göre "çok özgür ruhlu" olup "kazananların satın alanlar değil kiralayanlar olduğunu bildikleri için" miş.
dünkü meşhur başlıktaki ev almamayı savunan tayfadan anladığım kadarıylaysa:
eksisozluk.com
hesap kitap bile yapamayan embesiller olmalarıymış meğer ev almamalarının sebebi.
yaptıkları hesaplar 4 işlem matematiğinin bile altında kalıyor; hani faizi vs. geçtim veya 20 yıl kira ödedikten sonra elinin altında satacak tek bir dirhem sana ait eşyan olmamasını da geçtim, adamlar toplama çıkarmada bile iflas ediyorlar.
anladım ben yani. iki sebebi var;
1. yeni neslin ana babaları hem yokluk nedir bildikleri için, hem de o dönem 2 maaşa arazi alınabildiği için, çocuklarına genelde ev olsun araba olsun bir şeyler bırakabilmişler. yani onlar çekmiş cefasını bunlar sürüyor keyfini. (bende bişey yok, ama çevremdeki herkesin anasından babasından bir ev kaldı en azından. 3-4 kardeşe bir ev kalan da oldu tabi ama, kaldı mı kaldı)
2. yeni neslin gerçekten embesil olması. bunun payı daha büyük tabi. %80 sebebi embesil olmalarıysa, %20'lik sebebi 1. maddedir.
siz ne düşünüyorsunuz?
dünkü meşhur başlıktaki ev almamayı savunan tayfadan anladığım kadarıylaysa:
eksisozluk.com
hesap kitap bile yapamayan embesiller olmalarıymış meğer ev almamalarının sebebi.
yaptıkları hesaplar 4 işlem matematiğinin bile altında kalıyor; hani faizi vs. geçtim veya 20 yıl kira ödedikten sonra elinin altında satacak tek bir dirhem sana ait eşyan olmamasını da geçtim, adamlar toplama çıkarmada bile iflas ediyorlar.
anladım ben yani. iki sebebi var;
1. yeni neslin ana babaları hem yokluk nedir bildikleri için, hem de o dönem 2 maaşa arazi alınabildiği için, çocuklarına genelde ev olsun araba olsun bir şeyler bırakabilmişler. yani onlar çekmiş cefasını bunlar sürüyor keyfini. (bende bişey yok, ama çevremdeki herkesin anasından babasından bir ev kaldı en azından. 3-4 kardeşe bir ev kalan da oldu tabi ama, kaldı mı kaldı)
2. yeni neslin gerçekten embesil olması. bunun payı daha büyük tabi. %80 sebebi embesil olmalarıysa, %20'lik sebebi 1. maddedir.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
ben kendi evimi 2006 yılında aldım. o zaman 40 asgari ücret karşılığı almışım oturduğum evi. hala da ailece oturuyoruz, gayet de memnunuz. 3+1, site içinde, parkı basket sahası falan olan, sessiz sakin bir ev. bodrum ya da giriş falan da değil.
şimdi 40 asgari ücret ediyor 52.ooo lira. sen bu paraya bu semtte artık 1+1 bile alamıyorsun.
ben ilk arabamı 2009'da aldığımda maaşım 2500 liraydı, 23 bin liraya sıfır fiat marka araba almıştım. 10 aylık maaşım etmiyordu o zaman.
şimdi işe yeni başlayan bir insan, 10 aylık maaşıyla ancak 10 yaşında bir araba alıyor.
e fakirliğe vuracağına entelliğe vuruyor, ne yapsın?
şimdi 40 asgari ücret ediyor 52.ooo lira. sen bu paraya bu semtte artık 1+1 bile alamıyorsun.
ben ilk arabamı 2009'da aldığımda maaşım 2500 liraydı, 23 bin liraya sıfır fiat marka araba almıştım. 10 aylık maaşım etmiyordu o zaman.
şimdi işe yeni başlayan bir insan, 10 aylık maaşıyla ancak 10 yaşında bir araba alıyor.
e fakirliğe vuracağına entelliğe vuruyor, ne yapsın?
0
seyler.eksisozluk.com
ben bu yüzden almayacağım.
ayrıca doğru tespit yapmışsın. ikisi de dahil. hem aileden kalıyor hemde embesiller.
bide türk aile yapısı var. mesela herkes asgari ücret alıyor ya, kişinin bu parayla yalnız başına yaşama ihtimali yok, herkes eve getiriyor birikenle de ev geçiniyor. türk aile yapısı olmasa ülkenin %80i açlıktan kırılırdı. şu an bile kırılıyoruz gerçi ama bizi ayakta tutan şey bu bence. yani almamalarının sebebi aynı zamanda bunu yapamayacak olmaları. yapacak güçte olmamaları.
ben bu yüzden almayacağım.
ayrıca doğru tespit yapmışsın. ikisi de dahil. hem aileden kalıyor hemde embesiller.
bide türk aile yapısı var. mesela herkes asgari ücret alıyor ya, kişinin bu parayla yalnız başına yaşama ihtimali yok, herkes eve getiriyor birikenle de ev geçiniyor. türk aile yapısı olmasa ülkenin %80i açlıktan kırılırdı. şu an bile kırılıyoruz gerçi ama bizi ayakta tutan şey bu bence. yani almamalarının sebebi aynı zamanda bunu yapamayacak olmaları. yapacak güçte olmamaları.
0
Ev almak icin kredi cekmek gerekli degil mi? Mortgage kredileri de10 yil gibi bir sure. Ben gelecek 10yilimi ipotek altina almak istemiyorum. Seneye ne olacak bu ulkede bilemiyorsun, isten ciktin diyelim nasil odeyecegim o krediyi.
Ya da kafayi kirdin yurtdisinda bi ise girdin ama sadece oyle cok parasi olmayan, sadece gecinmeye yetecek kadar. Bu sene boyle giden insanlar oldu. Ben de birseye bagli kalmaksizin (insan haric) gidebilme luksum olmasi icin almiyorum ev
Ya da kafayi kirdin yurtdisinda bi ise girdin ama sadece oyle cok parasi olmayan, sadece gecinmeye yetecek kadar. Bu sene boyle giden insanlar oldu. Ben de birseye bagli kalmaksizin (insan haric) gidebilme luksum olmasi icin almiyorum ev
0
yeni nesil bencil oldugu icin. tabii bu dedigim sadece egitimli kisim icin gecerli. ev almaya para biriktirmek yerine savuruyolar. cocuk yapmayi dusunmuyo bile cogu, dusunen de cocuguma bisey kalsin demiyor. yok 20 yil sonra satacak bisey kalmiyomus vs, 20 yil sonra satsan parasini napacaksin ki, genclik bittikten sonra savurup eglenemezsin bile. sadece zamanin dusunce sekline uyuyorlar, yoksa bizim nesil de harbi embesil, bizden oncekiler de embesil.
0
Ya o yazıyı paylaşıp kendini çok süper, hayatınyaşamayı en iyi bilen, özgür ruhlu maceraperestler gibi tanıtmaya çalışan bütün facebook arkadaşlarımı yazının çıktısını rulo yaparak tokatlamak istiyorum. Macera dedikleri de erasmus'a gitmek amk, sanki bana avusturayla steplerinde çadır kurup doğada yaşadı.
Yeni nesilin ev araba almama sebebi paramızın olmaması. Bu kadar basit. Beyaz yaka maaşları 2bin hatta altından başlıyor, biraz şanslıysan 3'e 5"e çıkıyor. İstanbul'da en ucuz 2+1 eve 500-600bin istiyorlar, araba fiyatları ötvyle olmuş bir servet. Bu dangozlar da sanki 3 sene sonra düğün altınlarını ankastre beyaz eşya ve koltuk takımına gömmeyecekmiş gibi facebook'ta maceraperest özgür ruhlu dünya vatandaşı pozları keserek ego tatmin ediyorlar. Valla tüylerim diken diken oluyor ya.
Yeni nesilin ev araba almama sebebi paramızın olmaması. Bu kadar basit. Beyaz yaka maaşları 2bin hatta altından başlıyor, biraz şanslıysan 3'e 5"e çıkıyor. İstanbul'da en ucuz 2+1 eve 500-600bin istiyorlar, araba fiyatları ötvyle olmuş bir servet. Bu dangozlar da sanki 3 sene sonra düğün altınlarını ankastre beyaz eşya ve koltuk takımına gömmeyecekmiş gibi facebook'ta maceraperest özgür ruhlu dünya vatandaşı pozları keserek ego tatmin ediyorlar. Valla tüylerim diken diken oluyor ya.
0
Ben istanbul gibi deprem bölgesinde yaşadığım için, turkiye yeterince karisik oldugu icin, hayatımın geri kalanını turkiye'de devam ettirip ettirmeyeceğim belli olmadigi için almıyorum. Bir de şu var; o kadar parayı istanbul'daki bir eve gomecegime aynı parayla gider fransa'dan ev alirim (ki yapabiliyorum), onun kırasiyla istanbul'da gayet güzel bir evde yaşarım. En azından yıkılma riski yok.
Bir iki arkadaşım bankada ev alacak paraları olmasına rağmen tüm parayı eve vermek yerine yatırım yapmayı tercih ettiler. Geçen sene dolar alanların cuma günü itibarıyle elde ettikleri kar da yüksek olmuştur. bence 10 sene kredi ödemek ya da kiraciyla uğraşmaktan daha mantıklı.
Gördüğünüz gibi herkes embesil ya da fakir değil. Ev tek yatirim aracı da değil.
Bir iki arkadaşım bankada ev alacak paraları olmasına rağmen tüm parayı eve vermek yerine yatırım yapmayı tercih ettiler. Geçen sene dolar alanların cuma günü itibarıyle elde ettikleri kar da yüksek olmuştur. bence 10 sene kredi ödemek ya da kiraciyla uğraşmaktan daha mantıklı.
Gördüğünüz gibi herkes embesil ya da fakir değil. Ev tek yatirim aracı da değil.
0
Bunlar kendilerini İsviçre'de yaşayan her şekilde geliri gelen ne bileyim sosyal hakların sonuna kadar verildiği bir yerde zannediyor olabilirler. Ne bileyim 45 yaşında hala kirada otururken tık diye işten çıkarıldığında ne s*k yiyeceksin mesela, o da var. Ha o yaşta hala ben götümü anama babama dayarım diyorlarsa o ayrı.
0
FAKİRİZ.
Bi de yeni nesil zorluk görmedi. Yani darbe, savaş, kıtlık gibi toplumsal travma yaratan olaylar sonunda kendilerini güvene almaya meyilli bir ruh haline bürünüyor.
Tarihin ortanca çocukları olmak da bizi tüketim anlayışımızla kimlik kazanmaya itiyor.
Bi de yeni nesil zorluk görmedi. Yani darbe, savaş, kıtlık gibi toplumsal travma yaratan olaylar sonunda kendilerini güvene almaya meyilli bir ruh haline bürünüyor.
Tarihin ortanca çocukları olmak da bizi tüketim anlayışımızla kimlik kazanmaya itiyor.
0
direkt yeni nesilden biri olarak cevaplayayim.
bunun fakirlikle bir ilgisi yok, mantikli gelmiyor 30 40 yil calisip karsiliginda bir ev bir araba alip olup gitmekten daha kaliteli yasamak istiyorum.
zamanimi kendimi tanimaya, dunyayi, insanlari kesfetmeye ayiriyorum mesela.
2 sene dunyayi gezdim neredeyse parasiz pulsuz bir sekilde yolda calisarak kendi parami kazanarak
www.facebook.com
su an da kendime bir parca toprak alip kendi evimi kerpicten kendim yapip dogada hayvanlarla, bitkilerle, agaclarla beraber huzurlu tatli bir hayat surmeyi planliyorum.
neden ev alip yillarca bankalara borclu olup calismak zorunda kalayim ki.
ustelik mutlu da olmuyorum 4 duvar arasinda, daraliyorum, bunaliyorum, hayvanlari agaclari bitkileri gormek gunesin altinda gelisen olgunlasan meyveleri yemek ve mevsimlerin donusunu bizzat doganin icinde yasarken gozlemlemek istiyorum.
para tabii ki lazim hayatta,parasiz yasamak zor ama gercekte neye ihtiyacim olup olmadigini cok sordum kendime ve istedigim hayati inceledim ve orta bir yol bulup buna karar kildim.
bunun fakirlikle bir ilgisi yok, mantikli gelmiyor 30 40 yil calisip karsiliginda bir ev bir araba alip olup gitmekten daha kaliteli yasamak istiyorum.
zamanimi kendimi tanimaya, dunyayi, insanlari kesfetmeye ayiriyorum mesela.
2 sene dunyayi gezdim neredeyse parasiz pulsuz bir sekilde yolda calisarak kendi parami kazanarak
www.facebook.com
su an da kendime bir parca toprak alip kendi evimi kerpicten kendim yapip dogada hayvanlarla, bitkilerle, agaclarla beraber huzurlu tatli bir hayat surmeyi planliyorum.
neden ev alip yillarca bankalara borclu olup calismak zorunda kalayim ki.
ustelik mutlu da olmuyorum 4 duvar arasinda, daraliyorum, bunaliyorum, hayvanlari agaclari bitkileri gormek gunesin altinda gelisen olgunlasan meyveleri yemek ve mevsimlerin donusunu bizzat doganin icinde yasarken gozlemlemek istiyorum.
para tabii ki lazim hayatta,parasiz yasamak zor ama gercekte neye ihtiyacim olup olmadigini cok sordum kendime ve istedigim hayati inceledim ve orta bir yol bulup buna karar kildim.
0
Ben evi 2010 da aldım. 3 yıl boyunca Maaşımın üçte ikisi buna gidecek şeklinde plan yapmıştım zaten. Şimdi sıra araba da. Yeni nesil gençken pek götünü sıkmak (masraflarını kısmak) istemiyor. Herkes yurtdışlarına gidiyor falan diyip parasını gezmeye harcıyor. Tercih meselesi. Belki yaşlanınc borçlanıp ev alıcaklar. Bence saçma bir haber olmuş. Herkesi böyle değil
0
yeni neslin ana babaları her boku yedikleri için dünya çapındaki kriz nedeniyle paramız yok paramız.
ayrıca gelecek kaygılarımız daima var. ev satın almak uzun vadelidir. bizim bir üst neslin başımıza ördüklerinden ötürü ne yazık ki uzun vadeli plan yapamaz olduk.
ayrıca gelecek kaygılarımız daima var. ev satın almak uzun vadelidir. bizim bir üst neslin başımıza ördüklerinden ötürü ne yazık ki uzun vadeli plan yapamaz olduk.
0
Uzun uzun yazardım ama gerek yok.şu anda ev alacak param yok, olsa da almam, saçma çünkü şuanda oturduğum ev hayat boyu benim. Satış kira oranı 400/1 filan. Saçma.
Ev alacak olsam kesinlikle türkiyeden almam, almanya, avusturya, ingiltereden alırım. Türkiyede deprem olacak yakın zamanda, kriz kapıda, deprrem sonrası dünyanın gördüğü en büyük afetlerden biri olacak kesin. Ekonomi sıfırlanacak, yaşam sıfırlanacak... Sonrası belirsiz.
Almanyadan ev alsam iyi ihtimalle 300/1 gibi oran olur. Ama eve yatırım sonraki önceliğim her zaman.
Ev alacak olsam kesinlikle türkiyeden almam, almanya, avusturya, ingiltereden alırım. Türkiyede deprem olacak yakın zamanda, kriz kapıda, deprrem sonrası dünyanın gördüğü en büyük afetlerden biri olacak kesin. Ekonomi sıfırlanacak, yaşam sıfırlanacak... Sonrası belirsiz.
Almanyadan ev alsam iyi ihtimalle 300/1 gibi oran olur. Ama eve yatırım sonraki önceliğim her zaman.
0
sipsiyah
ama ne soracağıma karar veremedim? önerisi olan var mı?
ama ne soracağıma karar veremedim? önerisi olan var mı?
0
Bu tablo duvarima yakismis mi diye baslik acip tablonun oldugu duvarin onunde otururken cekindigin fotografin linkini verirsen sanirim etkili bi' duyuru olur.
0
daha böyle sanki teknik bi konu üzerinden ülkenin içinde bulunduğu hale değinip öğrenilmiş çaresizlikle bağlayıp, konuyla ilgili yeni güncel bir bilgisi olan var mı yok mu, onu öğrenmek ister gibi hissediyorum kendimi. teşekkürler..
0
aslında bu soruyu sorarak tam da yapmayı istediğin şeyi yapmışsın sevgili sipsiyah... işte hayat da böyledir: biz ne yapacağımızı düşünürken, başımıza gelenlerdir hayat... işte bu yüzden, seks...
sevgiyle kal...
sevgiyle kal...
0
bilgiyeacım
bu araba bakma işinden çok anlamıyorum. ve biliyorum ki bu işi hobi olarak yapan değerli arkadaşlarımız mevcut.araba alacak ama 35-40 binlik bakmayan ama o civarlarda güzel arabalar gözüne çarpan, 35-40 bin'lik düşünsem alırdım diyeceklerin tavsiyelerine müthiş muhtacım.şimdiden teşekkür ederim.
bu araba bakma işinden çok anlamıyorum.
ve biliyorum ki bu işi hobi olarak yapan değerli arkadaşlarımız mevcut.
araba alacak ama 35-40 binlik bakmayan ama o civarlarda güzel arabalar gözüne çarpan, 35-40 bin'lik düşünsem alırdım diyeceklerin tavsiyelerine müthiş muhtacım.
şimdiden teşekkür ederim.
ve biliyorum ki bu işi hobi olarak yapan değerli arkadaşlarımız mevcut.
araba alacak ama 35-40 binlik bakmayan ama o civarlarda güzel arabalar gözüne çarpan, 35-40 bin'lik düşünsem alırdım diyeceklerin tavsiyelerine müthiş muhtacım.
şimdiden teşekkür ederim.
0
Kesinlikle honda jazz. 2009 Otomatik en dolu modelini 38e aldım. Tipinin çirkinliğine bakmayın.
0
Fiesta, polo, corsa 2011-2012 model dizel bakabilirsin. Bende 2012 fiesta var epey memnunum.
0
Ne beklediğini söylersen daha güzel olur. Mesela sana bagaj lazimsa pejo 301. Konfor lazimsa citroen c4. Az yaksın dersen clio. Kolay satayım dersen fiesta falan filan.
0
humanfly
e-devlette askerlik sorgusu yaptığımda bu çıkıyor.temmuz 2014'te mezun oldum, 2 senelik tecil aldım. 30 eylül 2016'ya kadar askerlik yönünden sakıncası yoktur yazıyordu belgede. 7 eylül 2016'da yüksek lisansa kaydoldum, söylenene göre 22'sinde yollamışlar belgeleri. fakat sorgulayınca bu çıkıyor şu
e-devlette askerlik sorgusu yaptığımda bu çıkıyor.
temmuz 2014'te mezun oldum, 2 senelik tecil aldım. 30 eylül 2016'ya kadar askerlik yönünden sakıncası yoktur yazıyordu belgede. 7 eylül 2016'da yüksek lisansa kaydoldum, söylenene göre 22'sinde yollamışlar belgeleri. fakat sorgulayınca bu çıkıyor şu an. nedendir? başına benzer bir olay gelen varsa cevaplarsa sevinirim.
temmuz 2014'te mezun oldum, 2 senelik tecil aldım. 30 eylül 2016'ya kadar askerlik yönünden sakıncası yoktur yazıyordu belgede. 7 eylül 2016'da yüksek lisansa kaydoldum, söylenene göre 22'sinde yollamışlar belgeleri. fakat sorgulayınca bu çıkıyor şu an. nedendir? başına benzer bir olay gelen varsa cevaplarsa sevinirim.
0
Öğrenci işlerine git durumu belirt. Olmazsa öğrenci belgeni al şubeye git, tecil et. Okul göndermemiş belgeni daha. Sıkıntı yok.
0
olumsuz
merhabalar,sony xp z3 compact telefondan çok memnundum ancak 1,5 yıllık kullanım sonunda bozuldu.yine küçük boy bir telefon almak istiyorum. bakıyorum bu kriterlerde eli yüzü düzgün, alınabilecek iki telefon var: iphone se ve samsung a3. birincisine klavyesi çok küçük olduğu için, ikincisine perfor
merhabalar,
sony xp z3 compact telefondan çok memnundum ancak 1,5 yıllık kullanım sonunda bozuldu.
yine küçük boy bir telefon almak istiyorum. bakıyorum bu kriterlerde eli yüzü düzgün, alınabilecek iki telefon var: iphone se ve samsung a3. birincisine klavyesi çok küçük olduğu için, ikincisine performansı, ısınma, donma vs mevzularından dolayı soğuk bakıyorum.
bu şartlarda piyasada istediğim türde atladığım başka bir alternatif var mı? ya da yakın bir gelecekte küçük boyutlu, performansı tatminkar bir model çıkacak mı?
teşekkürler herkese.
sony xp z3 compact telefondan çok memnundum ancak 1,5 yıllık kullanım sonunda bozuldu.
yine küçük boy bir telefon almak istiyorum. bakıyorum bu kriterlerde eli yüzü düzgün, alınabilecek iki telefon var: iphone se ve samsung a3. birincisine klavyesi çok küçük olduğu için, ikincisine performansı, ısınma, donma vs mevzularından dolayı soğuk bakıyorum.
bu şartlarda piyasada istediğim türde atladığım başka bir alternatif var mı? ya da yakın bir gelecekte küçük boyutlu, performansı tatminkar bir model çıkacak mı?
teşekkürler herkese.
0
Sony xa 5inç ama sonyler hep kalitesiz. Bu ara telefon bulamamaktan ben de telefonsuzum
0
empty man
Merhaba. FSX'te high altitude airportlarda (KTEX mesela, Telluride Reg. Airport), uçak kalkmıyor. A2A Cessna C172 Trainer uçak da var mesela. Piper J-3'ü hiç saymıyorum. Propeller tam gaz. Mizture %100. Engine heat: on. Her bir ayar tamam. Mevsim yaz, kış olsun fark etmiyor. Uçak kalksa dahi o meşhu
Merhaba. FSX'te high altitude airportlarda (KTEX mesela, Telluride Reg. Airport), uçak kalkmıyor. A2A Cessna C172 Trainer uçak da var mesela. Piper J-3'ü hiç saymıyorum. Propeller tam gaz. Mizture %100. Engine heat: on. Her bir ayar tamam. Mevsim yaz, kış olsun fark etmiyor. Uçak kalksa dahi o meşhur dııııt sesi veriyor güç kaybediyor. Yükselmiyor yani. Airport elevation 9800 feet.
Nerede yanlış yapıyorum?
Nerede yanlış yapıyorum?
0
Full rich yapmadan denedin mi hic? Yuksekte hava ince oldugundan lean ayarlaman gerekir.
Gerci bunu yapsan bile 9800ft elevation varmis yani masallah birak da kalkamasin :)
Gerci bunu yapsan bile 9800ft elevation varmis yani masallah birak da kalkamasin :)
0
Mixture bi miktar lean yapman gerekebilir evet, o irtifada rich mixture çok boğar uçağı, performans düşer. Uçağın normal operasyonunda 2-3bin ft'i geçince mixture ile oynamaya başlıyorsun zaten. ama c172'nin o irtifada kalkması zor zaten. Çok performans bekleme.
0
kurnaz
tamamen model, marka, perforrmans, renk gibi şeylerden bağımsız sıfır olması şartı ile şu anda hangi araba size yakın ve sıcak geliyor?supercarları geçtim.benimkivolvo v40 cross countryhttp://niederhofer.at/wp-content/uploads/2014/12/V40-CC-gallery-niederhofer-14.png
tamamen model, marka, perforrmans, renk gibi şeylerden bağımsız sıfır olması şartı ile şu anda hangi araba size yakın ve sıcak geliyor?
supercarları geçtim.
benimki
volvo v40 cross country
niederhofer.at
supercarları geçtim.
benimki
volvo v40 cross country
niederhofer.at
0
volvo demeye gelmiştim ben de. param olsa direkt volvo alırdım. modeli bile fark etmez.
0
alsak vosvoscular gibi takılır mıyız? v40 şenlikleri düzenlenir mi?
harbiden süper araba ya.
harbiden süper araba ya.
0
şu an'ın arabası değil ancak mercedes 190 ve mercedes w124 e serisi kesinlikle "araba gibi araba"
0
Pejo 508
Volvo v40 ya da s60
Merso gla serisi
150 bin limitle bunlar bi güzel geliyor gözüme.
Volvo v40 ya da s60
Merso gla serisi
150 bin limitle bunlar bi güzel geliyor gözüme.
0
oha volvo basligi olmus bu
ben bmw 5 serisi diyorum, banangore su an piyasadaki en klas araba
volvoya karsi da bos degilim ama
ben bmw 5 serisi diyorum, banangore su an piyasadaki en klas araba
volvoya karsi da bos degilim ama
0
0
devilred
telefonu telefon ölene dek kullanananlardan mısınız, yoksa bir yeni modelin çıkışını dört gözle bekleyenlerden mi? telefon değiştirme sıklığınızı, nedenlerinizi yazar mısınız? bir de şu bir üst modeli heyecanla bekleyen insanların motivasyonu nereden geliyor acaba?
telefonu telefon ölene dek kullanananlardan mısınız, yoksa bir yeni modelin çıkışını dört gözle bekleyenlerden mi? telefon değiştirme sıklığınızı, nedenlerinizi yazar mısınız?
bir de şu bir üst modeli heyecanla bekleyen insanların motivasyonu nereden geliyor acaba?
bir de şu bir üst modeli heyecanla bekleyen insanların motivasyonu nereden geliyor acaba?
0
Şu an aldığım maaşın iki katını alıyor olsaydım yılda 1 tane kesin alırdım. İlk akıllı telefonum 4S'ti. Yurtdışındayken gayet hesaplı olduğu için 5S aldım. Şu an onu kullanıyorum. Muhtemelen bi 5-6 ay içinde ya 6S alırım ya da yurtdışından getirtme imkanım olursa 7 alırım.
0
arasin mesaj atsin(o da whatsapp sadece) bir de spotify i kullanabileyim yeter. marka onemli degil. bozulana kadar kullanirim. diger insanlari ben de anlamiyorum
0
Telefon ölene, artık kullanma beni diye yalvarana kadar kullananlardanım. Eşyalara çok bağlanıyorum, kolay değiştiremem hiçbir şeyimi. Buzdolabım bozulduğu için yeni dolap aldım mesela, nefret ediyorum ondan, sanki eve düşman girmiş gibi böyle sert sert açıp kapatıyorum falan kapısını.
İlk akıllı telefonumu alalı da çok olmadı. Alınca da pişman oldum çünkü çok da bi numarası yokmuş, boşuna bi sürü para.
İlk akıllı telefonumu alalı da çok olmadı. Alınca da pişman oldum çünkü çok da bi numarası yokmuş, boşuna bi sürü para.
0
samsung note serisinin her yeni modelini heyecanla bekledim ve çıktığı gün aldım. ihtiyacım olduğundan değil elbet ama merakım var yen teknolojik şeylere. işime yaramayacak da olsa yeni modeldeki yeni bir özellik heyecanlandırıyor beni. mesela note 7'deki iris tarama, kalemindeki çevirme özelliği vs. bu özellikleri çok kullanıyor muyum? hayır ama merak işte. note 8'i heyecanla bekliyorum :D
0
sanırım 7 plus alıcam. aldığım telefonda beni 5-6 sene götürecek büyük ihtimalle. buna benzer bir soru için 6s plus alırım demiştim ama fikrim değişti.
şimdiki telefonum n70. 7-8 sene oldu heralde. her yeni telefon çıkınca alacak kadar param yok.
şimdiki telefonum n70. 7-8 sene oldu heralde. her yeni telefon çıkınca alacak kadar param yok.
0
Az önce bu konu ile ilgili duyuru açtım, 2. soruyu kendim için yanıtlayayım.
Güzel bir telefonum vardı, nisan ayında bozuldu. Yeni bir telefon almak icap edince bu sefer şansımı IOS'tan yana kullanmak ama en sonuncusunu beklemek istedim. Nisan'dan beri üst modeli dört gözle bekleyen benim. O motivasyonu da şuradan alıyorum: rehbere ( ya da herhangi bir uygulanaya) dokununca yaklaşık 2 dakika bekleyen (gerçekten bu kadar yavaş, abartmıyorum) çok daha eski bir telefon ile idare ediyorum, sabır nedir bu telefonda öğrendim:( bir çok kişinin ikinci gün hiç düşünmeden çöpe atacağı yavaşlıkta bir telefondan kurtulmak güzel bir motivasyon yarattı bende.
Güzel bir telefonum vardı, nisan ayında bozuldu. Yeni bir telefon almak icap edince bu sefer şansımı IOS'tan yana kullanmak ama en sonuncusunu beklemek istedim. Nisan'dan beri üst modeli dört gözle bekleyen benim. O motivasyonu da şuradan alıyorum: rehbere ( ya da herhangi bir uygulanaya) dokununca yaklaşık 2 dakika bekleyen (gerçekten bu kadar yavaş, abartmıyorum) çok daha eski bir telefon ile idare ediyorum, sabır nedir bu telefonda öğrendim:( bir çok kişinin ikinci gün hiç düşünmeden çöpe atacağı yavaşlıkta bir telefondan kurtulmak güzel bir motivasyon yarattı bende.
0
ben kontratım 2 senede bir bedava telefon verince değiştiriyorum. yoksahayatta 300-500€ verip değiştirmem.
ayda 15€ veriyorum hatla beraber. şimdi sony m4 aqua verdiler.
ayda 15€ veriyorum hatla beraber. şimdi sony m4 aqua verdiler.
0
şu ana kadar iki şekilde telefon değiştirdim: ya kullandığım telefon artık eskimekten kullanılamaz hale geldi, ya da bir şekilde elime beleşe yeni model telefon geçti (kampanya, çekiliş, hediye falan), ben de eskisini anneme falan verip onu kullanmaya başladım.
0
Bir üst modeli heyecanla bekliyorlar. Çünkü telefon sürekli yanında gezdirdiğin tek eşya. Bu eşya da eğer çok pahalı, en son model vs. olursa bunu herkese gösterebilirsin ve bununla hava atabilirsin. Kendinde gösterecek kayda değer niteliği olmayan insanlar için bu bir kurtarıcı eşyadır.
Telefonumda ihtiyaç duyduğum şeyler: Arama yapmak, Whatsapp, Navigasyon, Kamera, El feneri. Bunları rahatlıkla sağlayan, çalışan bir telefonum olduğu sürece yenisini almam.
Telefonumda ihtiyaç duyduğum şeyler: Arama yapmak, Whatsapp, Navigasyon, Kamera, El feneri. Bunları rahatlıkla sağlayan, çalışan bir telefonum olduğu sürece yenisini almam.
0
bozulana kadar kullanıyorum, son on beş yıl içerisinde 4 kere telefon değiştirdim.
0
Telefon olene dek kullananlardanim. Sikligi telefonun omrune gore. Su anki telefonu asiri yavas oldugu icin degistirecegim ama.
Ilk telefonum icine su kacip bozulmustu degistirdim, 2.sini arkadasa gosterek"bak takoz gibi, hicbir sey olmaz buna" diyip firlattinca bozuldu degistirdim, ondan sonrakine kum kacmisti bozudu, ondan sonraki de duruyor.
O insanlarin motivasyonu pazar aksamki maci heyecanla bekleyenlerle ayni.
Ilk telefonum icine su kacip bozulmustu degistirdim, 2.sini arkadasa gosterek"bak takoz gibi, hicbir sey olmaz buna" diyip firlattinca bozuldu degistirdim, ondan sonrakine kum kacmisti bozudu, ondan sonraki de duruyor.
O insanlarin motivasyonu pazar aksamki maci heyecanla bekleyenlerle ayni.
0
Bu 3. telefonum, ilkini 18 yaşında almıştı babam nokia 6230'du, sene 2004. Sanırım ilkinin canı çıkmıştı da 2009/2010 civarı ikincisini aldım. İkincisini yurtdışında tuvalette unutunca da bunu. 2 senedir kullanıyorum. 12 yılda 3 iyi bir rakam bence.
0
Yukaridaki arkadaslari goruyor ve arttiriyorum 16 yil icerisinde 3 kez telefon degistirdim..
0
ben 5 senedir samsung x660 diye bir şey kullanıyormuşum. (modelini bilmiyordum, bataryasını çıkarıp şimdi baktım). o sıralar benim telefonum yoktu, arkadaşım yurtdışına giderken bana vermişti bunu. benden önceki mazisini bilmiyorum ama 2005 çıkışlıymış. bataryasını lastikle tutturuyorum. artık tuşları da basmamaya başladı. dışarıda taş falan aranıyorum tuşlarına basmak için. eş-dosttan verelim diyenler oluyor ama gerek yok diyorum. yeni bir işe girersem alırım ama aileden çıkma falan. tuşlarının basmaması sıkıntı yaratır artık. telefonla ilişkim bu düzeyde.
benim de 13 senede 4 tane olmuş. 1'i evden çalınmıştı. 1'ini kırdım. diğeri de herhalde evdekilerle takasa gitmişti, tam hatırlamıyorum.
benim de 13 senede 4 tane olmuş. 1'i evden çalınmıştı. 1'ini kırdım. diğeri de herhalde evdekilerle takasa gitmişti, tam hatırlamıyorum.
0
ölene kadar.
telefonum öldü, ekranı okunamayacak biçimde kırıldı, 6 ay falan oldu, halen kullanıyorum. mahalle baskısına direnebildiğim kadar da kullanıcam.
edit: akıllı telefonların çıkışından çok sonra aldım telefonumu, halen onu kullanıyorum. okulda asistanlar dersten 5 dk önce mail atma adeti geliştirmese daha da almazdım. benim aldığım esnada, çıkmasının üstünden iki yıl geçmiş eski bir modeldi bu arada.
telefonum öldü, ekranı okunamayacak biçimde kırıldı, 6 ay falan oldu, halen kullanıyorum. mahalle baskısına direnebildiğim kadar da kullanıcam.
edit: akıllı telefonların çıkışından çok sonra aldım telefonumu, halen onu kullanıyorum. okulda asistanlar dersten 5 dk önce mail atma adeti geliştirmese daha da almazdım. benim aldığım esnada, çıkmasının üstünden iki yıl geçmiş eski bir modeldi bu arada.
0
30 yaşımdayım bugüne kadar 3 telefon kullandım.
ilk telefonum ngage idi. 7 sene filan kulladım.
sonra 5800 aldım ama teknoloji çok geçiş dönemindeydi. internete giremez oldum ram yetmedi bi 3 4 yıl onu kullandım. sonra 2012 idi sanırım note2 aldım. hala onu kullanıyorum. daha da 2 sene filan götürür gibi geliyor. belki seneye note7 çok ucuzlarsa alırım fiyat tatmin etmezse almam.
ilk telefonum ngage idi. 7 sene filan kulladım.
sonra 5800 aldım ama teknoloji çok geçiş dönemindeydi. internete giremez oldum ram yetmedi bi 3 4 yıl onu kullandım. sonra 2012 idi sanırım note2 aldım. hala onu kullanıyorum. daha da 2 sene filan götürür gibi geliyor. belki seneye note7 çok ucuzlarsa alırım fiyat tatmin etmezse almam.
0
sisfosdongusu
Arkadaşlar merhaba rastgeldiğim bir sitede bu ceketi gördüm ancak 50 ve 52 bedenler kalmış cekette bu ne demek? Small Medium vb? ne oluyorayrıca pantolonlarda da 46 6N veya 46 4N gibi ifadeler var. 46 nedir ve 4N ler ne anlama geliyor.Şu ana kadar çözebiliğim 31/32 pantolonun 38 40 42 44 diye giden
Arkadaşlar merhaba rastgeldiğim bir sitede bu ceketi gördüm ancak 50 ve 52 bedenler kalmış cekette bu ne demek? Small Medium vb? ne oluyor
ayrıca pantolonlarda da 46 6N veya 46 4N gibi ifadeler var. 46 nedir ve 4N ler ne anlama geliyor.
Şu ana kadar çözebiliğim 31/32 pantolonun 38 40 42 44 diye giden sistemde 40 a denk gelmesi mesala bu ceketteki 50 neye tekabül ediyor.
ayrıca pantolonlarda da 46 6N veya 46 4N gibi ifadeler var. 46 nedir ve 4N ler ne anlama geliyor.
Şu ana kadar çözebiliğim 31/32 pantolonun 38 40 42 44 diye giden sistemde 40 a denk gelmesi mesala bu ceketteki 50 neye tekabül ediyor.
0
mertozkoy
Merhaba,Koşu ayakkabılarının içi terlemekten dolayı kokuyor. Kokuyu gidermek adına ne yapılabilir acaba?Saygılar
Merhaba,
Koşu ayakkabılarının içi terlemekten dolayı kokuyor. Kokuyu gidermek adına ne yapılabilir acaba?
Saygılar
Koşu ayakkabılarının içi terlemekten dolayı kokuyor. Kokuyu gidermek adına ne yapılabilir acaba?
Saygılar
0
Ayakkabiya utalk pudrasi serpistirebilirsiniz. Pudrayi eczanelerde bulabilirisniz. Corap giymeden once ayaginiza da pudra surerseniz sorununuzu cozersiniz.
0
Şimdi ben kendimin yaptığı birkaç şeyi söyliyeyim. Öncelikle çorap bayağı önemli bir şey, ter için havlu çorap kullanman şart.
İkincisi, ne kadar koştuğunu bilmiyorum ama, yine de ayakların terleyecek, o teri ayakkablar çekecek :( Koşudan sonra o ayakkabıları öyle ıslak bırakmaman gerekiyor. Mümkünse balkona, bahçeye, açık havaya yerleştiriyorsun. Değilse içlerine gazete, kağıt havlu tıkıyorsun. Nemi ve kokuyu alacak daha profesyonel şeyler var. Amerika'da kurutma mendilleri kullanıyordum, burada kullanmadım hiç.
Sonra bakayım... Yıkanması ve deterjanla temizlenmesi gerekiyor tabii aralıklarla. Çamaşır suyu da kullanıyorum ben ya, iyi oluyor. İçini siliyorum. Bir de daha kimyasal şeyler deneyeyim dersen bir tane alkol çeşidi var, adını unuttum şimdi. Erkek arkadaşım yapıyor bunu daha çok. O alkolu suyla karıştırıp içine fısfıslıyorsun. O da bakterileri gideriyormuş. Kokmuyor vallahi ayakkabıları.
En nefret ettiğim şey sabah kalktığımda o ayakkabıların hala kurumamış olması. Arakdaş ne koşuyorsam o kadari durduramıyoruz. O yüzden iki- üç çift değişitirip diğer çifti daha çok havalandırırsan daha iyi olur gibime geliyor.
Böyle normal ayakkabılar için koku sprayleri falan var. Onlar da olabilir. Pudra da olabilir. Ben bunlara alışamadım :(
Edit: Peki kocama hala erkek arkadaşım demem :(
İkincisi, ne kadar koştuğunu bilmiyorum ama, yine de ayakların terleyecek, o teri ayakkablar çekecek :( Koşudan sonra o ayakkabıları öyle ıslak bırakmaman gerekiyor. Mümkünse balkona, bahçeye, açık havaya yerleştiriyorsun. Değilse içlerine gazete, kağıt havlu tıkıyorsun. Nemi ve kokuyu alacak daha profesyonel şeyler var. Amerika'da kurutma mendilleri kullanıyordum, burada kullanmadım hiç.
Sonra bakayım... Yıkanması ve deterjanla temizlenmesi gerekiyor tabii aralıklarla. Çamaşır suyu da kullanıyorum ben ya, iyi oluyor. İçini siliyorum. Bir de daha kimyasal şeyler deneyeyim dersen bir tane alkol çeşidi var, adını unuttum şimdi. Erkek arkadaşım yapıyor bunu daha çok. O alkolu suyla karıştırıp içine fısfıslıyorsun. O da bakterileri gideriyormuş. Kokmuyor vallahi ayakkabıları.
En nefret ettiğim şey sabah kalktığımda o ayakkabıların hala kurumamış olması. Arakdaş ne koşuyorsam o kadari durduramıyoruz. O yüzden iki- üç çift değişitirip diğer çifti daha çok havalandırırsan daha iyi olur gibime geliyor.
Böyle normal ayakkabılar için koku sprayleri falan var. Onlar da olabilir. Pudra da olabilir. Ben bunlara alışamadım :(
Edit: Peki kocama hala erkek arkadaşım demem :(
0
Yok. İzotrop mu, isprop mu, ispropik alkol gibi bir şey.
Rezalet, editleyeceğim :D
Edit: acemi'nin dediği gibi izopropil alkolmüş. Yaklaşmışım yine.
Rezalet, editleyeceğim :D
Edit: acemi'nin dediği gibi izopropil alkolmüş. Yaklaşmışım yine.
0
temizlik sirkesini suyla karistirip fisfisla, havaladir, karbonati kahve filtresine koyup icinde beklet vs vs
butun bunlar kokuyu alir, kurumayi hizlandirmak icin su pc ye takilan minik fanlari ayakabinin icine yonlendirebilirsin, bir de gunes acayip iyi bir dezenfekte edici. gunes giren eve doktor girmez bosuna demiyorlar.
butun bunlar kokuyu alir, kurumayi hizlandirmak icin su pc ye takilan minik fanlari ayakabinin icine yonlendirebilirsin, bir de gunes acayip iyi bir dezenfekte edici. gunes giren eve doktor girmez bosuna demiyorlar.
0
douglas
Sabahları acele ile tuvalete gidip işemek zorunda olduğunuz zaman bir bakmışsınızki buna izin yok. O zaman ne yapıyorsunuz? Benim iki yöntemim önce diğer işleri yapıp vakit kaybetmek yada öylece beklemek. Ama ciddi aceleniz olursa bayağı sorun oluyor. Çözüm ?
Sabahları acele ile tuvalete gidip işemek zorunda olduğunuz zaman bir bakmışsınızki buna izin yok. O zaman ne yapıyorsunuz? Benim iki yöntemim önce diğer işleri yapıp vakit kaybetmek yada öylece beklemek. Ama ciddi aceleniz olursa bayağı sorun oluyor. Çözüm ?
0
Ya buraya böyle bir cevap yazmak istemezdim ama yardıma ihtiyacın var belli ki, sonra silerim.
Başını okşaman lazım.
Başını okşaman lazım.
0
Sevglimden bildiriyorum, bir koltuğa oturup uzaydan dünyaya ilk defa ışınlanmış gibi alık alık etrafa bakarak ve yer yer yavru köpek bakışlarıyla masumca beni keserek duruyor öyle ahahahahaa. İşiniz çok zor :(
0
uyuyabildiğim hiçbir yerde bu durumdan çekinip de saklamaya çalışmam. dik de olsa gider işerim, sopayla dövecek halim yok ya.
0
Kalça ve bacak kaslarını tüm gücünle sıkarsan biraz etki ediyor. Yani tamamen geçmiyor da en azından öne bükebileceğin kıvama geliyor.
0
oturarak isiyorum. klozetin gerisinde dogru oturup el yardimiyla penisi asagi dogru bastirarak.
0
empty man
1. PMDG 737'de rotamı çiziyorum. SID'leri giriyorum ama bana tur attırıyor. 10 Dakika boyunca 8 şeklinde pattern çizip yoluma devam ediyorum. Normal departure prosedürleri de böyle ama bir yerlerde okumuştum, uygun olduğu zamanlarda ve yakıttan tasarruf için kalkar kalkmaz "u" falan dönmeden rotaya
1. PMDG 737'de rotamı çiziyorum. SID'leri giriyorum ama bana tur attırıyor. 10 Dakika boyunca 8 şeklinde pattern çizip yoluma devam ediyorum. Normal departure prosedürleri de böyle ama bir yerlerde okumuştum, uygun olduğu zamanlarda ve yakıttan tasarruf için kalkar kalkmaz "u" falan dönmeden rotaya giriyormuş uçaklar ki gerçek hayatta da böyle. Bu durumdan nasıl kurtulurum?
2. Throttle kadranını FMC'yi programlamadan kökleyince dat dat dat dat diye ötüyor. Gerçek hayatta da böyle. O dat dat dat neyin sesi?
3. Cost Index'i neye göre giriyorsunuz siz? Youtube'daki tutoriallarda adam akıllı açıklayan kimse çıkmamış.
4. Rudder için klavyeye kısayol atadınız mı? Rudder işini nasıl hallediyorsunuz? (Bende klavye + mouse var)
5. Nose wheel için klavyeye kısayol atadınız mı? Taxiing vs, ground işlemlerini mouse yoke ile mi yapıyorsunuz?
6. PMDG'nin manual'inde FSX ayarlarından "aircraft stress causes damage, engine causes damage vs" kapatın diyor. PMDG uçakları ile uçarken herhangi bir failure çakışmasının önüne geçmek için bu damage'ları kapatıyor musunuz? Yoksa default olarak "damage on" mu?
7. Initial climb rate 20, sonra 15. Altitute kaça ulaşınca 15'e indiriyorsunuz nose'u? Ve de ne zaman flap'leri (5 derece) retract ediyorsunuz?
8. FMC rota uçuşlarında realizm katmak için kulelerle irtibata geçiyor musunuz?
Teşekkürler.
2. Throttle kadranını FMC'yi programlamadan kökleyince dat dat dat dat diye ötüyor. Gerçek hayatta da böyle. O dat dat dat neyin sesi?
3. Cost Index'i neye göre giriyorsunuz siz? Youtube'daki tutoriallarda adam akıllı açıklayan kimse çıkmamış.
4. Rudder için klavyeye kısayol atadınız mı? Rudder işini nasıl hallediyorsunuz? (Bende klavye + mouse var)
5. Nose wheel için klavyeye kısayol atadınız mı? Taxiing vs, ground işlemlerini mouse yoke ile mi yapıyorsunuz?
6. PMDG'nin manual'inde FSX ayarlarından "aircraft stress causes damage, engine causes damage vs" kapatın diyor. PMDG uçakları ile uçarken herhangi bir failure çakışmasının önüne geçmek için bu damage'ları kapatıyor musunuz? Yoksa default olarak "damage on" mu?
7. Initial climb rate 20, sonra 15. Altitute kaça ulaşınca 15'e indiriyorsunuz nose'u? Ve de ne zaman flap'leri (5 derece) retract ediyorsunuz?
8. FMC rota uçuşlarında realizm katmak için kulelerle irtibata geçiyor musunuz?
Teşekkürler.
0
1. Normalde öyle bir şey olmaması lazım, bir şeyi yanlış girmiş olman muhtemel.
2. O dat dat takeoff configuration horn. Uçak kalkış konfigürazyonunda değilken ya da park freni çekiliyken falan gazı açarsan öter.
3. Cost indexi gerçek hayatta dispatch ofisi verir. Grdiğin cost indexe göre econ speed mode'da uçuş yaptığında hızı ayarlar fmc. Cost indexi 0-30 arası girmek yakıt ekonomisi ön plana almak demektir genelde, 100 civarı yüksek değerler ise zamandan tasaruf ettirir.
4-5, joystickle ounuyorum ben. Onlara tuş atadım.
7. Eğer fmc rotası ve altitude bilgilerini girdiysen vnav mode'da uçabilirsin, uçak o durumda varyosunu kendi ayarlar. Gerçekte level off smooth olsun ve de daha üst irtifadaki uçaklardan dolayı tcas uyarısı almamak için 1000 ft kala vs moduna geçip 1000fpm'le tırmanılır. Flap'ı hızın airspeed bandındaki UP yazan yere gelince toplayabilirsin. Kalkışta burnu 15 dereceye çek, pozitive climb-gear up yaptıktan sonra o açıda tırmanmaya devam edilip genelde 1000ft civarında speed bug 220 knot (clean speed) ayarlanıp burun açısı flight directora göre düşürülür, hız ordaki flap up speede gelince de flaps up yapabilirsin.
8. Geçtiğim oluyor evet ama ben kendim sanki kule varmış gibi konuşuyorum sesli olarak, ordaki fonksiyonu kullanmıyorum.
2. O dat dat takeoff configuration horn. Uçak kalkış konfigürazyonunda değilken ya da park freni çekiliyken falan gazı açarsan öter.
3. Cost indexi gerçek hayatta dispatch ofisi verir. Grdiğin cost indexe göre econ speed mode'da uçuş yaptığında hızı ayarlar fmc. Cost indexi 0-30 arası girmek yakıt ekonomisi ön plana almak demektir genelde, 100 civarı yüksek değerler ise zamandan tasaruf ettirir.
4-5, joystickle ounuyorum ben. Onlara tuş atadım.
7. Eğer fmc rotası ve altitude bilgilerini girdiysen vnav mode'da uçabilirsin, uçak o durumda varyosunu kendi ayarlar. Gerçekte level off smooth olsun ve de daha üst irtifadaki uçaklardan dolayı tcas uyarısı almamak için 1000 ft kala vs moduna geçip 1000fpm'le tırmanılır. Flap'ı hızın airspeed bandındaki UP yazan yere gelince toplayabilirsin. Kalkışta burnu 15 dereceye çek, pozitive climb-gear up yaptıktan sonra o açıda tırmanmaya devam edilip genelde 1000ft civarında speed bug 220 knot (clean speed) ayarlanıp burun açısı flight directora göre düşürülür, hız ordaki flap up speede gelince de flaps up yapabilirsin.
8. Geçtiğim oluyor evet ama ben kendim sanki kule varmış gibi konuşuyorum sesli olarak, ordaki fonksiyonu kullanmıyorum.
0
false pretension
3.5 senedir samsung s4 kullanıyorum. telefonu korumadan kullandım. ne kılıf ne de ekran koruması. bence bana iyi dayandı. fakat artık iyice yavaşlamaya başladı. bi süre sonra çıldırtır hale geldi. format attım yine eski haline döndü.aklımda birkaç seçenek var.iphone 6s-7samsung note 5xiaomi'nin en s
3.5 senedir samsung s4 kullanıyorum. telefonu korumadan kullandım. ne kılıf ne de ekran koruması. bence bana iyi dayandı. fakat artık iyice yavaşlamaya başladı. bi süre sonra çıldırtır hale geldi. format attım yine eski haline döndü.
aklımda birkaç seçenek var.
iphone 6s-7
samsung note 5
xiaomi'nin en son çıkan note versiyonu.
asus
Telefonu kullanma amacım, mesajlaşma, youtube, navigasyon(çok önemli), sosyal medya için kullanıyorum. Beni en az 3-4 sene idare etmeli.
aklımda birkaç seçenek var.
iphone 6s-7
samsung note 5
xiaomi'nin en son çıkan note versiyonu.
asus
Telefonu kullanma amacım, mesajlaşma, youtube, navigasyon(çok önemli), sosyal medya için kullanıyorum. Beni en az 3-4 sene idare etmeli.
0
Hızlı bir telefon istiyorsan ve ayrıca uzun süre de dayansın istiyorsan Nexus al, kafan rahat etsin. Hayatımda kullandığım en hızlı telefon. Nexus 4 kullanıyorum. Hala taş gibi.
0
Note 5 kullanıyorum takriben 1 senedir; ayıla bayıla kullandığımı söyleyebilirim. Ekran da kocaman, bahsettiğin şekilde işini görür bence ama zevk meselesi telefon artık.
0
Nexus +1
ben de 3,5 senedir nexus 4 kullanıyorum. Nexus efsanedir. Fakat google pek fazla reklamını yapmadığı için bilmiyor millet. ya nexus 6p bul bi yerden ya da bekle nexus'un devamı pixel xl çıkacak 1-2 aya.
nexus4, kasım 2012'de çıkmış, senin s4 nisan 2013'te. düşün artık. hala çatır çutur çalışıyor nexus4
ben de 3,5 senedir nexus 4 kullanıyorum. Nexus efsanedir. Fakat google pek fazla reklamını yapmadığı için bilmiyor millet. ya nexus 6p bul bi yerden ya da bekle nexus'un devamı pixel xl çıkacak 1-2 aya.
nexus4, kasım 2012'de çıkmış, senin s4 nisan 2013'te. düşün artık. hala çatır çutur çalışıyor nexus4
0
Belirttiğiniz ihtiyaçlar için iphone'a o kadar bütçe harcamanın mantıklı olmadığını düşünüyorum. Malum, adı var. Eşdeğer özelliklerde birçok android telefon çok daha uygun fiyata bulunabilir. Samsung'u hayatımdan tamamen çıkardığım için onu önermeyeceğim. Bunca yorumdan sonra Nexus kullanıcıları yanılıyor olamaz, değerlendirin derim. Ben de bir LG kullanıcısı olarak LG modellerine bakmanızı tavsiye edeceğim.
Kazasız, belasız kullanın. Şimdiden hayırlı olsun.
Kazasız, belasız kullanın. Şimdiden hayırlı olsun.
0
nexus +1
eşim elli kere düşürüp nihayetinde öldürmeseydi nexus 4'ü hala tereyağı gibi çalışıyordu. şu an da nexus 5x kullanıyor, bende de 6p var. ikisi de cillop gibi, sıfır sorun. (oyun oynamıyoruz, standart sosyal medya uygulamaları, youtube ve chrome çalışıyor)
amerika'dan alma şansınız varsa çok ucuza geliyor. 450 dolara aldım ben 6p'yi. 5x'i de 236 pound'a almıştık.
eşim elli kere düşürüp nihayetinde öldürmeseydi nexus 4'ü hala tereyağı gibi çalışıyordu. şu an da nexus 5x kullanıyor, bende de 6p var. ikisi de cillop gibi, sıfır sorun. (oyun oynamıyoruz, standart sosyal medya uygulamaları, youtube ve chrome çalışıyor)
amerika'dan alma şansınız varsa çok ucuza geliyor. 450 dolara aldım ben 6p'yi. 5x'i de 236 pound'a almıştık.
0
iphone'un şarjı insanı delirtiyor, iphone sahibi kaç tanıdığım varsa powerbankle dolaşıyor. xiaomi'nin telefonlarının da SAR değerleri çok yüksek. bir önemi var mı yok mu tartışmalı bir konu ama limit değerin hemen altında SAR değerleri çin telefonlarının çoğunda. telefon tüm gün elinde oluyor sonuçta, sıkıntı olabilir. asus'la ilgili bir bilgim yok, bu söylediklerin arasından en uygun telefon note 5 olur bence. onun dışında samsung'un galaxy a serisi fiyat performans olarak baya iyi, onlara da göz atabilirsin.
0
tolga asp
koyu bir muhalefetçi olarak haliyle kıçımla gülüyorum şu başlığa ama şöyle de bir şey var kafamı karıştıran; bayram tatilinde otostop sırasında biriyle tanıştım, adam 3. havalimanı inşaatında şantiye sorumlusu. yol boyunca havalimanı ile ilgili konuştuk. 8-10 yıl sonra inşaat tamamen tamanlandığında
koyu bir muhalefetçi olarak haliyle kıçımla gülüyorum şu başlığa ama şöyle de bir şey var kafamı karıştıran;
bayram tatilinde otostop sırasında biriyle tanıştım, adam 3. havalimanı inşaatında şantiye sorumlusu. yol boyunca havalimanı ile ilgili konuştuk. 8-10 yıl sonra inşaat tamamen tamanlandığında dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak, haliyle bütün aktarmalarda buradan yapılacak. mesela şuan frankfurt havalimanı lider konumda ve bütün iniş-kalkış ve aktarmalar buradan yapılıyor. ben bile yurtdışı bileti alacağım zaman ilk olarak frankfurt aktarmalılara bakıyorum çünkü ciddi bir fiyat farkı olabiliyor. demek istediğim frankfurt havalimanı (adam aslında münih havalimanı dedi ama sanıyorum yanlış söyledi, münih o kadar büyük değil) gerçek anlamda büyük ve önemli. almanya'ya hatrı sayılır bir gelir sağlıyor.
şimdi bizim 3. havalimanı açıldıktan sonra bütün uçuşlar türkiye'ye kayacak, aktarma ve transferler buradan yapılacak, haliyle frankfurt havalimanı sinek avlacak öyle değil mi?
bu açıdan bakınca merkel'in 3. havalimanını istememesi mantıklı geliyor gibi. bu arada bunları anlatan kişi de muhalefet tarafında, yol boyunca hükümete giydirdi durdu. gerçi akp'li olsa bile ne fark edecek yukarıda anlattığım bir durum var ortada.
bana şu saatten sonra merkel'in yeni havalimanını kıskanması pek de saçma gelmiyor artık.
sizin yorumunuz nedir?
bayram tatilinde otostop sırasında biriyle tanıştım, adam 3. havalimanı inşaatında şantiye sorumlusu. yol boyunca havalimanı ile ilgili konuştuk. 8-10 yıl sonra inşaat tamamen tamanlandığında dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak, haliyle bütün aktarmalarda buradan yapılacak. mesela şuan frankfurt havalimanı lider konumda ve bütün iniş-kalkış ve aktarmalar buradan yapılıyor. ben bile yurtdışı bileti alacağım zaman ilk olarak frankfurt aktarmalılara bakıyorum çünkü ciddi bir fiyat farkı olabiliyor. demek istediğim frankfurt havalimanı (adam aslında münih havalimanı dedi ama sanıyorum yanlış söyledi, münih o kadar büyük değil) gerçek anlamda büyük ve önemli. almanya'ya hatrı sayılır bir gelir sağlıyor.
şimdi bizim 3. havalimanı açıldıktan sonra bütün uçuşlar türkiye'ye kayacak, aktarma ve transferler buradan yapılacak, haliyle frankfurt havalimanı sinek avlacak öyle değil mi?
bu açıdan bakınca merkel'in 3. havalimanını istememesi mantıklı geliyor gibi. bu arada bunları anlatan kişi de muhalefet tarafında, yol boyunca hükümete giydirdi durdu. gerçi akp'li olsa bile ne fark edecek yukarıda anlattığım bir durum var ortada.
bana şu saatten sonra merkel'in yeni havalimanını kıskanması pek de saçma gelmiyor artık.
sizin yorumunuz nedir?
0
frankfurt havalimanı tabii ki sinek avlamayacak ama thy'nin uçuş aktarmalarında avrupa havayollarıyla son 10 yılda ciddi bir rekabet içerisine girdiği belli. 3. havalimanı yolcu kapasitesini arttırarak burada thy'yi güçlendirecek, daha fazla pazar payı çalabilecek thy avrupa'dan. ha merkel işi gücü bırakıp bunu mu düşünyor, ben de sanmıyorum. lufthansa'nın orda kaybedeceği en fazla birkaç yüz milyon euro para almanya gibi 3.5-4 trilyon dolarlık bir ekonomi için devasa bir önem teşkil etmiyordur herhalde.
0
yabancılar olan olaylar yüzünden türkiye'yi ziyaret etmeyi bırakın buradan aktarma yapmaya bile korktukları için bu olaylar dinmezse almanya'nın çok etkilenceğini sanmıyorum.
0
Doğru düşünmüşsün. Nasıl bir marketin karşısına yeni bir market açılınca eski marketin sahibi tribe giriyorsa bu olay da onun gibi. Adam kârını niye kaybetmek istesin? Büyükresim.jpg durumu yok.
0
Tabii ki pazar çalacaktır, şu anda bile Amerika'dan gelen uçaklardan inen yolcunun büyük bölümü Türkiye'ye giriş yapmadan aktarma yapıyor.
Yine de kıskandıracak kadar fark yaratacağını sanmıyorum. Frankfurt dedigin yerden karayolu ile 2 saat icinde ulaşabileceğin bir cember çizersen erişim gücünü göreceksindir. Hollanda, Belçika, Luksemburg, hatta Fransa'nin kuzeydoğusu.
Yine de kıskandıracak kadar fark yaratacağını sanmıyorum. Frankfurt dedigin yerden karayolu ile 2 saat icinde ulaşabileceğin bir cember çizersen erişim gücünü göreceksindir. Hollanda, Belçika, Luksemburg, hatta Fransa'nin kuzeydoğusu.
0
Kıskanmak farklı istememek farklı. İstemiyorlar burası doğru. Thy çok daha güçlenecek bu durumda.
0
evet adamlar feci kıskanıyor. hatta bizi taklit ediyorlar.
gelecek sene kazaya belaya karşı deve keseceklermiş. kesin bilgi. yayalım. :)
abi napayım. tam ciddiye alıcam bir gülme geliyor.
gelecek sene kazaya belaya karşı deve keseceklermiş. kesin bilgi. yayalım. :)
abi napayım. tam ciddiye alıcam bir gülme geliyor.
0
3. havalimanı açılınca niye uçuşların 3. havalimanına kayması gerekiyor onu anlamadım. somut gerekçesini anlayan var mı?
ayrıca thy şu aralar ciddi zararda ve iflas etmemeye çalışıyor. sanmıyorum ama inşallah dediğiniz gibi olur :(
ayrıca thy şu aralar ciddi zararda ve iflas etmemeye çalışıyor. sanmıyorum ama inşallah dediğiniz gibi olur :(
0
bu olayın halk gözündeki imajı bu şekilde saçma, almanların bunu kıskandığı filan yok.
fakat mantelitesi beğenilsin ya da beğenilmesin thy gitgide büyüyen bir firma, hem kalitesi artıyor hem imajı hem de filosu genişliyor.
avrupadaki en beğenilen ve de iyi havayollarından biri.
Austrian airlinesin Lufthansaya satışı/takeover sırasında yönetim kurulu üyesi iki kişinin dersine girdim sınıfta 10 kişi filan olunca çok rahat bir ortam olmuştu. bu takeover'ı anlattıkları sırada şunu belirtmişlerdi, "biz ya thy ya da lufthansaya satılacaktık, biz o sırada thy'yi istiyorduk, bundan daha karlı çıkacaktık ve balkanlardan 1 şirketi daha alacaktık bu sayede o bölgede büyüyecektik. (bu arada austrian airlines aynı thy gibi yarı devletti) Bu sırada devletin ab dışında bir şirkete satışında sorun çıktı, özellikle şirketin lufthansaya satılması için baskılar oldu(politik mi parasal mı nedenli olduğunu bilmiyorlarmış). Baskılar sonucunda lufthansaya satışı onayladık. Bu sayede DACH ülkelerinde Lufthansa, swiss ve austrian olarak farklı bir büyüme gerçekleştirdik"
yani kıskanma diye bir şey yok fakat ekonomik olarak eğer thy orayı hub yapıp aynı şekilde gelişebilirse 10 sene sonra avrupadaki en büyüklerden biri olur. o dünyanın en büyüğü olma geyiği olsa bile 20 yıldan erken olamaz. zira uçak siparişi verseniz 5-6 sene sonra alıyorsunuz.
bunlar dışında havaalnı her şeyi çözmez, orayı doldurmak zorundasınız. dolması ise sıkıntılı. Thy aynı şekilde büyürse, pegasus diyelim 150 uçağa sahip olsa, bir de başka büyük airlines hub ı olabilse yine dolmaz o hedeflenenler.
türkiye turizmi her geçen sene büyüyordu. bu sene malum bitti. ondan dolayı o büyüme hedefleri de durdu. o hızla büyüse thy de büyüyecekti.
thy bir de afrika ve kuzey afrika için bildiğim kadarıyla en iyi havayolu şuanda. bu çok niş bir pazar. büyümeyi buradan yapıyorlar zaten.
daha yazarım ama havaalanını yapmakla bitmiyor, ülke olarak politikan düzgün olacak, thy, pegasus şimdinin minimum 2 katına çıkacak, turizmimiz coşacak, minimum 1 tane world class airlines hub olarak kullancak, suriye, ırak, iran düzelecek turizmi artacak, bizim üzerimizden gerçekleşecek uçuşlar gibi şeylerin tamamı birleşirse ancak dünyada sayılı olur. o zaman 20 yıla dünyanın en büyüğü olabilir. ama bunların çeyreği anca gerçekleşebilecek realitede.
fakat mantelitesi beğenilsin ya da beğenilmesin thy gitgide büyüyen bir firma, hem kalitesi artıyor hem imajı hem de filosu genişliyor.
avrupadaki en beğenilen ve de iyi havayollarından biri.
Austrian airlinesin Lufthansaya satışı/takeover sırasında yönetim kurulu üyesi iki kişinin dersine girdim sınıfta 10 kişi filan olunca çok rahat bir ortam olmuştu. bu takeover'ı anlattıkları sırada şunu belirtmişlerdi, "biz ya thy ya da lufthansaya satılacaktık, biz o sırada thy'yi istiyorduk, bundan daha karlı çıkacaktık ve balkanlardan 1 şirketi daha alacaktık bu sayede o bölgede büyüyecektik. (bu arada austrian airlines aynı thy gibi yarı devletti) Bu sırada devletin ab dışında bir şirkete satışında sorun çıktı, özellikle şirketin lufthansaya satılması için baskılar oldu(politik mi parasal mı nedenli olduğunu bilmiyorlarmış). Baskılar sonucunda lufthansaya satışı onayladık. Bu sayede DACH ülkelerinde Lufthansa, swiss ve austrian olarak farklı bir büyüme gerçekleştirdik"
yani kıskanma diye bir şey yok fakat ekonomik olarak eğer thy orayı hub yapıp aynı şekilde gelişebilirse 10 sene sonra avrupadaki en büyüklerden biri olur. o dünyanın en büyüğü olma geyiği olsa bile 20 yıldan erken olamaz. zira uçak siparişi verseniz 5-6 sene sonra alıyorsunuz.
bunlar dışında havaalnı her şeyi çözmez, orayı doldurmak zorundasınız. dolması ise sıkıntılı. Thy aynı şekilde büyürse, pegasus diyelim 150 uçağa sahip olsa, bir de başka büyük airlines hub ı olabilse yine dolmaz o hedeflenenler.
türkiye turizmi her geçen sene büyüyordu. bu sene malum bitti. ondan dolayı o büyüme hedefleri de durdu. o hızla büyüse thy de büyüyecekti.
thy bir de afrika ve kuzey afrika için bildiğim kadarıyla en iyi havayolu şuanda. bu çok niş bir pazar. büyümeyi buradan yapıyorlar zaten.
daha yazarım ama havaalanını yapmakla bitmiyor, ülke olarak politikan düzgün olacak, thy, pegasus şimdinin minimum 2 katına çıkacak, turizmimiz coşacak, minimum 1 tane world class airlines hub olarak kullancak, suriye, ırak, iran düzelecek turizmi artacak, bizim üzerimizden gerçekleşecek uçuşlar gibi şeylerin tamamı birleşirse ancak dünyada sayılı olur. o zaman 20 yıla dünyanın en büyüğü olabilir. ama bunların çeyreği anca gerçekleşebilecek realitede.
0
aktarmalar buradan olacak nereden cikti anlamadim, zaten her havayolu buyuk oranda kendi hubundan aktarma yapar, lufthansa yine frankfurttan, thy yine istanbul'dan yapacak. aktarma olacaksa anca uzun ucuslarda olur.
sanki muhtesem bir aktarma pazari varmis gibi konusuluyor bir de. cok buyuk paralar da degil bunlar almanya icin, cok dert etseler daha guvenli ulkelerinde daha saglam teknikle bir havalimani daha insa ederler-renove ederler.
kimse sinek falan avlamayacak yani.
sanki muhtesem bir aktarma pazari varmis gibi konusuluyor bir de. cok buyuk paralar da degil bunlar almanya icin, cok dert etseler daha guvenli ulkelerinde daha saglam teknikle bir havalimani daha insa ederler-renove ederler.
kimse sinek falan avlamayacak yani.
0
@lanc a ek yapayım.
aktarmalı uçuş trendi gitgide azalıyor. hubda toplayı dağıtmak biraz daha azalacak. direk uçuş trendinde havayolları.
aktarmalı uçuş trendi gitgide azalıyor. hubda toplayı dağıtmak biraz daha azalacak. direk uçuş trendinde havayolları.
0
almanlar cok rasyonelist adamlardir, alman devleti de öyle. kiskanmazlar ama dikkate alirlar. istanbulda 3. havalimani acildiginda stratejilerini ona göre belirleyeceklerdir.
söz konusu almanya her sene bütce fazlasi veren bir ülke en.wikipedia.org bu ülkenin türkiyede her eve mutlaka bir alman mali ürünü sokmuslugu var, dünyada da ayni sekilde, öyle yada böyle her eve mutlka bir alman mali girer. araba konusunda ise hersey malum. ayrica sattin aldigin ürün alman mali olmasa bile o ürünün arastirma gelistirme ve patentlerinden paylarini alirlar. iphone amerikan mali olarak gözükemesine ragmen dünyada satilan her iphone dan yine en cok parayi japonyadan sonra almanya kazanir www.upworthy.com
durum böyle iken almanya 3. havalimani dikkate alip ona göre pazar genisletme stratejisi belirleyecektir. biz türkler ise aldigimiz gaz ile uzun süre idare ederiz. büyük havalimanlari yapabilmek güzel birsey ama kiskaniyolar gibi gayri rasyonel düsünmek bizi ileri götürmez.
söz konusu almanya her sene bütce fazlasi veren bir ülke en.wikipedia.org bu ülkenin türkiyede her eve mutlaka bir alman mali ürünü sokmuslugu var, dünyada da ayni sekilde, öyle yada böyle her eve mutlka bir alman mali girer. araba konusunda ise hersey malum. ayrica sattin aldigin ürün alman mali olmasa bile o ürünün arastirma gelistirme ve patentlerinden paylarini alirlar. iphone amerikan mali olarak gözükemesine ragmen dünyada satilan her iphone dan yine en cok parayi japonyadan sonra almanya kazanir www.upworthy.com
durum böyle iken almanya 3. havalimani dikkate alip ona göre pazar genisletme stratejisi belirleyecektir. biz türkler ise aldigimiz gaz ile uzun süre idare ederiz. büyük havalimanlari yapabilmek güzel birsey ama kiskaniyolar gibi gayri rasyonel düsünmek bizi ileri götürmez.
0
Bir de faciaya dönüşen ve senelerdir bitirilemeyen Berlin Brandenburg havalimanı var. Almanlar için güncel iki utanç var: 1- Brandenburg Havalimanı. 2- Volkswagen Skandalı.
www.bloomberg.com
www.bloomberg.com
0
Yani havayolu firmalari rahatsiz olabilir de Almanya ekonomisinin bunu hissedebilecegini sanmiyorum. Almanya icin cok da kaygilanacak bir sey olmasa gerek.
@zgrydn
3. havalimani kocaman. Ahl sehir de icinde. Bir dusun.
@zgrydn
3. havalimani kocaman. Ahl sehir de icinde. Bir dusun.
0
mesela seneye haziranda istanbul-atina bakıyorum thy 680 lira lufthansa frankfurt aktarmalı 600 lira. fiyatlar böyle olursa tüküreyim öyle havaalanına afedersin.
0
@stavro, ahl zaten kapanacak. 3. de kocaman diye geleceklerse iyi valla. bu arada almanların sıfırdan havalimanı inşa etmekten daha ucuza malolacak kapasite arttırımı yapmamalarını umacağız galiba.
0
tchuck
pazartesi gününden beri şekeri bıraktım.ancak her yemek yedikten sonra 1-2 saat boyunca aklıma yalnızca tatlı geliyor. başka hiçbir şey düşünemiyorum.sonra geçiyor tabi ama;bu histen kurtulabilecek miiym?yani yemek yedikten hemen sonra gelen tatlı isteğine?tamam şimdilik kendimi tutuyorum telkin edi
pazartesi gününden beri şekeri bıraktım.
ancak her yemek yedikten sonra 1-2 saat boyunca aklıma yalnızca tatlı geliyor. başka hiçbir şey düşünemiyorum.
sonra geçiyor tabi ama;
bu histen kurtulabilecek miiym?
yani yemek yedikten hemen sonra gelen tatlı isteğine?
tamam şimdilik kendimi tutuyorum telkin ediyorum vs ama sonsuza kadar böyle gitmez :( vücudun bu dürtüsü bir süre sonra kaybolur mu?
ancak her yemek yedikten sonra 1-2 saat boyunca aklıma yalnızca tatlı geliyor. başka hiçbir şey düşünemiyorum.
sonra geçiyor tabi ama;
bu histen kurtulabilecek miiym?
yani yemek yedikten hemen sonra gelen tatlı isteğine?
tamam şimdilik kendimi tutuyorum telkin ediyorum vs ama sonsuza kadar böyle gitmez :( vücudun bu dürtüsü bir süre sonra kaybolur mu?
0
Amansiz bi seker bagimlisiyim. Ulasamadigimda sinirim zipliyor. En fazla 8 gun dayanabildim. Pepsi max ya da dondurma ile durdurmaya calisiyorum kendimi. Allah yar ve yardimcin olsun kardesim.
0
15 gün oldu. İlk 7 gün çok zorladı da şimdi iyi. Ama 2-3 yıldır çay şekeri glikoz falan kesmiştim şimdi tam kestim.
0
Canınız tatlı istediği zaman kalkıp biraz spor yapın. Mekik çekin, zıplayın ne bileyim bi hareket edin. Çok faydasını gördüm ben. Ya da meyve filan yiyin.
0
@duyulmaması
özellikle yapmadım ama domatesle yğurt tüketmiyorum hafta başından beri
özellikle yapmadım ama domatesle yğurt tüketmiyorum hafta başından beri
0
benim yok olduysa senin de yok olur. bundan 4-5 sene öncesine kadar kahvaltıda o hazır büyük baton keklerden 1 tane tek başıma gömüyordum. her yemeğin yanında şişeyle kola içerdim. her oturduğum mekanda bir tatlı falan gömerdim. ağzıma sürmüyorum kaç senedir.
0
Daha bugün That Sugar Film'i izledim. 2 ile 4 hafta arasında alışılacağını söylüyordu.
Link: www.imdb.com
Link: www.imdb.com
0
vogojin
sb.
sb.
0
interstellar diyeceğim de..dememe gerek yok heralde..neyse uplamış oldum en azından.
0
contact bence çok aşmış bir film, muadili olduğunu düşünmüyorum. belki k-pax olabilir, onda da şüpheliyim.
0
contact bilim kurgu dünyasında eşi benzeri kolay gelecek bir film değil.
0
Event Horizon - Korku öğeleri yüksektir ama güzeldir.
Objective diye bağımsız sinema bir film var. Dünyada geçiyor. Ama şaftını kaydırır.
Sphere
Abyss
Dünya dışı uygarlıklar konseptinde bunlar var bildiğim. Uzaylı, gerilimli çok var da saymıyım.
Objective diye bağımsız sinema bir film var. Dünyada geçiyor. Ama şaftını kaydırır.
Sphere
Abyss
Dünya dışı uygarlıklar konseptinde bunlar var bildiğim. Uzaylı, gerilimli çok var da saymıyım.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Evde 2-3 tane çalışmayan, 8-10 yıllık laptop yatıyor, hiçbiri çalışır durumda değil, ya da çalışsa da çok kötü çalışıyor. Bunlardan nasıl kurtulucaz? Çöpe atılmaz herhalde?Bi de internette şöyle http://nmggeridonusum.com.tr/ siteler var, arabayla gelip bu tip atıkları aldıklarını iddia ediy
Selamlar.
Evde 2-3 tane çalışmayan, 8-10 yıllık laptop yatıyor, hiçbiri çalışır durumda değil, ya da çalışsa da çok kötü çalışıyor. Bunlardan nasıl kurtulucaz? Çöpe atılmaz herhalde?
Bi de internette şöyle nmggeridonusum.com.tr siteler var, arabayla gelip bu tip atıkları aldıklarını iddia ediyorlar, ama site çok amatör görünüyor, ne ayak bunlar?
Evde 2-3 tane çalışmayan, 8-10 yıllık laptop yatıyor, hiçbiri çalışır durumda değil, ya da çalışsa da çok kötü çalışıyor. Bunlardan nasıl kurtulucaz? Çöpe atılmaz herhalde?
Bi de internette şöyle nmggeridonusum.com.tr siteler var, arabayla gelip bu tip atıkları aldıklarını iddia ediyorlar, ama site çok amatör görünüyor, ne ayak bunlar?
0
Hocam çöpe atmayacaksan gösterdiğin siteye ver gitsin, ama harddiskleri al ya da sil önce.
yani pek bi alternatif yok bu konularda eğer komputer calısmıyorsa. Parça parça satayım desen satılmaz eski model cunkı, butun satayım desen calısmayan komputeri kim alır.
salla gitsin.
yani pek bi alternatif yok bu konularda eğer komputer calısmıyorsa. Parça parça satayım desen satılmaz eski model cunkı, butun satayım desen calısmayan komputeri kim alır.
salla gitsin.
0
Çalışmayan derken çok yavaş çalışıyorsa belki format atılıp kullanılır veya satılır duruma gelebilir, eğer öyleyse laptopçulara bi gösterin.
Onun dışında çöpün yanına koyarsanız hurdacılar alacaktır. Sitede gariplik yok, para kazanıyor sonuçta adam, elektronik atıklardan altın ayrıştırarak geçinen insanlar var.
Onun dışında çöpün yanına koyarsanız hurdacılar alacaktır. Sitede gariplik yok, para kazanıyor sonuçta adam, elektronik atıklardan altın ayrıştırarak geçinen insanlar var.
0
acer aspire varsa klavyesine talibim.
dvd ya da cdr varsa bir arkadaşa bi deneyi için lazımdı birkaç tane.
ben eskiciyim baya da. şu an elimin altındakilaptop da 9yıllık :(
spacebarı bozuk...
dvd ya da cdr varsa bir arkadaşa bi deneyi için lazımdı birkaç tane.
ben eskiciyim baya da. şu an elimin altındakilaptop da 9yıllık :(
spacebarı bozuk...
0
İl neresi?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yetki almış firma listeleri s9.dosya.tc bu linke yükledim.
Exitcom
Anel Doğa
EAG
firmaları bu işin öncüleridir. İstanbuldaysan KADIKÖY belediyesi de bu işi iyi yapıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yetki almış firma listeleri s9.dosya.tc bu linke yükledim.
Exitcom
Anel Doğa
EAG
firmaları bu işin öncüleridir. İstanbuldaysan KADIKÖY belediyesi de bu işi iyi yapıyor.
0
islergucler2
kaç barfiks kaç şınav çekersiniz?
kaç barfiks kaç şınav çekersiniz?
0
Barfiks eskiden çekerdim ama artık hiç çekmiyorum. Şu anda 50 şınav çekebiliyorum sporcu olduğum için. Biraz çalışsam 70-80 yaparım. Ama sana bir sporcu (karateci) olarak tavsiyem setler halinde çalışman. Tek seferde istersen 100 şınav çek, arkasından devamını getirmediğin sürece bu hiçbir işine yaramaz. 20'şer tane 1-2 dakika dinlenerek 4 tur şınav çekmen çok daha faydalı bir hareket.
0
İlk seferde 20-25 şınav gelir, ikinci üçüncü setlerde epey düşer ama. Barfiks antremanım ne zamandır yok, nizami 4'ü bulursam şanslıyım.
0
Aktif spor yaşantım olduğu için barfiks-şınav çekmiyorum. Sporun verdiği tadı vermiyor.
0
nickimin hakkini veremedim
Merhaba soru başlıkta. Engelleme kıstaslarınız da varsa nelerdir yazabilirsiniz bonus soru olsun. Özel mesajla sebebiyle birlikte birini engellememi önerebilir bana bir güzellik yapabilirsiniz. Aynı şekilde sebebiyle birlikte badi önerisi de yapabilirsiniz cevaplarda. Teşekkürler. Ben başlayayım:Bad
Merhaba soru başlıkta. Engelleme kıstaslarınız da varsa nelerdir yazabilirsiniz bonus soru olsun. Özel mesajla sebebiyle birlikte birini engellememi önerebilir bana bir güzellik yapabilirsiniz. Aynı şekilde sebebiyle birlikte badi önerisi de yapabilirsiniz cevaplarda.
Teşekkürler.
Ben başlayayım:
Badi/engelli
87/119
Teşekkürler.
Ben başlayayım:
Badi/engelli
87/119
0
Sözlükteki badilerim
real eyes realize real lies
kelevelelis
kayser sozer
başka yok. eskiden itü sözlükte yazarken badi olayı bayağı zevkliydi, ama burada badi kavramı pek yok. orada profil fotoğrafı vardı ve tanıştığım kişiyle Facebook alış verişi falan yapıyordum. Uzun uzun konuştuğum da oluyordu. Artık badilik kavramı sadece takip etmek olarak algılanıyor.
Engellenecek çok kişi var da onları burada söylemem.
En ayar olduklarım küfür edip kaçanlar,
Yorumlar üzerinden hakaret edenler,
Arada bir bile olsa ciddili cevap vermeyenler.
real eyes realize real lies
kelevelelis
kayser sozer
başka yok. eskiden itü sözlükte yazarken badi olayı bayağı zevkliydi, ama burada badi kavramı pek yok. orada profil fotoğrafı vardı ve tanıştığım kişiyle Facebook alış verişi falan yapıyordum. Uzun uzun konuştuğum da oluyordu. Artık badilik kavramı sadece takip etmek olarak algılanıyor.
Engellenecek çok kişi var da onları burada söylemem.
En ayar olduklarım küfür edip kaçanlar,
Yorumlar üzerinden hakaret edenler,
Arada bir bile olsa ciddili cevap vermeyenler.
0
12 senedir sozluk yazariyim, 0 buddy 0 engelli.
Demokrasiye ve ifade ozgurlugune inanan, adam kayirmaya karsi birisiyim sanirim.
Demokrasiye ve ifade ozgurlugune inanan, adam kayirmaya karsi birisiyim sanirim.
0
207 badi, 0 engellenmiş.
ama bu badilerin büyük bi kısmı uçmuş, kendi hesabı kapamış ya da yazmayı bırakmış olabilir. 12 yıldır ekleyip ekleyip pek kimseyi silmedim.
ama bu badilerin büyük bi kısmı uçmuş, kendi hesabı kapamış ya da yazmayı bırakmış olabilir. 12 yıldır ekleyip ekleyip pek kimseyi silmedim.
0
22 badi/84 engelli
Troll gördüğüm zaman, ya da sırf insanları sinir etmek için yazılanlara rastlayınca;
1-profilini açıp en beğenilen ilk 5 entrysine bakıyorum. Eğer hepsi bkz, ya da 1 cümlelik laf sokma, siyaseten karşı tarafı aşağılayıcı entry ise acımadan engelliyorum.
2-en beğenilen ilk 5 entrysinden dolayı engelleme kriterlerime girmeyen engelli adaylarının ikinci en beğenilen 5 entrysine bakıyorum. Orada falso görmezsem engellemiyorum. Görürsem nick altına yazılanlara, favorilediği entrylere bakıp ne mal olduğuna kanaat getirip engelliyorum.
Bazen öyle durumlar oluyor ki engellemek için profiline girdiğim yazarı badilere ekleyip çıkıyorum. Sırf en beğenilenleri yüzünden.
Bilgi dolu içeriğin, sözlük formatının hastasıyım. Ne dediğini bilmeyen sünepe beyinlerden haz etmem. Demokrasiye inanmayan biri olarak incir çekirdeğinin hacmini dolduracak kadar konuşamayan sığırlara ifade özgürlüğü tanımıyorum.
Ayrıca trol olduğu çok belli biriyse açtığı başlığı ve yazdığı entryyi, nosuyla birlikte gösterecek şekilde caps alıp nik6nda ve ilgili başlıkta paylaşıyorum. Böylece benim denk geldiğim trol başlıkları, @2nin başına bile kalsa ben ifşayı yapıyorum. Bazen de silmiş oluyor; o zaman da Google un önbelleğinden bulup caps alıyorum. Olmadı bing.. Bing daha az kopya alıyor sitelerden vs vs
Troll gördüğüm zaman, ya da sırf insanları sinir etmek için yazılanlara rastlayınca;
1-profilini açıp en beğenilen ilk 5 entrysine bakıyorum. Eğer hepsi bkz, ya da 1 cümlelik laf sokma, siyaseten karşı tarafı aşağılayıcı entry ise acımadan engelliyorum.
2-en beğenilen ilk 5 entrysinden dolayı engelleme kriterlerime girmeyen engelli adaylarının ikinci en beğenilen 5 entrysine bakıyorum. Orada falso görmezsem engellemiyorum. Görürsem nick altına yazılanlara, favorilediği entrylere bakıp ne mal olduğuna kanaat getirip engelliyorum.
Bazen öyle durumlar oluyor ki engellemek için profiline girdiğim yazarı badilere ekleyip çıkıyorum. Sırf en beğenilenleri yüzünden.
Bilgi dolu içeriğin, sözlük formatının hastasıyım. Ne dediğini bilmeyen sünepe beyinlerden haz etmem. Demokrasiye inanmayan biri olarak incir çekirdeğinin hacmini dolduracak kadar konuşamayan sığırlara ifade özgürlüğü tanımıyorum.
Ayrıca trol olduğu çok belli biriyse açtığı başlığı ve yazdığı entryyi, nosuyla birlikte gösterecek şekilde caps alıp nik6nda ve ilgili başlıkta paylaşıyorum. Böylece benim denk geldiğim trol başlıkları, @2nin başına bile kalsa ben ifşayı yapıyorum. Bazen de silmiş oluyor; o zaman da Google un önbelleğinden bulup caps alıyorum. Olmadı bing.. Bing daha az kopya alıyor sitelerden vs vs
0
109 badi / 3 engellenmiş
Bu badilerden çoğu aktif değil sanırım. 6 yıldır yazılarını beğendiğim kişileri ekledim ve sonrasında bir daha ne yaptılar diye pek takip etmedim, kaldılar o listede öylece. Yalnız bi' 3-4 kişi ile karşılıklı badi olduğumuzu biliyorum, hatta bir tanesi ile geçen gün görüştük. Ben sözlüğe girince sol frame'e hiç bakmam, direkt badiler kısmını açarım orası zaten yeterince dolu ve güzel olur, oradan takip ederim sözlüğü. Yıllardır bu böyledir.
Engellenmişlere gelecek olursak, özel mesaj yoluyla sıkıntı veren kişiler haricinde kimseyi engellemedim şu ana kadar. Sözlük'te çok fazla troll var, engellemeye kalksan hangi birini engelleyeceksin. Hem yukarıda dediğim gibi ben sadece badilerimin yazdıklarını kontrol ediyorum (15-20 badim aktif olarak yazıyor güncel hususlarda), rahatsızlık veren diğer iğrenç mahlukları hiç görmüyorum bile.
Bu badilerden çoğu aktif değil sanırım. 6 yıldır yazılarını beğendiğim kişileri ekledim ve sonrasında bir daha ne yaptılar diye pek takip etmedim, kaldılar o listede öylece. Yalnız bi' 3-4 kişi ile karşılıklı badi olduğumuzu biliyorum, hatta bir tanesi ile geçen gün görüştük. Ben sözlüğe girince sol frame'e hiç bakmam, direkt badiler kısmını açarım orası zaten yeterince dolu ve güzel olur, oradan takip ederim sözlüğü. Yıllardır bu böyledir.
Engellenmişlere gelecek olursak, özel mesaj yoluyla sıkıntı veren kişiler haricinde kimseyi engellemedim şu ana kadar. Sözlük'te çok fazla troll var, engellemeye kalksan hangi birini engelleyeceksin. Hem yukarıda dediğim gibi ben sadece badilerimin yazdıklarını kontrol ediyorum (15-20 badim aktif olarak yazıyor güncel hususlarda), rahatsızlık veren diğer iğrenç mahlukları hiç görmüyorum bile.
0
bollocks44
1700 KWD Maaşlı bir iş ayarladı bir müşterim bana Kuveytte, soyledigine gore de bunun 900-1100 dinarina cok rahat yaşarmışım. 1700 KWD 16,548.31 TRY gibi bir para yapıyor ve 1100 harcasam 600 KWD gibi bir para yapıyor ki bu da ayda en az 5,840.91 TRY birikim demek. En az gidip 5 sene çalışma düşünce
1700 KWD Maaşlı bir iş ayarladı bir müşterim bana Kuveytte, soyledigine gore de bunun 900-1100 dinarina cok rahat yaşarmışım. 1700 KWD 16,548.31 TRY gibi bir para yapıyor ve 1100 harcasam 600 KWD gibi bir para yapıyor ki bu da ayda en az 5,840.91 TRY birikim demek. En az gidip 5 sene çalışma düşüncem var birikim yapmak adına. Ne yapayım la? Yok yere para kazanacağız diye ölmek falan da istemiyorum. 350 bin lira birikim için böyle bir risk alıp araplarla yaşamaya değer mi?
not: 1000 KWD'a bmw falan alınıyormuş, deposu 7-8 Dolara doluyormus
not: 1000 KWD'a bmw falan alınıyormuş, deposu 7-8 Dolara doluyormus
0
Telefonumda hava durumu uygulamasına Kuveyt'i ekledim. Hava sıcaklığına bakıp gülüp kapatıyorum sşfskd. 50 dereceyi gördüm.
0
acediac +1
bence ülke hakkında çok bir bilginiz yok. Önce bir araştırın derim.
bence ülke hakkında çok bir bilginiz yok. Önce bir araştırın derim.
0
Ülkeyi araştır +1. Tr çok daha tehlikeli. Git.
0
git kardeşim
sık dişini
biriktir paranı dönersen rahat edersin
burada ne olacak ki??
sık dişini
biriktir paranı dönersen rahat edersin
burada ne olacak ki??
0
kuveyt ürdün bahreyn ve katar'a iş için gidilir eğer birikim yapma planınız varsa, araplarla değil expatlarla yaşarsınız; araplar zaten bayılmıyor yabancılara :)
0
ulke hakkinda bilgi sahibi olmadigim dogru, tek derdim para kazanip birikim yapmak acikcasi
0
Dünyanın en zengin ülkelerinden de bir tanesi hali hazırda (petrol sayesinde).
Ayrıca dünyanin en değerli para birimine sahiptir.
Kaynak:
paratic.com
Gayet güzel, petrol zengini ülke. Urfa'nın daha zengin haline gitmiş gibi olacaksın. Bizim Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Arap ve Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu şehirlerin daha zengin versiyonunu düşün işte.
İlgili görseller;
www.tripadvisor.com.tr
Git bence. Ortadoğu bataklığında petrol sayesinde refah içerisinde yaşayan ender ülkelerden.
Ayrıca dünyanin en değerli para birimine sahiptir.
Kaynak:
paratic.com
Gayet güzel, petrol zengini ülke. Urfa'nın daha zengin haline gitmiş gibi olacaksın. Bizim Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Arap ve Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu şehirlerin daha zengin versiyonunu düşün işte.
İlgili görseller;
www.tripadvisor.com.tr
Git bence. Ortadoğu bataklığında petrol sayesinde refah içerisinde yaşayan ender ülkelerden.
0
algılayamadım ben durumu. aylık maaş 1700, bunun 1000'ine bmw-tier araç alınabiliyor, aynı şekilde ortalama 1000 ile aylık geçinebiliyorsun? öha?
0
bu arada parantez acayip tek vasfim 3 dil bilmek, vasifsiz bir eleman olarak bu parayi alacagim, muhendis falan muhtemelen daha fazla maas alacaktir, ben bir otelde ceviri-misafir iliskileri gibi islere bakacagim
0
Daha bi de soruyor musun? Koş koş koş...
O biriktiririm dediğin parayı burda sittin sene biriktirmen mümkün değil. Git calış kazan gel.
O biriktiririm dediğin parayı burda sittin sene biriktirmen mümkün değil. Git calış kazan gel.
0
düşünecek bişey olmadıgını sen de biliyorsun. 900 dinara da rahat yaşayacağına, 500-600 dinara kıt kanaat yaşa türkiyede 2-3 daire yap kendine.
0
Eğer o parayı veriyorlarsa koşa koşa git, 5dil bilen hostes arkadaşım kuveyt havayollarında 800 dinar alıyor yani sana verilen para çok iyi. Körfez ülkelerini görmüş biri olarak vasıfsız işçiye o parayı vermiyorlar, ya sen vasiflisin ya fiyatta bi yanlişlik var :)
0
arkadaslar simdi gidip gormeden ilk maasi almadan ne desek bos, benimki kasaptaki ete sogan dogramak su an. ama dedigim gibi, vasif sayiliyorsa 3 dil biliyorum, onun disinda bilgisayardan anlarim, piyano falan caliyorum yani bir de, o kadar
0
abi git tabi ya ne duruyorsun. hatta varsa bilgisayar mühendisi ihtiyacı ben de arkandan geleyim. türkiyede yaşayıp alacağınız maaş maksimum 4 bin lira olur ki türkiye ile kuveyt güvenlik olarak çok da farklı değil bence. yaşam kaliteniz de artacak tabi. ben yerinizde olsam 4-5 sene orada kalırdım. eğer mutluysam daha uzun yıllar yaşantıma devam ederdim orada.
0
Ben bir kez gittim bu yıl içinde:
Baktığın her yer çöl. gözünün alabildiğine çöl uzanıyor her yerde.
Dahası, apartmanlar vs. de çöl renginde boyalı.
Devasa bir makine projemiz var kuveyt’te. Onu bile çöl rengine yakın renklere boyamamızı istedi adamlar.
ülkede alkol yasak. gidip bira içebileceğin bir yer yok. Evde alıp içmek de yok. Alabileceğin yer de yok.
Sokakta başı açık kadınlar da var.
Erkekler kadınlarla yanyana yürüyor.
AVM var her yerde. Amerikan firmaları cirit atıyor. Cheesecake factory dışarı çıkabildiğimizde gittiğimiz tek mekan falan diyordu oradaki mühendisler. Belki abartıyolardı emin değilim.
Bana kalırsa yaşanacak yer değil.
Şu an aldığım ücretin 3 katını teklif ettiler orada çalışmam için kabul etmedim. Ama daha çok şu anki işimden memnun olduğumdan gitmek istemedim. Yoksa para epey cazipti.
bence git gör, bir yıl sonra dönersin en kötü. Türkiye'den daha güvenlidir bu aralar.
Baktığın her yer çöl. gözünün alabildiğine çöl uzanıyor her yerde.
Dahası, apartmanlar vs. de çöl renginde boyalı.
Devasa bir makine projemiz var kuveyt’te. Onu bile çöl rengine yakın renklere boyamamızı istedi adamlar.
ülkede alkol yasak. gidip bira içebileceğin bir yer yok. Evde alıp içmek de yok. Alabileceğin yer de yok.
Sokakta başı açık kadınlar da var.
Erkekler kadınlarla yanyana yürüyor.
AVM var her yerde. Amerikan firmaları cirit atıyor. Cheesecake factory dışarı çıkabildiğimizde gittiğimiz tek mekan falan diyordu oradaki mühendisler. Belki abartıyolardı emin değilim.
Bana kalırsa yaşanacak yer değil.
Şu an aldığım ücretin 3 katını teklif ettiler orada çalışmam için kabul etmedim. Ama daha çok şu anki işimden memnun olduğumdan gitmek istemedim. Yoksa para epey cazipti.
bence git gör, bir yıl sonra dönersin en kötü. Türkiye'den daha güvenlidir bu aralar.
0
basond
Sizce?
Sizce?
0
yunanistan şengeniyle almanya'ya girebilir miyim?
ya da
fakbadime aşık oldum ne yapmalıyım? temalı bir soru olabilir
ya da
fakbadime aşık oldum ne yapmalıyım? temalı bir soru olabilir
0
333333 numaralı duyuruyu ben açmıştım farkında olmadan. soru da necmettin erbakana neden hoca dendiğiyle ilgiliydi adsfsgfd.
ben 'telefonlarla alakalı bi soru' diyerek tahminimi buraya bırakıyorum
ben 'telefonlarla alakalı bi soru' diyerek tahminimi buraya bırakıyorum
0
damba
Amerika'da vergiler degisiyordu, onu nereden görebiliyoruz?Bir de Amerika'dayiz diyelim, internetten siparis versek fiyat her eyalette ayni mi?-telefondan yaziyorum, hatasiz kul olmaz-
Amerika'da vergiler degisiyordu, onu nereden görebiliyoruz?
Bir de Amerika'dayiz diyelim, internetten siparis versek fiyat her eyalette ayni mi?
-telefondan yaziyorum, hatasiz kul olmaz-
Bir de Amerika'dayiz diyelim, internetten siparis versek fiyat her eyalette ayni mi?
-telefondan yaziyorum, hatasiz kul olmaz-
0
İnternetten sipariş verirken adrese zip kodu girdiğin zaman vergiyi ona göre hesaplıyor. Bakmak istediğin eyaletin zip kodu aralığını bul google'dan, o zip kodunu yaz ona göre çıkar vergi.
0
taxfoundation.org
şurda haritada hepsi gözüküyor. +-.5 internet alışverişinde vereceğin vergi olur.
direk harita:
taxfoundation.org
şurda haritada hepsi gözüküyor. +-.5 internet alışverişinde vereceğin vergi olur.
direk harita:
taxfoundation.org
0
anksiyetik pia
Anneme akıllı tel. alacağım. Kendisi en çok fotoğraf çekmek ve facebook için kullanacak telefonu. Turkcell'den bu modeli önerdiler. Nasıl telefondur bilen var mı acaba?Bir de bunun A710 olanı varmış sanırım ama turkcell'deki sadece A7. Samsung note 4 alacaktık ama ellerinde kalmamış. Taksit imkanı b
Anneme akıllı tel. alacağım. Kendisi en çok fotoğraf çekmek ve facebook için kullanacak telefonu. Turkcell'den bu modeli önerdiler. Nasıl telefondur bilen var mı acaba?
Bir de bunun A710 olanı varmış sanırım ama turkcell'deki sadece A7. Samsung note 4 alacaktık ama ellerinde kalmamış. Taksit imkanı bir tek turkcell'de olduğu için oradan almak durumundayım.
Yardımınız için teşekkürler.
Bir de bunun A710 olanı varmış sanırım ama turkcell'deki sadece A7. Samsung note 4 alacaktık ama ellerinde kalmamış. Taksit imkanı bir tek turkcell'de olduğu için oradan almak durumundayım.
Yardımınız için teşekkürler.
0
A7 ben bi senedir kullanıyorum bir şikayetim yok memnunum.
0
babam almıştı yine turkcell'den ki kendisi normal bir baba, telefonla ilişkisi de işte kelimelik, facebook, fotoğraf filan. iki ay sonra bu telefonun şarjı çabuk bitiyor, zaten alet çok fazla ısınıyor diye iade etti, başka bi' telefon aldı.
0
a710 2016 modeli bir üst versiyon gibi düşünülebilir sanıyorum.
biz bunun a310 olanını kullanıyoruz, yetiyor da artıyor bile. hem eşimde hem bende var. arada bir de a510 var, böyle bakınca bu durumda 310 bayağı düşük bir model olarak kalır. ama a7 ve 710 arasında fark varsa bilemiyorum.bizdeki a3 değil a310 2016 modeli. biz çok memnunuz şarjı bayağı gidiyor. ısınma filan da yok.
biz bunun a310 olanını kullanıyoruz, yetiyor da artıyor bile. hem eşimde hem bende var. arada bir de a510 var, böyle bakınca bu durumda 310 bayağı düşük bir model olarak kalır. ama a7 ve 710 arasında fark varsa bilemiyorum.bizdeki a3 değil a310 2016 modeli. biz çok memnunuz şarjı bayağı gidiyor. ısınma filan da yok.
0
Sandman
Böyle bir ülkede yaşar mıydınızsuç oranı düşük ekonomik durum mükemmel kisi başına düşen gelir 15.000 dollar terör yok ama düğmeli tişört yasak erkeklerin sokakta şort giymesi bıyık bırakan kişi bıyığın keserse para cezası var çorapsız ayakkabı giymek yasak
Böyle bir ülkede yaşar mıydınız
suç oranı düşük ekonomik durum mükemmel kisi başına düşen gelir 15.000 dollar terör yok ama düğmeli tişört yasak erkeklerin sokakta şort giymesi bıyık bırakan kişi bıyığın keserse para cezası var çorapsız ayakkabı giymek yasak
suç oranı düşük ekonomik durum mükemmel kisi başına düşen gelir 15.000 dollar terör yok ama düğmeli tişört yasak erkeklerin sokakta şort giymesi bıyık bırakan kişi bıyığın keserse para cezası var çorapsız ayakkabı giymek yasak
0
BU ülkeden o ülkeye gitmem şu an ama orda doğmuş olsaydım da yine o ysaklara karşı mücade veriyor olurdum. Orda gelir 15binken niye afrikadaki insanlar üretip asttığı şeylerin tadınıbile bilemiyor deyip.
0
yaşamam. o tarz yasaların olduğu yerlere daha absürt yasaların gelmesi de olası. türkmenistan kafaları işte. mümkün olduğunca yasaksız ülkeleri tercih etmek gerekiyor.
0
Şu an öyle bi teklif almış olsam düşünmem giderim, 6-7 sene çalışır para biriktirir ayrılırım.
0
Alichoo
Merhaba salı günü abd konsolosluğunda j1 vizesi için görüşmem var. San francisco da bir restaruranttan kabul aldım. Aracı firma vasıtasıyla gidiyorum. 1 yıllık sözleşmem. J1 vizesinin kolay berildiğini duydum ama malumuz darbe oldu vs. Daha önceden de yurt dışı tecrübem hiç olmadı. Vize görüşmesinde
Merhaba salı günü abd konsolosluğunda j1 vizesi için görüşmem var. San francisco da bir restaruranttan kabul aldım. Aracı firma vasıtasıyla gidiyorum. 1 yıllık sözleşmem. J1 vizesinin kolay berildiğini duydum ama malumuz darbe oldu vs. Daha önceden de yurt dışı tecrübem hiç olmadı. Vize görüşmesinde nelere dikkat esiyim, sizin önerileriniz neler? Şimdiden çok teşekkürler.
0
benim j1 vize görüşmem aşağı yukarı 20 saniye sürmüştü,
merhaba, merhaba. nasılsınız, iyiyim teşekkürler siz? iyiyim. abd'ye niye gidiyorsunuz, şu sebepten. nereye gidiyorsunuz, şuraya. oo oralar soğuk olur. öyle duyduk ehehe mont götürürüm artık. hehe, your visa is approved, have a safe trip. thanks bye.
güleryüzlü ol, ingilizce konuş. zaten onlar seni araştırmış oluyor muhtemelen. sen gittiğinde hemen halloluyor işler.
merhaba, merhaba. nasılsınız, iyiyim teşekkürler siz? iyiyim. abd'ye niye gidiyorsunuz, şu sebepten. nereye gidiyorsunuz, şuraya. oo oralar soğuk olur. öyle duyduk ehehe mont götürürüm artık. hehe, your visa is approved, have a safe trip. thanks bye.
güleryüzlü ol, ingilizce konuş. zaten onlar seni araştırmış oluyor muhtemelen. sen gittiğinde hemen halloluyor işler.
0
Apaçi gibi giyinme, konuşmana tipine dikkat et. İltica edecek gibi durma. Derdinden fazla sempatik olcam diye konuşma. Meramını anlat sorduğu kadar zaten vercekse veriyor.
0
düzenli olun
iyi giyinin (güzel bi gömlek en azından)
gülümseyin
doğru cevaplar verin
iyi giyinin (güzel bi gömlek en azından)
gülümseyin
doğru cevaplar verin
0
Cursed Chico
Harici hafıza kartı ve neler var içinde?
Harici hafıza kartı ve neler var içinde?
0
telefonda hafıza kartı yok. tablette 64 gb var. içinde de 20-30 tane pdf ve dizilerle filmler var.
0
telefon 16gb(11gb falan boş) + ben de 16gb taktım yetiyor şimdilik. Ben eski kafalıyım sd kartım müzikle dolu öyle spotify falan kullanmıyorum. Bulut depolama kullanıyorum ama bazı belgeleri yine telefonda offline olarak tutmak istiyorum.
0
32gb kart var telefonda. telefonun kendisi de 16gb. yetiyor. telefon değiştirene kadar, şu an için 1 yıl, idare edecektir.
uygulama, resim, dosya, ıvır zıvır ne ararsan var.
uygulama, resim, dosya, ıvır zıvır ne ararsan var.
0
qazaqwsx
Sb.Bir de diyelim ki ilişki Meriç tehlikesi altında.E ne yapıyorduk ?
Sb.
Bir de diyelim ki ilişki Meriç tehlikesi altında.
E ne yapıyorduk ?
Bir de diyelim ki ilişki Meriç tehlikesi altında.
E ne yapıyorduk ?
0
Meriç'i döv. Kız izin veriyorsa kızı bırak.
Meriç yaklaşmaya çalışan sinsi it, kız da izin veriyorsa ilgi ... Olabilir.
Meriç yaklaşmaya çalışan sinsi it, kız da izin veriyorsa ilgi ... Olabilir.
0
Ikisi de olabilir. Meric yaklasir herif yavsaksa izin verir.
Herif yavsaksa merice yaklasir. Her iki halde de herif giderse yavsaktir iliski sahibi icin hayirli olmustur. Hicbir iliski meric tehlikesi altinda degildir, birinin gidesi/aldatasi varsa yapar zaten. Ne kadar erken diger taraf icin o kadar iyi.
Herif yavsaksa merice yaklasir. Her iki halde de herif giderse yavsaktir iliski sahibi icin hayirli olmustur. Hicbir iliski meric tehlikesi altinda degildir, birinin gidesi/aldatasi varsa yapar zaten. Ne kadar erken diger taraf icin o kadar iyi.
0
sevgili izin verir.
mericin yaşam amacı zaten yaklaşmak. olayı bu yani. bu yüzden meriç. meriçliğin yeşermesine izin veren daima kız tarafı oluyor. ilgiye aç olan kadın bu meriçliğe müsaade edip "yaaa o benim arkadaşım :))" ayağı yapıyor. aksi takdirde mericin bir şey yapması zaten mümkün değil kız tekmeyi vurduğu sürece.
ben hep söylüyorum bunu: ilişkide böyle bir durum varsa muhatabın sevgilin olacak. bak taciz durumu vardır, kız arkadaşını birisi rahatsız ediyordur o zaman gidip herifin ağzını yüzünü kırarsın eyvallah ama ortada kızla elemanın seni rahatsız eden yakın ilişkisi söz konusuysa bu durumda muhatabın kız olacak. çünkü dediğim gibi mericin olayı budur, meriç meriçlik yapar. "benim sevgilim var" diyebilmesi gereken senin sevgilin.
mericin yaşam amacı zaten yaklaşmak. olayı bu yani. bu yüzden meriç. meriçliğin yeşermesine izin veren daima kız tarafı oluyor. ilgiye aç olan kadın bu meriçliğe müsaade edip "yaaa o benim arkadaşım :))" ayağı yapıyor. aksi takdirde mericin bir şey yapması zaten mümkün değil kız tekmeyi vurduğu sürece.
ben hep söylüyorum bunu: ilişkide böyle bir durum varsa muhatabın sevgilin olacak. bak taciz durumu vardır, kız arkadaşını birisi rahatsız ediyordur o zaman gidip herifin ağzını yüzünü kırarsın eyvallah ama ortada kızla elemanın seni rahatsız eden yakın ilişkisi söz konusuysa bu durumda muhatabın kız olacak. çünkü dediğim gibi mericin olayı budur, meriç meriçlik yapar. "benim sevgilim var" diyebilmesi gereken senin sevgilin.
0
Kız izin verir. Yoksa Meriç her kızı yalıyor zaten. Çevresinde Meriç biriktiren kız direkt leştir.
0
anneboleyn
-house of cards-breaking bad-sex and the city-orange is the new black-modern familyçok alakasızlar biliyorum :) yine de seçeneklerim bunlar. en sevdiğim diziler friends, six feet under, dexter, house. hangisini önerirsiniz? özellikle breaking bad'e bayağı önyargılıyım izleyenlerin "dünyanın en güzel
-house of cards
-breaking bad
-sex and the city
-orange is the new black
-modern family
çok alakasızlar biliyorum :) yine de seçeneklerim bunlar. en sevdiğim diziler friends, six feet under, dexter, house. hangisini önerirsiniz? özellikle breaking bad'e bayağı önyargılıyım izleyenlerin "dünyanın en güzel dizisi" falan triplerinden dolayı :)
-breaking bad
-sex and the city
-orange is the new black
-modern family
çok alakasızlar biliyorum :) yine de seçeneklerim bunlar. en sevdiğim diziler friends, six feet under, dexter, house. hangisini önerirsiniz? özellikle breaking bad'e bayağı önyargılıyım izleyenlerin "dünyanın en güzel dizisi" falan triplerinden dolayı :)
0
breaking bad çok yavaş ve sıkıcı boşver onu. house of cards olabilir house sevdiysen.
0
Breaking bad sonra house of cards bu ikisinden sonra sıra önemli değil kafana göre
0
modern family derim. ama bence değişik bir komedi anlayışları var herkese uymaz. bi ilk bölümü izle uyarsa zaten bırakamazsın. şahsen tam benim kafa ama dediğim gibi herkese uyacağını düşünmüyorum
0
breaking bad gerçekten iyi ama:) ben de yıllarca ön yargılıydım, geçen sene artık dayanamayıp izledim. insanların bir bildiği varmış dedim.
+1 de benden gelsin.
+1 de benden gelsin.
0
orange is the new black cok vanilla. oz+1 diyorum bu noktada. soa da eglenceli, listeye ekleyebilirsin begenirsen. breaking bad beklentin yüksekse girme, binge watching yapma. cok yavas gelisiyor, ard arda bayiyor. pic ettim diziyi, kendimden biliyorum. house of cards burda ilginc bir tür, basarili. netflix yapimlari efsane, stranger things izledim en son, stephen king seversen bak, 80ler tarzinda dizi. modern family cerezlik, ard ard catir catir gider office gibi. hos. sex and the city izleme. izleme. izleme.
izleme demis miydim?
izleme demis miydim?
0
house of cards diyorum ben de. hatta çok tanıdık gelecek izledikçe. ben bunları bir yerlerden biliyorum diyeceksiniz. :)
0
pembefil
olasılıksız kitabındaki gibi zamanda tekrar yolculuk yapıp, kelebek etkisini sıkça yaşatan filmler var mı önerebileceğiniz?-edge of tomorrow-the butterfly effect dışında.
olasılıksız kitabındaki gibi zamanda tekrar yolculuk yapıp, kelebek etkisini sıkça yaşatan filmler var mı önerebileceğiniz?
-edge of tomorrow
-the butterfly effect
dışında.
-edge of tomorrow
-the butterfly effect
dışında.
0
los cronocrimenes
faq about time travel
twelve monkeys
faq about time travel
twelve monkeys
0
0
yüzyıllık yalnızlık
nelerdir?ucuz - pahalı - fiyat/performans farketmez. Günlük hayatta ve iş yerinde giyeceğim için smart casual giyim tarzı için tavsiyelere ihtiyacım var.Klasik Gömlek -->Casual Pantolon --> Casual Ayakkabı -->Hırka -->Kazak/Triko -->
nelerdir?
ucuz - pahalı - fiyat/performans farketmez. Günlük hayatta ve iş yerinde giyeceğim için smart casual giyim tarzı için tavsiyelere ihtiyacım var.
Klasik Gömlek -->
Casual Pantolon -->
Casual Ayakkabı -->
Hırka -->
Kazak/Triko -->
ucuz - pahalı - fiyat/performans farketmez. Günlük hayatta ve iş yerinde giyeceğim için smart casual giyim tarzı için tavsiyelere ihtiyacım var.
Klasik Gömlek -->
Casual Pantolon -->
Casual Ayakkabı -->
Hırka -->
Kazak/Triko -->
0
giovane gentile markasına bi bakmanı tavsiye ederim, özellikle pantolonları inanılmaz kalite ve şık.
0
gömlek --> network, zara, "ucuz olsun bir kaç ay dayansın" için koton
pantolon --> dockers kral. bi chino'sunu resmen 2 yıldan uzun süre giydim.
ayakkabı --> camper, dockers.
hırka --> yazlım sektrörü :/
kazak/triko --> mavi'nin tişörtleri :((
pantolon --> dockers kral. bi chino'sunu resmen 2 yıldan uzun süre giydim.
ayakkabı --> camper, dockers.
hırka --> yazlım sektrörü :/
kazak/triko --> mavi'nin tişörtleri :((
0
Ben massimo dutti diyorum. Hem oyle kocaman amblem yok hem tarz hem de ucuz gomlekler 150 ornegin. Dolabim tamamen ordan bir sikinti yasamadim kalite konusunda
0
kimse lufian yazmamış, hemen lufian diyor ve çekiliyorum.
edit: lufian'ın her şeyi çok kaliteli, indirimli dönemi kovalayıp gönül rahatlığıyla alabilirsin.
edit: lufian'ın her şeyi çok kaliteli, indirimli dönemi kovalayıp gönül rahatlığıyla alabilirsin.
0
ambrosia
Böyle bir şey varmış türk dizilerinde ya. Benim evimde tv yok, aşk-ı memnudan beri baştan sona doğru düzgün dizi takip etmişliğim yok. Şimdi memlekete geldim sürekli tv açık. Yaz dizileri falan oynuyo sürekli, 6/10'luk kara kuru esas kızlara 9/10'luk esas erkekler eşlik ediyor. Hepsi taş gibi. Sürek
Böyle bir şey varmış türk dizilerinde ya. Benim evimde tv yok, aşk-ı memnudan beri baştan sona doğru düzgün dizi takip etmişliğim yok. Şimdi memlekete geldim sürekli tv açık. Yaz dizileri falan oynuyo sürekli, 6/10'luk kara kuru esas kızlara 9/10'luk esas erkekler eşlik ediyor. Hepsi taş gibi. Sürekli bi deniz, havuz, duş sahneleri var. O sixpackler her türlü gözümüze sokuluyor. Mesela bi sahnede adam gym'e gidiyor halter kaldırıyor göğsünden terler süzülüyor, bi kenarda iki kız bu adam hakkında "offf şuna bak biz nasıl farketmemişiz bu parçayı" minvalinde konuşuyolar. Diğer bi sahnede başka bi adam denizden çıkıyor esas kız buna trip atarken bi anda adamın adonisleri görünce suspus oluyor, şöyle bi yükseliyor adama doğru. Bu dizilerdeki best model kılıklı adamlar mümkün olduğunca fazla soyunurken esas kızlar kapalı kapalı giyiniyor. Benim bi kadın olarak hiiiiiiç şikayetim yok, sorum şu ki bu durum ne zamandan beri böyle ya? Eskiden de böyle miydi, ben yeni mi farkediyorum? Yoksa cidden son zamanlarda bi erkek cinselliğini ön plana koyma durumu mu var? Yani hatırlıyorum da aşkı memnu'da bi sahnede behlül'ün sadece belinde havluyla duştan çıkması uzun uzun çekilmişti de baya konuşulmuştu o sahne mesela. Eskiden bu kadar diildi sanki dimi?
0
evet çünkü onlar reyting getiriyor şu sıralar. ne reyting yaparsa onu satarlar.
0
Seks her zaman satan bir şey. Yapımcılar bunu bildiklerinden her diziye koyabildikleri kadar cinsellik koyuyorlar. Yaz dizileri genelde böyle oluyor. Eskiden dizilerde duyguya önem verilirdi ve el ele tutuşmak bile nadir görülürdü. Bana göre bu durumun dönüm noktası Binbir Gece. Dizide yapılan ahlaksız teklif bayağı bir konuşulmuştu.
0
eskiden kadınlardı şimdi erkekler oldu, kaslı adonisli baklavalı banyodan ya da havuzdan çıkmış erkekler. Kapitalizm
0
erkeğin objeleştirilmesi kimsenin umrunda olmadığı için dikkat çekmiyor. erkeğin objeleştirilmesi ve daha ötesi belirli bir kalıba sokulması binlerce yıllık olay. eski yunan ve romadaki heykellerden, son yüz yılda çıkan çizgi romanlardaki kaslı, yakışıklı süper kahramanlara kadar erkekler hep bu şekilde. nedense sadece biscolata olayında konu dikkat çekmeye başladı. hangi kupaydı hatırlamıyorum. kadınların ilgisini çekmek için daha dar formalar olayına girmişti italya mesela.
tabii işin içine diğer parametreler olan zenginlik, karimza ve ünlülük işin içine girdiği için o vücut olmasa da erkekler "istenen" olabiliyor.
tabii işin içine diğer parametreler olan zenginlik, karimza ve ünlülük işin içine girdiği için o vücut olmasa da erkekler "istenen" olabiliyor.
0
ergen oğlanlar oturup o dizileri izlemiyor ama ergen kızlar baya vakitlerini harcıyorlar galiba. Hedef kitleye göre dizi yapılıyor işte. Ben de baktım hepsi kızlara hayal satıyor. Normal bi kız "bilmemne şirketi/holdingi patronu ya da patronun oğluyla" sevgili olabilir. Romantik komedi dizileri bunun üzerine kurulu.
0
@rodriguez Aynen! tüm dizilerde hep zengin, eğitimli, zeki, karizmatik, çok çok yakışıklı ideal bir adam ve tipiyle, eğitimiyle, maddi durumuyla ve statüsüyle sıradan denebilecek silik bir kız var. :(
0
Dizi izleyenlerin cogunlugu kadin heralde? Ben de fark ettim, eskiden kizlar sekil sekil seksi olurdu simdi eli yuzu duzgun turk kizi prototipini sekil sekil erkek kovaliyo.
0
@cesario Genel olarak türk erkekleri seksileşti mi diye sormadım zaten. Medyada erkeğin seks objesi haline getirilmesini sordum.
0
genel olarak yazmışlar
erkekler daha az fanboy olmaya başladı
eskiden deliyürek kurtlar vadisi dizilerini ağalı dizileri popüler olduğu zamanlarda erkekler takip ederken şimdi entrika aşk vs şeklinde dizileri kadınlar daha fazla takip etmeye başladı ve o yöne kaydı diziler.
E popi olma gereği ne lazımsa onu pompalıyorlar şu anda.
erkekler daha az fanboy olmaya başladı
eskiden deliyürek kurtlar vadisi dizilerini ağalı dizileri popüler olduğu zamanlarda erkekler takip ederken şimdi entrika aşk vs şeklinde dizileri kadınlar daha fazla takip etmeye başladı ve o yöne kaydı diziler.
E popi olma gereği ne lazımsa onu pompalıyorlar şu anda.
0
seksi kadın koysalar belki devletten tepki çekeceği, o olmasa köşe yazısı odur budur muhabbeti döneceği, erkeklerin seksi baklavalı fln dizide yer alması pek muhabbet konusu olmayacağı için de oluyor olabilir.
seksilik satar bunu kadın üzerinden yapamadıkları için erkek üzerinden yapıyorlar bence. ki izleyenlerin çoğu da kadın.
seksilik satar bunu kadın üzerinden yapamadıkları için erkek üzerinden yapıyorlar bence. ki izleyenlerin çoğu da kadın.
0
şöyle oluyor ki, çirkin hanım kızlarımız; ay biz de böyle bir erkek niye bulamayalım hayallerine kapılıyorlar öyle öyle de izliyorlar. genelde izleyici kitlesi de kadınlar olduğu için daha çok tutuyor.
0
Genelde ev hanımları ve ergen genç kızlae takip ediyor dizileri dolayısıyla erkeklerin objeleştirilmesi normal gibi görünüyor. Bir de kadın nüfusu artığından artık reklamlarda hedef kitle kadın da oldu deniliyor, ama ben kadın nüfusundan ziyade ekran başındaki izleyicinin daha çok kadın olmasının buna etkili olduğunu düşünüyorum.
45-50 yaşında bir kadının, Kiralık Aşk'taki Ömer'e hayran olup, onu seyretmek için cuma günlerini beklemesini anlamıyordum bir türlü, hadi ergen olsan tamam bir nebze. sonra bakıyorsun o kadının evliliğineeşiyle ilişkisine, eksiklikler var, kpcası var, ama aslında yok. Bu eksiklikleri adonisli, güçlü, zengin, yakışıklı başroller dolduruyor. Ah diziler diziler.
45-50 yaşında bir kadının, Kiralık Aşk'taki Ömer'e hayran olup, onu seyretmek için cuma günlerini beklemesini anlamıyordum bir türlü, hadi ergen olsan tamam bir nebze. sonra bakıyorsun o kadının evliliğineeşiyle ilişkisine, eksiklikler var, kpcası var, ama aslında yok. Bu eksiklikleri adonisli, güçlü, zengin, yakışıklı başroller dolduruyor. Ah diziler diziler.
0
bi de şöyle bi şey var, erkek vücudu daha az tepki çekiyor. türkiye'de kadınların cinsel duygulara sahip olabileceği rtük gibi kurumların aklına dahi gelmediği için erkeğin cinsel obje yapılması dikkat çekmiyor :) bir dizi çek, taş gibi bi bikinili hatun göğüslerinden sular damlayarak havuzdan çıksın, bikinisini çıkarıp güneşlensin yüzüstü falan, erkekler ona bakakalsın, rtük kanalı 10 gün kapatır, izleyenler "ahlakımız bozuluyor, çoluk çocuk görüyor" falan diye ortalığı ayağa kaldırır. erkek çıksın adonisler, six packler havada uçsun, kimse tepki göstermez, çünkü dediğim gibi kadınların bakıp tahrik olabileceği akla bile gelmediğinden onu "ahlaksızlık" olarak algılamıyorlar :)
0
eskiden bu kadar değildi evet.
ama bu bahsettiğin dizilerin çıtır çerez kavurup satar gibi yaygınlaşmaya başladığı dönemde body building salonları da yaygınlaştı. sadece diziler suçluya yormuyorum ben bunu, o hadde gelene kadar kitleler çeşitli sayıp döksek bitiremiyceğimiz denli çeşitli etkilerle o kıvama getirilmişlerdi, yani erkek bedenin de meta olduğu bir hale. diziler ve body building salonlarının açılması salt tetikleyici oldu o kadar.
ama bu bahsettiğin dizilerin çıtır çerez kavurup satar gibi yaygınlaşmaya başladığı dönemde body building salonları da yaygınlaştı. sadece diziler suçluya yormuyorum ben bunu, o hadde gelene kadar kitleler çeşitli sayıp döksek bitiremiyceğimiz denli çeşitli etkilerle o kıvama getirilmişlerdi, yani erkek bedenin de meta olduğu bir hale. diziler ve body building salonlarının açılması salt tetikleyici oldu o kadar.
0
İnternetin gelişi bayağı değiştirdi her şeyi. Dünyada olup bitenlerin Türkiye'ye girmesi 80'lerle başlasa da internetin gelişi ile akımlar falan hızlı hızlı girmeye başladı. İnternet öncesi Türkiye kendi içinde kapalı bir kültürü olan bir toplumdu. Önce Marshall planları, sonra 80'lerle birlikte yabancı kültürün ülkeye girmesi hafif birtakım etkiler yapmış ama tamamen açılması 2000'lere geliyor.
80'lere bakarsak, dünyanın güzellik anlayışı ile Türkiye'nin güzellik anlayışı çok farklı. Zamanla da soyunma miktarı artıyor. Örneğin, 1980'lerde güzel ve seksi anlayışı Banu Alkan ve Yaşar Alptekin'ken, şimdi onları görünce içimiz kalkıyor. Bir nesil bu kişileri güzel/yakışıklı olarak gördü.
www.youtube.com
Burada, Yaşar Alptekin'in objelenişi var. Tabii, kadınların obje haline gelişi kadar değil.
www.youtube.com
O dönemin güzellik anlayışı kadınlarda ele gelecek kadar et, erkeklerde kassız ve bol döşü kıllı bir vücut.
Aynı dönemde dünyanın güzellik anlayışı yeni yeni Tom Cruise, Emilio Estevez, Harrison Ford gibi adamlar ve onlardaki objeleştirme terleyen, spor yapan, kaslı adam üzerine.
Bize global ya da Amerika'nın değerlerinin tamamen oturuşu internetin gelişinden sonra hızlandı. Erkeklerin objeleştirilmesinde kadın hareketlerini suçlayan çok çalışma var, ki kısmen doğru buluyorum. Amerika'da 60-70'lerden sonra başlayan, bizde 80-90'lardan sonra alevlenen kadın hareketi ile toplumsal cinsiyet, cinsiyet rolleri gibi kavramlar oldukça örselendi. Erkekleri obje haline getirebilmek için cinsel devrim gerekiyor. Kadınların da kendi cinselliklerini bastırmamaları gerekiyor çünkü. E, kadın çalışmaya başlıyor, kadın kendini keşfetmeye başlıyor, evlenmeden sevişebilmeye başlıyor, kadın daha fazlasını ve erkeklerin de sahip olduklarını istiyor. Aynı şekilde pornolarda "for her" kategorisinin başlaması da 90 sonlarında tek tük başlayıp 2000'lerden sonra tavan yapıyor. Porno sektöründe şu an hala erkek egemen ama kadın pornosu oranı da sürekli artışta.
Toplumsal cinsiyetin ortadan kalkması demeyeyim de, yavaş yavaş silikleşmesi kapsamında erkek bakımları da işin içine girdi, çünkü kadın da artık daha seçici halde; ağzını açıyor ve istiyor. Erkeklerin ağda/epilasyon işine girişi, spora abanıp kaslanmaya başlamaları, metroseksüellik akımı, siyah/gri tonlar yerine renkli kıyafetler giyebilmeleri; bunun zıddı olarak Diane Keaton gibi isimlerin erkek kıyafetleri ile gezinerek takdir görmeleri erkek/kadın arası farkı azaltıyor giderek.
Kişisel olarak insanın cinsiyetinin getirilerinden aldığı zevk bir kenara konduğunda, cinsiyet arası sınırların kalkmasını, kadınların erkekleşip erkeklerin kadınlaşmasını, daha eşit ve daha aynı olmalarını, isteyenin istediği rolü kendine biçebilmesini çok sevinerek izliyorum. Örneğin, "erkekler ağlamaz", "erkek kırmızı giymez", "kadın dediğin evinin işine bakar" gibi tabuların yıkılmasını zevkle izliyorum ve elimden geldiğince katkıda bulunmak da isterim. "Her erkeğimiz ruj sürsün, kadınlarımız ise erkek kıyafetleri ile gezinsin" ayarında değilim ama evet, canı isteyen ve kendini o şekilde var etmek isteyen bir erkeğin ruj sürmesi ya da erkek gibi gezinmek isteyen bir kızın varlığı kimseyi rahatsız etmemeli veya alındırmamalı. Ancak, bu durum aşırılıkları (doğru kelimeyi bulamadım aslında) ile birlikte geliyor. Kadının yanında erkeğin de metalaşması birlikte geliyor ya da pornoda erkeği zorlama, erkeğe eziyet döneminin başlangıcı bu dönem. Hatta, bir makale vardı; artık erkeklerin kadınlardan daha fazla objeleştirildiğini söylüyordu. Bu durum abartılı ama bir yandan kadın milleti şu anda biraz intikam peşinde de. Yıllarca baskı altında kaldıktan sonra özgürlüklerin elde edilmesi ile ne oldum delisi bir zıvanadan çıkma da var dünya genelinde. Üstüne de "sex sells" diye diye de pompalanıyor. Bu tarz değişimler kaçınılmaz gibi. Türkiye'de henüz o kadar yok; örneğin erkek spriptizci, dansçı, jigolo sayısı görece olarak çok çok az. Artması yönünde bir dileğim yok ama dünya cinsel devrimi başardı sayılır, hatta "Danimarka başardı, Amerika yarı yolda, İsveç de fena durumda değil" gibi yorumlar var. Türkiye bu sürecin başında ama bir yandan da geri geri gidiyor. Bu bir ilaç gibi; güzel, seni iyileştiriyor ama yan etkisi de bunlar.
www.telegraph.co.uk
Ek: Bir köşe yazısında, dünya düzeninin toplumsalcılıktan yavaş yavaş bireyciliğe geçmesinin de etkisinin olduğunu söylüyordu. Bireysellik öne çıkmaya başladıkça, insanların kendilerini daha fazla tanıma ve tanıtma çabasına girdiğini ve geçmiş nesiller "Ya, normal insanım işte" derken yeni neslin daha çok "Ben kimim, neyim, ne istiyorum" diye düşünmesi ve hatta bu konuda bencilliğe varan durumlar olduğunu söylüyordu. "Ne istiyorum"un üstünde durmanın da cinsel açıdan karşılık bulacağı bir pazar erkek ve kadının objeleştirilmesi.
80'lere bakarsak, dünyanın güzellik anlayışı ile Türkiye'nin güzellik anlayışı çok farklı. Zamanla da soyunma miktarı artıyor. Örneğin, 1980'lerde güzel ve seksi anlayışı Banu Alkan ve Yaşar Alptekin'ken, şimdi onları görünce içimiz kalkıyor. Bir nesil bu kişileri güzel/yakışıklı olarak gördü.
www.youtube.com
Burada, Yaşar Alptekin'in objelenişi var. Tabii, kadınların obje haline gelişi kadar değil.
www.youtube.com
O dönemin güzellik anlayışı kadınlarda ele gelecek kadar et, erkeklerde kassız ve bol döşü kıllı bir vücut.
Aynı dönemde dünyanın güzellik anlayışı yeni yeni Tom Cruise, Emilio Estevez, Harrison Ford gibi adamlar ve onlardaki objeleştirme terleyen, spor yapan, kaslı adam üzerine.
Bize global ya da Amerika'nın değerlerinin tamamen oturuşu internetin gelişinden sonra hızlandı. Erkeklerin objeleştirilmesinde kadın hareketlerini suçlayan çok çalışma var, ki kısmen doğru buluyorum. Amerika'da 60-70'lerden sonra başlayan, bizde 80-90'lardan sonra alevlenen kadın hareketi ile toplumsal cinsiyet, cinsiyet rolleri gibi kavramlar oldukça örselendi. Erkekleri obje haline getirebilmek için cinsel devrim gerekiyor. Kadınların da kendi cinselliklerini bastırmamaları gerekiyor çünkü. E, kadın çalışmaya başlıyor, kadın kendini keşfetmeye başlıyor, evlenmeden sevişebilmeye başlıyor, kadın daha fazlasını ve erkeklerin de sahip olduklarını istiyor. Aynı şekilde pornolarda "for her" kategorisinin başlaması da 90 sonlarında tek tük başlayıp 2000'lerden sonra tavan yapıyor. Porno sektöründe şu an hala erkek egemen ama kadın pornosu oranı da sürekli artışta.
Toplumsal cinsiyetin ortadan kalkması demeyeyim de, yavaş yavaş silikleşmesi kapsamında erkek bakımları da işin içine girdi, çünkü kadın da artık daha seçici halde; ağzını açıyor ve istiyor. Erkeklerin ağda/epilasyon işine girişi, spora abanıp kaslanmaya başlamaları, metroseksüellik akımı, siyah/gri tonlar yerine renkli kıyafetler giyebilmeleri; bunun zıddı olarak Diane Keaton gibi isimlerin erkek kıyafetleri ile gezinerek takdir görmeleri erkek/kadın arası farkı azaltıyor giderek.
Kişisel olarak insanın cinsiyetinin getirilerinden aldığı zevk bir kenara konduğunda, cinsiyet arası sınırların kalkmasını, kadınların erkekleşip erkeklerin kadınlaşmasını, daha eşit ve daha aynı olmalarını, isteyenin istediği rolü kendine biçebilmesini çok sevinerek izliyorum. Örneğin, "erkekler ağlamaz", "erkek kırmızı giymez", "kadın dediğin evinin işine bakar" gibi tabuların yıkılmasını zevkle izliyorum ve elimden geldiğince katkıda bulunmak da isterim. "Her erkeğimiz ruj sürsün, kadınlarımız ise erkek kıyafetleri ile gezinsin" ayarında değilim ama evet, canı isteyen ve kendini o şekilde var etmek isteyen bir erkeğin ruj sürmesi ya da erkek gibi gezinmek isteyen bir kızın varlığı kimseyi rahatsız etmemeli veya alındırmamalı. Ancak, bu durum aşırılıkları (doğru kelimeyi bulamadım aslında) ile birlikte geliyor. Kadının yanında erkeğin de metalaşması birlikte geliyor ya da pornoda erkeği zorlama, erkeğe eziyet döneminin başlangıcı bu dönem. Hatta, bir makale vardı; artık erkeklerin kadınlardan daha fazla objeleştirildiğini söylüyordu. Bu durum abartılı ama bir yandan kadın milleti şu anda biraz intikam peşinde de. Yıllarca baskı altında kaldıktan sonra özgürlüklerin elde edilmesi ile ne oldum delisi bir zıvanadan çıkma da var dünya genelinde. Üstüne de "sex sells" diye diye de pompalanıyor. Bu tarz değişimler kaçınılmaz gibi. Türkiye'de henüz o kadar yok; örneğin erkek spriptizci, dansçı, jigolo sayısı görece olarak çok çok az. Artması yönünde bir dileğim yok ama dünya cinsel devrimi başardı sayılır, hatta "Danimarka başardı, Amerika yarı yolda, İsveç de fena durumda değil" gibi yorumlar var. Türkiye bu sürecin başında ama bir yandan da geri geri gidiyor. Bu bir ilaç gibi; güzel, seni iyileştiriyor ama yan etkisi de bunlar.
www.telegraph.co.uk
Ek: Bir köşe yazısında, dünya düzeninin toplumsalcılıktan yavaş yavaş bireyciliğe geçmesinin de etkisinin olduğunu söylüyordu. Bireysellik öne çıkmaya başladıkça, insanların kendilerini daha fazla tanıma ve tanıtma çabasına girdiğini ve geçmiş nesiller "Ya, normal insanım işte" derken yeni neslin daha çok "Ben kimim, neyim, ne istiyorum" diye düşünmesi ve hatta bu konuda bencilliğe varan durumlar olduğunu söylüyordu. "Ne istiyorum"un üstünde durmanın da cinsel açıdan karşılık bulacağı bir pazar erkek ve kadının objeleştirilmesi.
0
Eskiden dogru durust vucutlu erkek oyuncu yoktu. Hepsi cuval gibiydi. Simdiki nesilde iyi parcalar var.
0
Eskiden diziler Kuruntu Ailesi, Bizimkiler ya da kısmen daha yakın zamanda Çocuklar Duymasın gibi ailenin tamamına hitap eden türde yapımlardı. Şimdi daha çok kadınlar ve özellikle bütün gün evde göt büyüten ergen kızlar için dizi çekiliyor. İçerik de ona göre.
0
@aychovsky çok teşekkürler! epey aydınlatıcı oldu.
@arnold Sebebin sadece o olduğunu zannetmiyorum, 2000'den sonra bile sadece kadın kitle için çekilmiş belki yüzlerce aşk içerikli soap opera vardır. Hiçbirinde erkek vücudu böylesine metalaştırılmamıştı. Yani kadın izleyici kitlesi ve kadınlar için çekilen diziler hep vardı ama muhtemelen bu kitlenin talepleri değişti. eskiden aşk, mum ışığında yemekler, yatağa dökülen kırmızı güller, takım elbiseli adamlar görmek isteyen kadınlar, ekranda şimdi bol bol adonis, sixpack görmek istiyor demek ki.
@arnold Sebebin sadece o olduğunu zannetmiyorum, 2000'den sonra bile sadece kadın kitle için çekilmiş belki yüzlerce aşk içerikli soap opera vardır. Hiçbirinde erkek vücudu böylesine metalaştırılmamıştı. Yani kadın izleyici kitlesi ve kadınlar için çekilen diziler hep vardı ama muhtemelen bu kitlenin talepleri değişti. eskiden aşk, mum ışığında yemekler, yatağa dökülen kırmızı güller, takım elbiseli adamlar görmek isteyen kadınlar, ekranda şimdi bol bol adonis, sixpack görmek istiyor demek ki.
0
evet dediğiniz doğru böyle bir durum var. bununla bağlantılı mıdır bilmiyorum ama özellikle yeni nesilde spor yapan erkek sayısı da arttı gibi geliyor bana. tabii herkes bunun için spor yapmıyor, alakası bile yok ama bir kesim için etkisi oldu sanırım. ben sokakta artık eskisine göre daha fit, daha kaslı bir yığın adam görüyorum. sanki biz erkekler arasında böyle adı konmamış ilginç bir rekabet var gibi. bilmiyorum belki bana öyle geliyordur ama benim gördüğüm böyle.
medya nasıl belli bir kadın prototipi sunuyorsa, aynı şekilde belli bir erkek protipi de sunuyor. bu yurtdışında böyleydi zaten ama türkiye'de yeni yeni başladı. sokakta artık çok daha fazla erkeğin saç şekli, kıyafeti, vücut şekli vs. birbirine benziyor. türkiye'de kadınlar mesela eskiden kaslı erkeklerden pek haz etmezdi. atıyorum amerikalı bir kadına gayet çekici gelen bir adamdan genelde buralı kadınlar hoşlanmayabiliyordu ama medyanın etkisiyle bu da değişiyor gördüğüm kadarıyla. çünkü gösterilen, insanlara sunulan bu. medyanın üzerimizdeki etkisi sanılandan çok daha büyük.
medya nasıl belli bir kadın prototipi sunuyorsa, aynı şekilde belli bir erkek protipi de sunuyor. bu yurtdışında böyleydi zaten ama türkiye'de yeni yeni başladı. sokakta artık çok daha fazla erkeğin saç şekli, kıyafeti, vücut şekli vs. birbirine benziyor. türkiye'de kadınlar mesela eskiden kaslı erkeklerden pek haz etmezdi. atıyorum amerikalı bir kadına gayet çekici gelen bir adamdan genelde buralı kadınlar hoşlanmayabiliyordu ama medyanın etkisiyle bu da değişiyor gördüğüm kadarıyla. çünkü gösterilen, insanlara sunulan bu. medyanın üzerimizdeki etkisi sanılandan çok daha büyük.
0
anonymice
Özelde okuyan arkadaşlar, var mı hocaların böyle bir yaklaşımı? Maşşallah dersler 1000 dolardan baslıyor. ben olsam butun herkesi bırakır dolar milyoneri olurdum da.sizce?
Özelde okuyan arkadaşlar, var mı hocaların böyle bir yaklaşımı? Maşşallah dersler 1000 dolardan baslıyor. ben olsam butun herkesi bırakır dolar milyoneri olurdum da.
sizce?
sizce?
0
bence bırakın bırakmak için kasmayı, geçirmek için kasıyorlar, ama illa kalan bir grup oluyor
0
okuldan okula değişir bu durum. hangi okullar için sorduğunu söylersen daha kolay yardımcı olabilirim.
0
Yok öyle bi şey. Dersi geçemeyenlerin uydurduğu bahaneler.
0
iki farklı özel okul gördüm. geçirmek için kasan da oluyo, bırakmak için kasan da. normal davranıp öğrencinin hakkı neyse veren de var tabi. tamamen adamına göre değişiyo. dışarıdan bu konuda çok bi fikir sahibi olamazsın. en iyisi üst dönemlerden birilerine sormak. ben bi ara sözlüğe yazayım dedim, iki kere gg diye sildiler gglik bi durum yokken. şimdiki okuldan mezun olayım, burada da hakkında yazacağım bazı hocalar var.
0
in vino veritas
arkadaş herkes sürekli ohal ohal deyip duruyor. - bi gerçeklik payı var mı? - herkes neye dayanarak bu kadar emin? - nedir bu konu nereden biliyorlar? - olursa ne olur? - olmasını ne engeller?anlamıyorum bu konulardan, bilal'e anlatır gibi hani..
arkadaş herkes sürekli ohal ohal deyip duruyor.
- bi gerçeklik payı var mı?
- herkes neye dayanarak bu kadar emin?
- nedir bu konu nereden biliyorlar?
- olursa ne olur?
- olmasını ne engeller?
anlamıyorum bu konulardan, bilal'e anlatır gibi hani..
- bi gerçeklik payı var mı?
- herkes neye dayanarak bu kadar emin?
- nedir bu konu nereden biliyorlar?
- olursa ne olur?
- olmasını ne engeller?
anlamıyorum bu konulardan, bilal'e anlatır gibi hani..
0
Haberleri takip etmiyorum ama bildiğim kadarıyla sadece varsayım yapıyoruz. Ayrıca herkesin OHAL dediğini duymadım, duyuruda ikinci konu olarak bir burada görüyorum, o kadar.
OHAL'lik bir durum bence yok. Öyle bir durumun ekonomiye etkisini düşünebiliyor musun? Oysa adamlar ekonomi destekleyici kararlar alındığını söyledi.
Panik yaratmada üzerimize olmadığı için tamamen hayali varsayımlar olarak düşünelim şimdilik.
OHAL'lik bir durum bence yok. Öyle bir durumun ekonomiye etkisini düşünebiliyor musun? Oysa adamlar ekonomi destekleyici kararlar alındığını söyledi.
Panik yaratmada üzerimize olmadığı için tamamen hayali varsayımlar olarak düşünelim şimdilik.
0
www.milliyet.com.tr
Ohal demek makamların yetkilerinin genişlemesi demek. Ve ohal yönetimi yargılanamaz.
Ama kapsamlarını kendileri belirlerler artık. Akşam ohal olursa kapsamlarını da açıklarlar.
Ülkede ohal olunca doğal olarak yabancı yatırımcı parasını çekmek isteyecektir. Bizim borsamız da yabancı sermayesi yüksek olduğundan dolayı belki bu caydırıcı bir sebep olabilir bilemiyorum.
Ohal demek makamların yetkilerinin genişlemesi demek. Ve ohal yönetimi yargılanamaz.
Ama kapsamlarını kendileri belirlerler artık. Akşam ohal olursa kapsamlarını da açıklarlar.
Ülkede ohal olunca doğal olarak yabancı yatırımcı parasını çekmek isteyecektir. Bizim borsamız da yabancı sermayesi yüksek olduğundan dolayı belki bu caydırıcı bir sebep olabilir bilemiyorum.
0
Rte yarın (bugün) çok önemli bir karar açıklayacağız dedi, millet de ohal ilan edilecek diyor ama ben pek sanmıyorum.
0
@dessy, ben burada da sözlükte de çevremde de sürekli duymaya başladım artık ohal olursa... diye başlayan cümleleri. ondan sordum ya zaten.
bi de bu adamları seçenlerin en büyük sebeplerinden biri aman ekonomi bozulmasın düşüncesi değil mi? ohal gibi ekonomiyi dibe batıracak bir durumu öyle nefes alır gibi işleme koymaları saçma olmaz mı? yani dediğim gibi anlamıyorum zaten bu işlerden ama ben bu anlamayan halimle böyle düşünebiliyorum, onlar da düşünebiliyorlardır diye tahmin ediyorum ama ortalık galeyanda, tedirgin oluyoruz. genç siviller rahatsız.
bi de bu adamları seçenlerin en büyük sebeplerinden biri aman ekonomi bozulmasın düşüncesi değil mi? ohal gibi ekonomiyi dibe batıracak bir durumu öyle nefes alır gibi işleme koymaları saçma olmaz mı? yani dediğim gibi anlamıyorum zaten bu işlerden ama ben bu anlamayan halimle böyle düşünebiliyorum, onlar da düşünebiliyorlardır diye tahmin ediyorum ama ortalık galeyanda, tedirgin oluyoruz. genç siviller rahatsız.
0
Ohal vs. yok, akşama açıklanır zaten. Başbakan da "yarın müjdemiz var" dedi, Ohal'in neresi müjde?
0
Çıkmaz diyorduk çıktı. Kısacası Tayyip, ne derse o olacak. Sözlükte birisi madde madde yazmış :
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
fraise
Optimist olmayıp en azindan felaket senaryolari uretmeyenler de olur. Biliyorum, zor günlerden geçiyoruz ama burda ve sözlükte öyle bir hava var ki her okuyup çıktığımda 'hepimizi kesecekler, bu ülkede sıkışıp kalacağız.'diye düşünmeye başlıyorum. Ben zaten korkuyordum yorumları okudukça iyice kötü
Optimist olmayıp en azindan felaket senaryolari uretmeyenler de olur. Biliyorum, zor günlerden geçiyoruz ama burda ve sözlükte öyle bir hava var ki her okuyup çıktığımda 'hepimizi kesecekler, bu ülkede sıkışıp kalacağız.'diye düşünmeye başlıyorum. Ben zaten korkuyordum yorumları okudukça iyice kötü hissediyorum kendimi. Biri başka ulkeler sınırları kapatacaklar diyor, diğeri yurtdışına çıkışlarımiz yasaklanacak. Dün biri seriatcilardan acısız olum isteyebilir miyiz diye duyuru açmışti mesela. Okudukça moralim bozuluyor. Görüyorum ki çok fazla insan var benim gibi.
Dün babam kızıp 'yahu girip bakma artık şu yazanlara' diye beni sakinleştirmek için uzun uzun konuştu. Ben de birkaç hafta ne sözlüğe ne de duyuruya girmeyeyim dedim ama bir yandan da haberleri takip etmek istiyorum.
Neyse kotumserler yanında daha umutlu şeyler söyleyecekler var mı? Tamam belki mükemmel bir ülke olmayız ama hiç değildik ki zaten. Yaşıyorduk işte bir şekilde. Belki biraz okuyup kendimizi rahatlatiriz. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
NOT: biz sokağa çıkıp demokrasi şöleni yaşıyoruz vs diyecekler gelmesin. Gerçekleri de az buçuk biliyoruz sonuçta.
Dün babam kızıp 'yahu girip bakma artık şu yazanlara' diye beni sakinleştirmek için uzun uzun konuştu. Ben de birkaç hafta ne sözlüğe ne de duyuruya girmeyeyim dedim ama bir yandan da haberleri takip etmek istiyorum.
Neyse kotumserler yanında daha umutlu şeyler söyleyecekler var mı? Tamam belki mükemmel bir ülke olmayız ama hiç değildik ki zaten. Yaşıyorduk işte bir şekilde. Belki biraz okuyup kendimizi rahatlatiriz. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
NOT: biz sokağa çıkıp demokrasi şöleni yaşıyoruz vs diyecekler gelmesin. Gerçekleri de az buçuk biliyoruz sonuçta.
0
E karamsarlar gelmesin, demokrasi için sokağa çıkanlar gelmesin, kim gelip cevap yazsın ki anlamadım. Neyse, ben epey karamsarım ancak yaşları 40-60 arasında değişen bazı chplilerin artık birlik olunacağını, bundan sonra ayrışma olmayacağını, bu son olayın bir dönüm noktası olduğunu düşündüklerini biliyorum. Tuhaf bir yaklaşım tabii.
0
Sokaga cikmayanlar içinde de tamamen karamsar olmayanlar vardır diye umut etmiştim. Endiselenmeyın demiyorum. Herkes endiseleniyor da burda ve sözlükte başka insanları da panige sevk etme durumu var maalesef.
0
benim en optimistik yaklaşımım şöyle oluyor, ortadoğu'nun kaderi bu nasıl olsa bundan kaçış yok. bizimki kısa bir araydı sadece.
0
Umutlu şeyler söylenecek bir ortam yok da senin okudukların kadar kötü de değil, olmayacak da büyük şehirlerde.
0
Bilinçli insanlara ihtiyaç var.
40-60 yaş arasında değilim.
Chp'li de değilim.
Ancak evet, artık hepimiz birbirimizi sarıp sarmalamalıyız.
Ben, sen bu ülkeden kaçıp gidebiliriz ancak arkada bırakacağımız anneler, babalar, halalar, enişteler, çocukluğumuzun geçtiği topraklar, güzel anılar olduğunda gittiğimiz yerde çok mu hayaller hayati yaşayacağız? Bir şehirde bir patlama olduğunda bile sinir krizleri geçirip tanıdıklarımızı arıyoruz.
İranlı bir arkadaşım ateist olması ve hayat tarzının uymaması sebebiyle Yeni Zelanda'ya kaçmıştı. 4 sene çok mutlu yaşadı, sonra zamanla Yeni Zelanda'nın doğal güzellikleri bile gözüne batmaya başladı. Neticede İran'a geri döndü.
Bu ülkede doğmayı seçmedik ancak bu ülkede doğduysak mike mike öyle veya böyle travmasal etkileneceğiz (kaçsak ya da oturup sadece izlesek bile). Hiçbir şey yapamıyorsan yapanlara engel olma, sus (sen=genel)
Modern zamanın kurtuluş savaşını belki de böyle yaşıyoruz. Hazıra konduğumuz topraklarda "ben etmem", "ben bi şey yapmam", "ben onu da yapmam", "hepinizden nefret ediyorum" diyebilenler oldukça maalesef kolay olmayacak bu geçişler.
40-60 yaş arasında değilim.
Chp'li de değilim.
Ancak evet, artık hepimiz birbirimizi sarıp sarmalamalıyız.
Ben, sen bu ülkeden kaçıp gidebiliriz ancak arkada bırakacağımız anneler, babalar, halalar, enişteler, çocukluğumuzun geçtiği topraklar, güzel anılar olduğunda gittiğimiz yerde çok mu hayaller hayati yaşayacağız? Bir şehirde bir patlama olduğunda bile sinir krizleri geçirip tanıdıklarımızı arıyoruz.
İranlı bir arkadaşım ateist olması ve hayat tarzının uymaması sebebiyle Yeni Zelanda'ya kaçmıştı. 4 sene çok mutlu yaşadı, sonra zamanla Yeni Zelanda'nın doğal güzellikleri bile gözüne batmaya başladı. Neticede İran'a geri döndü.
Bu ülkede doğmayı seçmedik ancak bu ülkede doğduysak mike mike öyle veya böyle travmasal etkileneceğiz (kaçsak ya da oturup sadece izlesek bile). Hiçbir şey yapamıyorsan yapanlara engel olma, sus (sen=genel)
Modern zamanın kurtuluş savaşını belki de böyle yaşıyoruz. Hazıra konduğumuz topraklarda "ben etmem", "ben bi şey yapmam", "ben onu da yapmam", "hepinizden nefret ediyorum" diyebilenler oldukça maalesef kolay olmayacak bu geçişler.
0
3 a bir araya gelmeden zor. apocular atatürkçüler anarşistler asdf
gelecektir de.
gelecektir de.
0
Sosyal medyada, sözlükte yazılanları ciddiye almanın lüzmü yok. Ttabi gündemi takip etmek için kullan da çok da üzerinde durma yani. Çoğu şey abartılıyor internette zira(iyi ya da kötü farketmez). Hani felaket senaryosu yazacaksak sosyal medyaya göre şimdiye kadar 20 kere 3. dünya savaşı, 10 kez iç savaş çıkmıştı. Ne bileyim şeriat gelmişti, Suriye'ye girmiştik falan filan. Zaten kafası çalışan, güzel analiz yapan insan kendini belli ediyor.. Gerisine da yav he he de geç kısaca..
0
mirandaiam +1
Gezi zamanında nasıl bilgi kirliliği yaşadık, bu dönemde de bilgi kirliliği yaşamak çok normal. Algıların değişmesine izin vermemek gerek. Korku ve tedirginlik yaratan yersiz ve kaynağı belli olmayan her türlü şeyi göz, beyin ve kulak ardı etmek gerek.
Gezi zamanında nasıl bilgi kirliliği yaşadık, bu dönemde de bilgi kirliliği yaşamak çok normal. Algıların değişmesine izin vermemek gerek. Korku ve tedirginlik yaratan yersiz ve kaynağı belli olmayan her türlü şeyi göz, beyin ve kulak ardı etmek gerek.
0
"şeriat gelirse işkencesiz ölüm isteme hakkım var mı, yoksa internetten bileklerimi kesmeyi öğrenicem"
"sokağa çıktım bol pantolon dekoltesiz tişört giyiyodum ama herkes beni tecavüz edip öldürecekmiş gibi baktı çünkü başım açık"
"silahlanın, evinizi ve ailenizi koruyun çünkü bunlar bizi öldürür"
vs vs vs... birkaç gündür hep böyle duyurular görüyorum. bana büyük bir kısmı çok abartılı ve hatta biraz çocukça geliyor. ben de bu ülkede yaşıyorum, ailemle birlikte sekülerin dibiyiz. kaç kere yazdım bilmiyorum şu an akrabalarımı ziyaret etmek için bir doğu iline geldim. akp'nin %70 oy aldığı yer. normal skinny jean'imle, dar bluzumla sokağa çıktım, ekşici arkadaşların deyimiyle "çomar" kaynayan devlet hastanesine gittim, otobüse bindim, kimse beni öldürecekmiş ya da tecavüz edecekmiş gibi bakmadı. biri dün demiş ki "günde ortalama 3-4 kez sözlü taciz ediliyorum" YOK ARTIK YAHU. Okulumdan dolayı sıklıkla Fatih'e üsküdar'a giderim, askılı da giyerim, dekolteli de giyerim, mini etek de giyerim, daha günde ortalama 4 kez sözlü tacize uğradığım olmamıştır. Bu ramazanda Beyazıt'ta Süleymaniye Camiinin karşısındaki esnaf lokantasında kaç kere gittim tek başıma öğle yemeği yedim, tek kelime laf eden olmadı. Tacize uğrayanlara yalan söylüyorsunuz demiyorum, bu yalan söylenecek bir konu değil; ama ben de bu ülkede yaşıyorum, ben de bu ülkenin sokaklarında dolaşıyorum ama ben hiç burada ya da sözlükte lanse edilen kadar abartılı bir görüntüyle karşılaşmıyorum.
Biri olan bitenden dolayı silahlanın demiş, teksasta mı yaşıyorsun abi ne silahlanması? evet ortalık güllük gülistanlık değil hatta çok leş ama babam 80'lerde üniversitelerde olup bitenleri anlatıyor, durum bundan çok daha kötüymüş. zincirle kovalayanlar mı dersin, kantin basıp öğrencilere bıçak çekenler mi, okul kapılarında patlayan bombalar mı, kimvurduya giden, işkencelerde katledilenler mi, yoksa cenazelerde çıkan olaylar mı ... diyeceğim o ki bu ülke hiçbir zaman güllük gülistanlık olmadı, bu günler de geçecek. evet olup bitenler gerçekten midemi bulandırıyor ama ben şahsen "şeriat gelirse tecavüz etmeden önce bileğimi kesicem :s" diyen insanların niyetinin başka olduğunu düşünüyorum. ha bu arada, şeriatla ilgili tek bildiği şey en iyi ihtimalle persepolis filminde izledikleri olan insanlar son olaylardan sonra ortadoğu siyaset bilimi uzmanı kesildi, kaale aldığına bile değmez. çok doluyum bu konuda ve toparlayamadım, ama diyeceğim o ki fraise, seni duyurularından ve cevaplarından bildiğim kadarıyla aklıselim bir insansın, lütfen sosyal medyada yazılan korku dolu senaryoları bu kadar ciddiye alma.
"sokağa çıktım bol pantolon dekoltesiz tişört giyiyodum ama herkes beni tecavüz edip öldürecekmiş gibi baktı çünkü başım açık"
"silahlanın, evinizi ve ailenizi koruyun çünkü bunlar bizi öldürür"
vs vs vs... birkaç gündür hep böyle duyurular görüyorum. bana büyük bir kısmı çok abartılı ve hatta biraz çocukça geliyor. ben de bu ülkede yaşıyorum, ailemle birlikte sekülerin dibiyiz. kaç kere yazdım bilmiyorum şu an akrabalarımı ziyaret etmek için bir doğu iline geldim. akp'nin %70 oy aldığı yer. normal skinny jean'imle, dar bluzumla sokağa çıktım, ekşici arkadaşların deyimiyle "çomar" kaynayan devlet hastanesine gittim, otobüse bindim, kimse beni öldürecekmiş ya da tecavüz edecekmiş gibi bakmadı. biri dün demiş ki "günde ortalama 3-4 kez sözlü taciz ediliyorum" YOK ARTIK YAHU. Okulumdan dolayı sıklıkla Fatih'e üsküdar'a giderim, askılı da giyerim, dekolteli de giyerim, mini etek de giyerim, daha günde ortalama 4 kez sözlü tacize uğradığım olmamıştır. Bu ramazanda Beyazıt'ta Süleymaniye Camiinin karşısındaki esnaf lokantasında kaç kere gittim tek başıma öğle yemeği yedim, tek kelime laf eden olmadı. Tacize uğrayanlara yalan söylüyorsunuz demiyorum, bu yalan söylenecek bir konu değil; ama ben de bu ülkede yaşıyorum, ben de bu ülkenin sokaklarında dolaşıyorum ama ben hiç burada ya da sözlükte lanse edilen kadar abartılı bir görüntüyle karşılaşmıyorum.
Biri olan bitenden dolayı silahlanın demiş, teksasta mı yaşıyorsun abi ne silahlanması? evet ortalık güllük gülistanlık değil hatta çok leş ama babam 80'lerde üniversitelerde olup bitenleri anlatıyor, durum bundan çok daha kötüymüş. zincirle kovalayanlar mı dersin, kantin basıp öğrencilere bıçak çekenler mi, okul kapılarında patlayan bombalar mı, kimvurduya giden, işkencelerde katledilenler mi, yoksa cenazelerde çıkan olaylar mı ... diyeceğim o ki bu ülke hiçbir zaman güllük gülistanlık olmadı, bu günler de geçecek. evet olup bitenler gerçekten midemi bulandırıyor ama ben şahsen "şeriat gelirse tecavüz etmeden önce bileğimi kesicem :s" diyen insanların niyetinin başka olduğunu düşünüyorum. ha bu arada, şeriatla ilgili tek bildiği şey en iyi ihtimalle persepolis filminde izledikleri olan insanlar son olaylardan sonra ortadoğu siyaset bilimi uzmanı kesildi, kaale aldığına bile değmez. çok doluyum bu konuda ve toparlayamadım, ama diyeceğim o ki fraise, seni duyurularından ve cevaplarından bildiğim kadarıyla aklıselim bir insansın, lütfen sosyal medyada yazılan korku dolu senaryoları bu kadar ciddiye alma.
0
Ambrosia da üşendiklerimi gayet güzel açıklamış.. Yani şuraya yarım saat göz atınca bile kimlerin goygoycu olduğunu anlamak mümkün. Onları siklemenin de hiç bir lüzmu yok, "aman tanrım, hepimiz ölüceeeeeez" tayfası da senelerdir var zaten..
0
hep optimist oldum, bu zamana kadar her olayın pozitif yönüne, olumlu taraflarına odaklanmaya çalıştım, oralardan yürüdüm, hayatımı hep insanlar için iyilik isteyerek ve yaparak geçirdim bu zamana kadar. belki beni bilen vardır, insanlara yaklaşımımı, tavrımı vs...
bu son olay bende biraz travmatik bir durum oluşturdu galiba, tanklar ve uçaklar, hepsini birebir yaşadım, sokaklara dökülen insanların bağırmaları, kornalar, hepsinin içindeydim. uçaklar geçerken sonik patlama sesleri geldiğinde açık balkon kapısının perdeleri fırtına varmış gibi uçuştu, her şey evin içinde gibiydi sanki, neyse, daha fazla detay vermiyim. ben internetten özellikle okumadım hiçbir yazı, facebook'ta önüme gelen ve merakımı çok cezbeden bazı yazıları falan okudum, bazı videoları izledim sadece, tamamen bilgi almak amaçlı, yoksa komplo teorileri geliştirmeye yönelik değil.
cumartesi sabahı geç uyandım, çünkü neredeyse sabaha kadar uyanıktım. baktım sokağa çıkma yasağı falan kalmamış, kahvaltı yapmadan daha markete gittim, bir büyük cin aldım eve geldim. 2 tane tost yaptım kendime, yanında ağlayarak cinimi içtim. o gün akşamüstü civarı uyudum, pazar yine devam. pazartesi 2 haftalık iznimin ardından işteki ilk günümdü, hiç verim alamıyorum, 3 gündür midemdeki aşırı yanma ve bulanmadan ötürü dün gece birkaç kere aralıklarla kustum, bu sabah hastanede reflü teşhisi kondu, izinliyim.
yani söylemek istediğim; optimistlik bir yere kadar gidiyor, herkesin bir psikolojisi ve ruhu var, kırılmalar olmuştur eminim ki herkeste bu olaydan sonra.
umut diyecek olursam da, ülke'ye dair umudum hep vardı, seçimlerden sonra üzülsem ağlasam da, hep oldu. bu olaydan sonra boşa bağladım, boş verdim artık tamamen. elimdeki umudum ise, yurtdışına çıkmak, orada yaşamak. şu anda haftasonundan beri girdiğim araştırma modundayım hala. bakıyorum, fırsatları kolluyorum. bundan önce de yurtdışında çalışmak için atılımlarım olmuştu, ama kariyer için, daha iyi kazanabilmek, kendimi geliştirebilmek, belki eğitimime yurtdışında devam edebilmek için. ancak şu anda farklı etmenler de işin içine girdi artık.
bu şekilde düşünmeseniz bile çoğunuz çok güzel insanlarsınız, kendi hayatınıza, ne kadar düzgün ve güzel varlıklar olduğunuza bir daha bakın. ilerinizi hayal etmeye çalışın mevcut durumda, ihtimalleri şöyle bir gözden geçirin. sizin için hangi tünelin sonunda ışık varsa oraya yönelin. ben şahsen bu tünelin sonunda ışığı gördüm, artık o bir tren mi çıkar, yoksa gün ışığı mı bilemiyorum. kişisel analizim beni buraya getirdi. siz de bir değerlendirme yapacak olursanız eminim ki birkaç ihtimal arasından kendiniz için en uygun, en güçlü olanı farkedeceksiniz. ona yönelin, köklü değişiklik de gerektirse, sonundaki ışığa kitlenin. hayatınızı bir kere yaşıyorsunuz, ışıkta yaşayın.
belli ki herkes benim gibi düşünmüyor, ama ben birlik olamıyorsak (bu zamana kadar olamadık), artık bireysel davranmam gerektiğini hissediyorum. bu şekilde düşünüyorum. ha ileride neler olur bilinmez, belki bişeyler düzelir, belki daha kötüye gider, ama ben artık bu ülkeye ait hissedemiyorum kendimi maalesef.
not: bu konuda böyle detaylı hiç yazmadım daha önce, burası ilk belki de son yorum yazdığım yer olur. birini üzdüysem affola, her gerçek doğru ya da güzel değil ne yazık ki.
bu son olay bende biraz travmatik bir durum oluşturdu galiba, tanklar ve uçaklar, hepsini birebir yaşadım, sokaklara dökülen insanların bağırmaları, kornalar, hepsinin içindeydim. uçaklar geçerken sonik patlama sesleri geldiğinde açık balkon kapısının perdeleri fırtına varmış gibi uçuştu, her şey evin içinde gibiydi sanki, neyse, daha fazla detay vermiyim. ben internetten özellikle okumadım hiçbir yazı, facebook'ta önüme gelen ve merakımı çok cezbeden bazı yazıları falan okudum, bazı videoları izledim sadece, tamamen bilgi almak amaçlı, yoksa komplo teorileri geliştirmeye yönelik değil.
cumartesi sabahı geç uyandım, çünkü neredeyse sabaha kadar uyanıktım. baktım sokağa çıkma yasağı falan kalmamış, kahvaltı yapmadan daha markete gittim, bir büyük cin aldım eve geldim. 2 tane tost yaptım kendime, yanında ağlayarak cinimi içtim. o gün akşamüstü civarı uyudum, pazar yine devam. pazartesi 2 haftalık iznimin ardından işteki ilk günümdü, hiç verim alamıyorum, 3 gündür midemdeki aşırı yanma ve bulanmadan ötürü dün gece birkaç kere aralıklarla kustum, bu sabah hastanede reflü teşhisi kondu, izinliyim.
yani söylemek istediğim; optimistlik bir yere kadar gidiyor, herkesin bir psikolojisi ve ruhu var, kırılmalar olmuştur eminim ki herkeste bu olaydan sonra.
umut diyecek olursam da, ülke'ye dair umudum hep vardı, seçimlerden sonra üzülsem ağlasam da, hep oldu. bu olaydan sonra boşa bağladım, boş verdim artık tamamen. elimdeki umudum ise, yurtdışına çıkmak, orada yaşamak. şu anda haftasonundan beri girdiğim araştırma modundayım hala. bakıyorum, fırsatları kolluyorum. bundan önce de yurtdışında çalışmak için atılımlarım olmuştu, ama kariyer için, daha iyi kazanabilmek, kendimi geliştirebilmek, belki eğitimime yurtdışında devam edebilmek için. ancak şu anda farklı etmenler de işin içine girdi artık.
bu şekilde düşünmeseniz bile çoğunuz çok güzel insanlarsınız, kendi hayatınıza, ne kadar düzgün ve güzel varlıklar olduğunuza bir daha bakın. ilerinizi hayal etmeye çalışın mevcut durumda, ihtimalleri şöyle bir gözden geçirin. sizin için hangi tünelin sonunda ışık varsa oraya yönelin. ben şahsen bu tünelin sonunda ışığı gördüm, artık o bir tren mi çıkar, yoksa gün ışığı mı bilemiyorum. kişisel analizim beni buraya getirdi. siz de bir değerlendirme yapacak olursanız eminim ki birkaç ihtimal arasından kendiniz için en uygun, en güçlü olanı farkedeceksiniz. ona yönelin, köklü değişiklik de gerektirse, sonundaki ışığa kitlenin. hayatınızı bir kere yaşıyorsunuz, ışıkta yaşayın.
belli ki herkes benim gibi düşünmüyor, ama ben birlik olamıyorsak (bu zamana kadar olamadık), artık bireysel davranmam gerektiğini hissediyorum. bu şekilde düşünüyorum. ha ileride neler olur bilinmez, belki bişeyler düzelir, belki daha kötüye gider, ama ben artık bu ülkeye ait hissedemiyorum kendimi maalesef.
not: bu konuda böyle detaylı hiç yazmadım daha önce, burası ilk belki de son yorum yazdığım yer olur. birini üzdüysem affola, her gerçek doğru ya da güzel değil ne yazık ki.
0
ambrosia gayet güzel açıklamış etraf goygoycu dolu.
sözlükte okuduklarımı pek kaale almıyorum.
sözlükte okuduklarımı pek kaale almıyorum.
0
loveinaflipbook, hissettiklerin toplumsal travmanın bir parçası. bu ne demek? yalnız değilsin. seninle aynı hisleri, korkuları taşıyan milyonlarca insan var. cuma gecesini hepimiz farklı şiddetlerde birlikte geçirdik. illa iyimser olmak zorunda değilsin. zaten inanmadığın bir şey uğruna iyimser olursan kendini kandırmış olursun. o yüzden şu an bulunduğun konum gerçeklik, gönlünü rahat tut. kendini bunun için kötü hissetmek zorunda değilsin.
ancak öte yandan, artık normalleşmeye başlamamız ve toparlanmamız da gerek. bu da tabii geniş bir süre zarfında çok değişken zaman aralıklarında olabilecek doğal bir süreç. ben bugün kendimi buna hazır hissediyor olabilirim. senin kendini hazır hissetmen iki günü, iki haftayı, belki de iki saati bulabilir :) böyle böyle çember yine genişleyecek.
Yani hayat öyle veya böyle, bu denklem üzerinde doğal akışta ilerliyor. ha dessy olsun, ha loveinaflipbook. önemli olan bence hepimizin kendimize bu konuda zaman tanıması ve bu süre zarfında korku algısına katkıda bulunmaması.
ancak öte yandan, artık normalleşmeye başlamamız ve toparlanmamız da gerek. bu da tabii geniş bir süre zarfında çok değişken zaman aralıklarında olabilecek doğal bir süreç. ben bugün kendimi buna hazır hissediyor olabilirim. senin kendini hazır hissetmen iki günü, iki haftayı, belki de iki saati bulabilir :) böyle böyle çember yine genişleyecek.
Yani hayat öyle veya böyle, bu denklem üzerinde doğal akışta ilerliyor. ha dessy olsun, ha loveinaflipbook. önemli olan bence hepimizin kendimize bu konuda zaman tanıması ve bu süre zarfında korku algısına katkıda bulunmaması.
0
Bir de, "bu ülke Kanada gibi olacak", "penguenler Afrika'da yaşayacak" gibi bizlerle uyumlu olmayan hayaller kurmak veya bu tarz söylemlerde bulunmak yerine "bu topraklardaki insanlar öncesinde defalarca olduğu gibi bunun da üstesinden gelecek, bu bizlerin gördüğü en kötü günler değil, şimdi ne yapabilirim?" diyebilmek gerek belki de.
0
Ambrosia ve mirandaiam iyi açıklamış. Ülkenin boktan bir yer olduğu ve 10 sene içinde almanya seviyesine gelmeyeceği aşikar ama ekşi'de okunanları çok ciddiye almamak lazım. O nickin ve ciddi bir üslupla yazılan felaket senaryolarının altında çok ciddi bilgili birisi var sanabiliyorsun ilk bakışta ama çoğu zaman aslında 16 yaşında, nargilecide salak arkadaşlarıyla konuşurken duyduklarını oraya her şeyi çözmüş gibi yazan bir embesil var. Çok kulak asmamak lazım.
0
loveinaflipbook'un yazdığı yazı altına zaten hep iyimser olmak ve tost eşliğinde cin dışında içtenlikle imzamı atabilirim.
0
Şu anki korkular, umutsuzluklar bir yana, tarih kitaplarının yazacağı bir dönemden geçiyoruz. Bunlara capcanlı tanık oluyoruz. Her şey bittiğinde istediğin yerde olacaksın, torunlarına zopik başında bugünleri "Ne günlerdi. Dedenizle birlikte ne yapacağımızı şaşırmıştık. Onun şimdi böyle aslan gibi göründüğüne bakmayın, arpacı kumrusu gibi düşünüyordu" diye anlatıp kıs kıs güleceksin. Zopik daha icat edilmedi, edilecek.
www.angelfire.com
www.angelfire.com
0
hayat devam ediyor sadece orkların gücü biraz daha arttı orta dünyada karanlık bir güç uyanıyor bizimde legolaslarımız,aragornlarımız,orman cadılarımız var dert etme ;)
0
valla kaynak ne bilemiyorum ama reddit'te falan şu an dünyanın en barışçıl zamanlarında yaşadığımızı iddia ediyorlar. Medya-internet gibi kaynaklardan çok hızlı ve dünyanın her yerinden haber almamız dolayısıyla olanı daha abartıyoruz ya da öncekileri görmediğimiz için çok acayip geliyor herhalde. Onlar Avrupa'nın savaşsız olmasını falan örnek gösteriyorlar sanki ama düşününce "eskiden 2 milyar insan vardı % şu kadarı ölüyordu, şimdi 6 milyarda şu kadar" diyince cidden oran düşmüş olabilir.
bu optimist kısmıydı. Ama kalkıp da "Türkiye hep böyleydi, buralar zaten hep böyle ve böyle kalacak" demek de ne kadar mantıklı bilemiyorum. hani 80'ler daha kötüydü diyelim tamam, bir süre sonra bu oldu. Hepsi de geçiyor gidiyor. E bir 20-30 yıl sonra bizim çocuklarımızın başına da böyle şeyler gelecek yani? Normalleştirelim mi o zaman? Buna da katılmıyorum.
bu optimist kısmıydı. Ama kalkıp da "Türkiye hep böyleydi, buralar zaten hep böyle ve böyle kalacak" demek de ne kadar mantıklı bilemiyorum. hani 80'ler daha kötüydü diyelim tamam, bir süre sonra bu oldu. Hepsi de geçiyor gidiyor. E bir 20-30 yıl sonra bizim çocuklarımızın başına da böyle şeyler gelecek yani? Normalleştirelim mi o zaman? Buna da katılmıyorum.
0
Optimistliği falan bilmem de bahsettiğin söylemlerin ikiyüzlü ve bencilce olduğunu düşünüyorum. Önce gidip adama kurşun sıkacaksın ya da bunu destekleyeceksin, sonra da adamın gelip sana yumruk atma ihtimaline dayanarak goygoy yapacaksın. Böyle bir yavşaklık var mı? Öfkeyi, nefreti ve şiddeti yaratanların, yarattıkları şiddette boğulmaları olması gereken şey.
0
mr.goodcat
Telefonunuzda hangi şebeke seçili? Pil tasarrufu yönünden hangisi daha performanslı (ikisinin de aynı çekim gücünde olduğunu düşünürsek)
Telefonunuzda hangi şebeke seçili? Pil tasarrufu yönünden hangisi daha performanslı (ikisinin de aynı çekim gücünde olduğunu düşünürsek)
0
3g. 4g de telefonun şarjı hemen bitiyor. baktım olmayacak 3g ye geçtim ki kendisi hız konusunda gayet yeterli. 1 gb net paketim var 4g yi napam.
0
3g, zaman zaman edge. (kendimi cok fakir hissettim :( )
4.5g sarji cok cabuk bitiriyor. napim o kadar hizi hem, basim donuyor. ilk ciktiginda youtube'ta 4k filan video izlemek icin acmistim, 12gb internet pakedim bitmisti 1 ayin sonunda :D
4.5g sarji cok cabuk bitiriyor. napim o kadar hizi hem, basim donuyor. ilk ciktiginda youtube'ta 4k filan video izlemek icin acmistim, 12gb internet pakedim bitmisti 1 ayin sonunda :D
0
4g tabii ki. ping farkı inanılmaz. bir de benim telefonda 3g-4g çok fark etmiyor, 4 buçuk saat ekran süresi alıyorum fix.
0
loveinaflipbook
hayata genel bakış açınız da dahil olmak üzere, şu an yaşadığınız hayata dair hisleriniz, planlarınız veya hayatınızın kendisi değişti mi?ben şahsen birden çok aşırı depresif bir moda girdim keskin bir şekilde. halbu ki 2 haftalık izinimden daha bugün yeni döndüm (gerçi bunun da etkisi olabilir tabi
hayata genel bakış açınız da dahil olmak üzere, şu an yaşadığınız hayata dair hisleriniz, planlarınız veya hayatınızın kendisi değişti mi?
ben şahsen birden çok aşırı depresif bir moda girdim keskin bir şekilde. halbu ki 2 haftalık izinimden daha bugün yeni döndüm (gerçi bunun da etkisi olabilir tabii ama hepsi bu değildir). majör depresyon belirtileri göstermeye başladım okuduğum ve anladığım kadarıyla. artık hiçbir şey güzel olmayacakmış gibi geliyor. ne çalışasım var, ne eve gidesim, ne de başka bir şey yapasım. geleceğe dair bütün planlarımı sorgulamaya başladım, buradaki hayatımı tamamen bırakıp kaçasım, alakasız bir ülkede çöpçülük, pompacılık, bahçıvanlık, uşaklık, kapıcılık, çiftçilik vs yapasım var...
not: genelde TR sınırları dahilinde yaşayanlar için soruyorum. yurtdışında yaşayanlar da yazabilirler ama belirtirlerse sevinirim.
teşekkürler, süper pazartesiler.
ben şahsen birden çok aşırı depresif bir moda girdim keskin bir şekilde. halbu ki 2 haftalık izinimden daha bugün yeni döndüm (gerçi bunun da etkisi olabilir tabii ama hepsi bu değildir). majör depresyon belirtileri göstermeye başladım okuduğum ve anladığım kadarıyla. artık hiçbir şey güzel olmayacakmış gibi geliyor. ne çalışasım var, ne eve gidesim, ne de başka bir şey yapasım. geleceğe dair bütün planlarımı sorgulamaya başladım, buradaki hayatımı tamamen bırakıp kaçasım, alakasız bir ülkede çöpçülük, pompacılık, bahçıvanlık, uşaklık, kapıcılık, çiftçilik vs yapasım var...
not: genelde TR sınırları dahilinde yaşayanlar için soruyorum. yurtdışında yaşayanlar da yazabilirler ama belirtirlerse sevinirim.
teşekkürler, süper pazartesiler.
0
benim değişmedi, zaten nefret ediyordum ülkeden ama sinirlerim biraz daha oynadı.
Mutluluk verici şekilde eşim biraz değişti, genelde benim gibi düşünse de yurtdışına yerleşmeye mırın kırın ediyordu, şimdi kendi araştırıyor.
Mutluluk verici şekilde eşim biraz değişti, genelde benim gibi düşünse de yurtdışına yerleşmeye mırın kırın ediyordu, şimdi kendi araştırıyor.
0
Mutsuzduk, ümidimiz azdı, travma üzerine travma yaşadığımız için zaten ülke hakkında iç açıcı düşüncelere ve hislere sahip değildik ancak cuma akşamını unutamıyorum. Sonrasında yaşananları unutamıyorum. Tek yatamıyorum mesela. Ölümden korkmuyorum ama o sesler, o patlamalar, silah sesleri. Doğu'da o çocuklar bu seslerle nasıl yaşamayı başarıyor diye soruyorum kendime. Beyin algılamadığı şeyi garipsiyor. Yanlışlıkla görmek durumunda kaldığım +18'lik görüntüleri silemiyorum aklımdan. Uzun zamandır panik bozukluk tedavimi sonlandırmıştık, artık anksiyete önleyici ilaçlar almıyordum, ruhen inanılmaz dengedeydim ancak cuma akşamı sonrası ruh halinden ziyade beyinde algılar değişti. Dilim çok uyuştu mesela iki günde. Sigara içtim. Ağlama nöbetlerim oldu. Konuşurken toparlayamıyorum mesela ifade etmek istediklerimi. Kopuk kopuk anlattığımı fark ettim. Dün akşam Kadıköy'de alalen tacize uğradım. Yardım çığlığıma kimse tepki vermedi. İnsan olarak nasıl bu kadar kaybettik sorusunu çözümleyemiyor beynim. Kalbim acıyor. Belki bu cevabımı sonrasında silerim. Şu an sadece paylaşmak istedim. Bilmiyorum bu toplumsal travmayı nasıl atlatırız. Zihinlerden o görüntüleri nasıl sileriz.
0
hemen hemen aynı durumlar.
ülkeyi belirledik şu an gitmek için nasıl bir yol izlenmeli diye düşünüyoruz.
mesele şu ki umudumuzu kaybettik.
pembe tablo çizenlerin bu ülkede kalarak o pembeliği yaşamalarında sakınca görmüyorum.
böyle bozuk bir düzen olamaz.
tarakkürek konuşan kimseye cevap verme hissi ve onların anlattıklarından rahatsız olma hissi artık kayboldu.
şimdi millet; he oralarda sizi bekliyordu diyecekler, ama son yıllarda çevremdeki insanlarda yurtdışına gidenlerin oranı ciddi sayılara geldi. on yıl sonra akrabalarım yurt dışında daha kalabalık olacak bu gidişle.
babam ve annem bile gitmeye hazır.
kimse de ne huzur ne yatırım/çalışma isteği ne de sağlıklı bir psikoloji kalmadı.
bu arada ailece eğitim düzeyi ve geliri iyi, yurtdışını özellikle avrupayı gezmiş görmüş insanlarız. gitmeyi herkes buruk bir şekilde istemekte.
ülkenin şu durumunda fakir olup mutlu olanları anlayamıyorum.
ülkeyi belirledik şu an gitmek için nasıl bir yol izlenmeli diye düşünüyoruz.
mesele şu ki umudumuzu kaybettik.
pembe tablo çizenlerin bu ülkede kalarak o pembeliği yaşamalarında sakınca görmüyorum.
böyle bozuk bir düzen olamaz.
tarakkürek konuşan kimseye cevap verme hissi ve onların anlattıklarından rahatsız olma hissi artık kayboldu.
şimdi millet; he oralarda sizi bekliyordu diyecekler, ama son yıllarda çevremdeki insanlarda yurtdışına gidenlerin oranı ciddi sayılara geldi. on yıl sonra akrabalarım yurt dışında daha kalabalık olacak bu gidişle.
babam ve annem bile gitmeye hazır.
kimse de ne huzur ne yatırım/çalışma isteği ne de sağlıklı bir psikoloji kalmadı.
bu arada ailece eğitim düzeyi ve geliri iyi, yurtdışını özellikle avrupayı gezmiş görmüş insanlarız. gitmeyi herkes buruk bir şekilde istemekte.
ülkenin şu durumunda fakir olup mutlu olanları anlayamıyorum.
0
Korkuyorum. Onun dışında olayla ilgili yapılan yorumları okurken kendimi keseck kıvama geldim. Gezide kendimi çok yakın hissettiğim "aydın" kesimin akp'li "çomar" tayfayla beyinsizlikte yarışacak düzeyde olduğunu gördüm. Ülkeyi terk etmeme 2-3 sene var. Bu süre içinde iç savaş çıkmasından korkuyorum.
0
evimin önünden 3 gün boyunca tekbir getirip silah atarak sabahlara kadar korna çalan tipler tüm yaşam enerjimi sömürdü bitirdi. ek olarak umutsuzluk, korku, karamsarlık ve isteksizlik duyuyorum. bu ülkede gelecek planı yapmalık ortam yok, yurtdışına gitmek için çabalamak ise enerji, umut ve istek gerektiriyor.
0
Hep bir umudum vardı, kitabı kapatmayalım, hallolacak, düzelecek, güzel günler ileride diyebilecek bir şey bulabiliyordum. Bu iki gün o umut kırıntılarını aldı götürdü. Dipten gelen bir mutsuzluk dahası umutsuzluk içindeyim. Ne yapacağımı bilmiyorum.
0
keşke değişse, hayatımın değişime o kadar çok ihtiyacı var ki. öyle ki; değişimin nerden nasıl geleceğini bile önemseyesim olmuyor bazen. şaka bir yana bence darbeyi fazla abartıyorlar, biz sıradan insanlara pek bir şey olmaz. bir sosyoloji kitabında okumuştum en büyük dünya savaşlarında bile halkın hayatı rutin devam etmiş, yemiş, içmiş sevişmiş, üremişler. önceden bin türlü zorluklarla baş ederek işten eve evden işe gidiyorduk, yine öyle olacağız.
0
Benim kafam çok karıştı, hiç güvende hissetmiyorum kendimi.
Belki ben biraz abartıyorum ama ulan sen açıksın, vay bu kıyafet ne diye kuytu bi yere çekilip önce tecavüze uğrayıp sonra öldürüleceğim günler çok uzak değilmiş gibi geliyor.
Ankara'dayım, buradan ayrılmak istiyorum. Kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Markete bile giderken tedirginim. Böyle yaşanmaz. Yaşadığım hayatı, yaşadığım yeri, işimi toptan sorgulamaya başladım. Yurt dışına asla gitmek istemeyen biriyim acaba mı demeye başladım.
Onun ötesinde bütün memleketin akıbeti ne olacak endişe içerisindeyim. Dev bir bilinmezlik ortamının içerisindeyiz. Çok korkunç her şey.
Yine de olan bitenden hemen sıyrılıp normal hayatına dönemeyen siz gibi insanların olduğunu görmek beni nedense sevindiriyor.
Belki ben biraz abartıyorum ama ulan sen açıksın, vay bu kıyafet ne diye kuytu bi yere çekilip önce tecavüze uğrayıp sonra öldürüleceğim günler çok uzak değilmiş gibi geliyor.
Ankara'dayım, buradan ayrılmak istiyorum. Kendimi hiç güvende hissetmiyorum. Markete bile giderken tedirginim. Böyle yaşanmaz. Yaşadığım hayatı, yaşadığım yeri, işimi toptan sorgulamaya başladım. Yurt dışına asla gitmek istemeyen biriyim acaba mı demeye başladım.
Onun ötesinde bütün memleketin akıbeti ne olacak endişe içerisindeyim. Dev bir bilinmezlik ortamının içerisindeyiz. Çok korkunç her şey.
Yine de olan bitenden hemen sıyrılıp normal hayatına dönemeyen siz gibi insanların olduğunu görmek beni nedense sevindiriyor.
0
Şu işidçi tiplerden daha fazla korkmaya başladım. Bu ülkede iyi bir şeyler olabileceğine dair umutlarım tükendi. Daha kötüsünün geleceğini düşünüyorum, bunlar iyi günlerimiz.
Kısa etek giydiğimiz için, sevgilimizin elini tuttuğumuz için, alkol aldığımız için dövüleceğimiz günleri bekliyorum.
Şimdiye kadar 2 kere başka bir ülkede yaşama fırsatım oldu. Cesaret edemedim, buralardan kopamadım. Şimdi çok pişmanım.
Kısa etek giydiğimiz için, sevgilimizin elini tuttuğumuz için, alkol aldığımız için dövüleceğimiz günleri bekliyorum.
Şimdiye kadar 2 kere başka bir ülkede yaşama fırsatım oldu. Cesaret edemedim, buralardan kopamadım. Şimdi çok pişmanım.
0
bir gecede herşeyin değişebileceğini öğrendik. Cuma gece o uçak ve silah sesleri bomba sesleri çok fenaydı. suriyelilere her zaman karşı olan biriydim ama bir an düşündüm savaş çıksa ne yaparız ? suriye'de herkes dilenci değildi sonuçta işi gücü kariyeri parası eşyaları evi olan insanlardı.
savaş olsa benim işimin paramın eşyalarımın evimin ne kadar anlamsız olacağını düşündüm. neyse ki olmadı herkesin herşeyini kaybetme noktasına yaklaştığı bir gece geçirdik .tanıdığım herkes mutsuz ve bezgin bıkkın. tatil planları konuşmaları yok bugün işyerimde .kolay unutulmaz ve etkisi silinmez gibi geliyor bana .
savaş olsa benim işimin paramın eşyalarımın evimin ne kadar anlamsız olacağını düşündüm. neyse ki olmadı herkesin herşeyini kaybetme noktasına yaklaştığı bir gece geçirdik .tanıdığım herkes mutsuz ve bezgin bıkkın. tatil planları konuşmaları yok bugün işyerimde .kolay unutulmaz ve etkisi silinmez gibi geliyor bana .
0
nefretim ve tepkim bakiydi zaten de kafam çok karıştı. bu kitleye karşı dikbaşlılık yapabiliyordum, düşündüğümü söylüyordum ama artık söyleyemem galiba. askerin kafasını kesen beni keser bir kuytuya atar, nasılsa hiçbir şey olmuyor. adamların cinayet videosu var ya, ötesi yok yani.
0
bir kez daha akıllara (bkz: türkiye'den siktir olup gitmek) geldi.
biz arkadaşlarım ile dışarıdaydık, darbeler konusunda bilgi sahibi olduğumuzdan saçma gelmişti ilk başta, kısa sürede biteceğini düşündük ama barbar sürüsünü hesaba bile katmamıştık. kolay kolay umudunu kaybeden bir insan değilim, güleçliğimden ödün vermeyeceğim de, ama başta da dediğim gibi sürekli akıllara gelen başıma gelecek galiba, ilk defa bir araştırmaya girdim, ecnebistanda yaşamayı bırak vatandaşı olmak için direkt, önümüzdeki bir kaç yıla aslıma döneceğim gibi duruyor.
kötü görüntülere bakmıyorum, genelde haber okumuyorum, sosyal medya hesabım yok, pervasız bir insan değilim, bu olanlar takmıyor hiç değilim, sadece bana etkilerini minimize ediyorum. (öneririm)
biz arkadaşlarım ile dışarıdaydık, darbeler konusunda bilgi sahibi olduğumuzdan saçma gelmişti ilk başta, kısa sürede biteceğini düşündük ama barbar sürüsünü hesaba bile katmamıştık. kolay kolay umudunu kaybeden bir insan değilim, güleçliğimden ödün vermeyeceğim de, ama başta da dediğim gibi sürekli akıllara gelen başıma gelecek galiba, ilk defa bir araştırmaya girdim, ecnebistanda yaşamayı bırak vatandaşı olmak için direkt, önümüzdeki bir kaç yıla aslıma döneceğim gibi duruyor.
kötü görüntülere bakmıyorum, genelde haber okumuyorum, sosyal medya hesabım yok, pervasız bir insan değilim, bu olanlar takmıyor hiç değilim, sadece bana etkilerini minimize ediyorum. (öneririm)
0
Artık umut olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de ne oluyorsa "iki ucu bokluk değnek" usulü oluyor her şartta bize kötü oluyor. Bundan sonra İslam Cumhuriyeti mi kurulur, bu şekilde devam ederiz ama yabancı ülkelerden boykot mu yeriz(yayınlanacak wikileaks belgeleri), insanlar daha da kutuplaşır ve iç savaş mı çıkar(Allah korusun) bilemiyorum. Yurtdışındaki arkadaşlarıma bakıyorum zaten pek politikayla ilgileri yok, şu an tek dertleri pokemon go ve kültür aktiviteleri vs vs. Biz çok saçma şeylerle hayatımızı mahvediyoruz/geçiriyoruz. Ha tüm bunlar olmasa bile sırf iş bulmak iş hayatı, aşk hayatı evlilik durumları falan yeterince zor onlarda bile çok geriden geliyoruz. İngiltere'de asgari ücretle çalışan bir baristonun alım gücü burada "başlangıç için iyi para ya" dediğin maaştan daha iyi belki de.
Zaten akademik kariyer gibi bir yola girdim, yurtdışını deneyebilirim ki geçen yıl ingiltere'de master yapıp döndüm. Ortam böyle olsaydı belki dönmemek için deli gibi uğraşırım. Orada da aile faktörü işin içine giriyor. Ailemi de yanımda götüremezsem yine aklım burada kalacak. Yavaş yavaş Suriyeli modunda giriyoruz hazır olun tek farkımız dil bilmemiz biraz daha eğitimli olmamız belki.
Zaten akademik kariyer gibi bir yola girdim, yurtdışını deneyebilirim ki geçen yıl ingiltere'de master yapıp döndüm. Ortam böyle olsaydı belki dönmemek için deli gibi uğraşırım. Orada da aile faktörü işin içine giriyor. Ailemi de yanımda götüremezsem yine aklım burada kalacak. Yavaş yavaş Suriyeli modunda giriyoruz hazır olun tek farkımız dil bilmemiz biraz daha eğitimli olmamız belki.
0
hayır değişmedi.
ülkeden %91 tiksiniyosam, artık %93 tiksiniyorum. ufak bi artış oldu yani sadece. ümidimi kaybedeli yıllar olduğu için artık öyle büyük yıkımlar yaşamıyorum, geyiğe vuruyorum hatta.
ülkeden %91 tiksiniyosam, artık %93 tiksiniyorum. ufak bi artış oldu yani sadece. ümidimi kaybedeli yıllar olduğu için artık öyle büyük yıkımlar yaşamıyorum, geyiğe vuruyorum hatta.
0
@buff +1 ben de giyimimden ötürü korkmaya başladım. kalkıp da bikiniyle çıkmıyorum halbuki sokağa. sırf başım açık diye ötekileştirileceğimi düşünüyorum. en çok ağrıma giden de hayatlarında hiçbir başarısı olmayan, bilimi bırak iki satır takvim yaprağı okumamış adamların kendilerini bir halt zannetmesi. bu insanlara baştakilerden daha çok kızıyorum. ama en büyük küfürleri bizi bu hale sokan, bu din bozuntusunu ortaya atan araplara ediyorum. benim de cumadan beri hayatımda çok şey değişti. artık kendi aileme bile tahammül edemediğimi fark ettim.
0
Evet bazı konulardaki düşüncelerim ve değer yargılarım değişti.
2002 yılından beri vicdani retçiyim, Türkiye'de o dönemde bunu deklare etmiş çok az sayıdaki kadınlardan biriyim,evliyim, anneyim, ateistim, analitik, seküler düşünce tarzına sahip ve başkalarının siyasi ve dini görüşlerine saygısı olan biriyim.
Çocuklarımı herhangi bir dinin öğretilerine göre yetiştirmiyorum, yarın öbür gün biri anne ben Budist oldum, bir diğeri ben gayim derse asla yadırgamam, hayatlarına müdahale etmeden, desteğimi ve sevgimi olabildiğince hissettiririm.
Gel gelelim ayın 15 inden beri bende nelerin değiştiğine, her tür siyasi düşünceden buna Akp liler de dahil olmak üsere pek çok arkadaşım ve eşim dostum vardı (dostum zannettiklerim) ama bu süreçte gördüm ki, ellerine fırsat geçtiğinde, ben benim gibileri bozuk para gibi harcayacak potansiyele sahipler.
Hepsini hayatımdan çıkardım. Eşimle birlikte bir takım radikal kararlar aldık ve iş yaptığımız Akp liler de dahil olmak üzere ve eş dost akraba tanıdık hepsiyle iletişimimizi kestik. Anladık ki bu karakterdeki insanlar, bizim yaşam tarzımıza tahammül ediyorlarmış sadece.
Ohhh be rahatladım.
2002 yılından beri vicdani retçiyim, Türkiye'de o dönemde bunu deklare etmiş çok az sayıdaki kadınlardan biriyim,evliyim, anneyim, ateistim, analitik, seküler düşünce tarzına sahip ve başkalarının siyasi ve dini görüşlerine saygısı olan biriyim.
Çocuklarımı herhangi bir dinin öğretilerine göre yetiştirmiyorum, yarın öbür gün biri anne ben Budist oldum, bir diğeri ben gayim derse asla yadırgamam, hayatlarına müdahale etmeden, desteğimi ve sevgimi olabildiğince hissettiririm.
Gel gelelim ayın 15 inden beri bende nelerin değiştiğine, her tür siyasi düşünceden buna Akp liler de dahil olmak üsere pek çok arkadaşım ve eşim dostum vardı (dostum zannettiklerim) ama bu süreçte gördüm ki, ellerine fırsat geçtiğinde, ben benim gibileri bozuk para gibi harcayacak potansiyele sahipler.
Hepsini hayatımdan çıkardım. Eşimle birlikte bir takım radikal kararlar aldık ve iş yaptığımız Akp liler de dahil olmak üzere ve eş dost akraba tanıdık hepsiyle iletişimimizi kestik. Anladık ki bu karakterdeki insanlar, bizim yaşam tarzımıza tahammül ediyorlarmış sadece.
Ohhh be rahatladım.
0
hayır.
bugüne kadar nasıldılarsa cuma gününden sonra da aynı. bizim gibi düşünmeyen %52 değişmedi. bugüne kadar onlar nasıldıysa cuma akşamından beri de aynılar.
kendilerini bir yalana inandırıp doyasıya eğleniyorlar ve bize de hayatı zehir ediyorlar.
bugüne kadar nasıldılarsa cuma gününden sonra da aynı. bizim gibi düşünmeyen %52 değişmedi. bugüne kadar onlar nasıldıysa cuma akşamından beri de aynılar.
kendilerini bir yalana inandırıp doyasıya eğleniyorlar ve bize de hayatı zehir ediyorlar.
0
Bir de konuşasım, paylaşasım var :( Sanırım içimdekileri paylaşmak istiyorum ancak herkesin derdi başından aşkın. Omuzlarına yük bindireceğim diye de anlatamıyorum.
0
hayata bakış açım, hislerim olumsuz yönde etkilendi. pek olumlu biri olmamama rağmen hem de. aklımdan selalar, tekbirler çıkmıyor. bunları dinlerken bu adamlar istese beni kıtır kıtır keser dedim. buna hayatımda ilk defa inandım. inancı ne olursa olsun bugüne dek inandığım güvendiğim herkese karşı artık temkinliyim. artık akşamları sokağa çıkmam mümkün değil, canım ne isterse onu giyiyordum, artık giymem. ortalıkta fikrimi özgürce ifade edemem. bunlar değişti yani. daha doğrudüzgün bilgi yokken etrafta sokağa çıkın dedi tayyip, çıktılar abi. evlerine girin derse bir gün, girerler. kapımı kapayınca huzurum vardı, artık yok.
0
hayır. o duruma çok evvel gelmiştim. özel hayatım da iyi gitmediğinden devreleri o zaman yaktıydım. daha yanacak devre var da... hayatla "başladın, bitirdim" noktasında uzlaşınca çok şey olmuyor...
beni durumu yorumlayan insanlar ve yorumları bunalttı hep. kendimi asıl onlardan korumaya çalışıyorum
-falan filan olacak
- ahaha komplocu seni gıdıaa
(oluyor tıs yok)
bu durum x 1 milyon
bu ülke kontrol edilmeyen conjecture'lar diyarı. yüz kere yanlış konuşma hakkı var insanların. olacaklar -onlar her ne ise her karar aşamasında yeni patikalar açılıyor veya olasılıklar değişiyor- yine olacak ve bu gerçek -sonsuz yanlış yapma ve hiç dinlememe, umursamama hakkı- sabit olduğu için olacak.
o adamların zaten farkındaydım, anlıyor musun. mayınlar kaldırıldığından beri farkındaydım. etnikçi iyi polislerle bu kötü polisler o zamandan beri vardı, kuklalar hep vardı. hatta 11 eylülden sonra ismi değişeduran aynı terörist örgütlerin, besleme lejyonerlerin, berserkerların farkına varmamak için kör olmak gerekiyordu. bunları bırakalım gömme olduğu kanıtlanmış kanıtla uluorta ömür çürütüp insanları hasta ettiler cezaevlerinde. umursayan var mı? yok. o askerler 1980'dekiler ya, ondan o zaman umursamadı duyarlı millet. o kadar kolay mı? babamızın çiftliği mi? ulan, onu yapabilen bunu neden yapamasın a be kazkafa, ne engelliyor, orada adam ölmedi mi sanıyorsun? ya da o iki kesimin birbirinden farkı mı var sanıyorsun? dünyanın onca yerind ebunlar olurken masal mı sanıyordu insanlar? libya'da kaddafi'yi kazığa oturtanlar? onları da mı görmediniz? kadınların okuyabildiği falan şeriatla alakası olmayan ülkeye "arap baharı" ile neler oldu? havalı havalı herifler sniperlarına susturucu takarlerken pek yakışıklı, öldürüşleri çok estetik, bu mu fark? onlar bu bokları sıçıyorlar biz de o sıçtıklarının pembe olmasını mı bekliyoruz?
-anti abdci gafa sken komplocu seni.
ulan... ah ulan yemin ederim bıktım. eh dövünsün herkes, hepimiz ne halimiz varsa görelim.
beni durumu yorumlayan insanlar ve yorumları bunalttı hep. kendimi asıl onlardan korumaya çalışıyorum
-falan filan olacak
- ahaha komplocu seni gıdıaa
(oluyor tıs yok)
bu durum x 1 milyon
bu ülke kontrol edilmeyen conjecture'lar diyarı. yüz kere yanlış konuşma hakkı var insanların. olacaklar -onlar her ne ise her karar aşamasında yeni patikalar açılıyor veya olasılıklar değişiyor- yine olacak ve bu gerçek -sonsuz yanlış yapma ve hiç dinlememe, umursamama hakkı- sabit olduğu için olacak.
o adamların zaten farkındaydım, anlıyor musun. mayınlar kaldırıldığından beri farkındaydım. etnikçi iyi polislerle bu kötü polisler o zamandan beri vardı, kuklalar hep vardı. hatta 11 eylülden sonra ismi değişeduran aynı terörist örgütlerin, besleme lejyonerlerin, berserkerların farkına varmamak için kör olmak gerekiyordu. bunları bırakalım gömme olduğu kanıtlanmış kanıtla uluorta ömür çürütüp insanları hasta ettiler cezaevlerinde. umursayan var mı? yok. o askerler 1980'dekiler ya, ondan o zaman umursamadı duyarlı millet. o kadar kolay mı? babamızın çiftliği mi? ulan, onu yapabilen bunu neden yapamasın a be kazkafa, ne engelliyor, orada adam ölmedi mi sanıyorsun? ya da o iki kesimin birbirinden farkı mı var sanıyorsun? dünyanın onca yerind ebunlar olurken masal mı sanıyordu insanlar? libya'da kaddafi'yi kazığa oturtanlar? onları da mı görmediniz? kadınların okuyabildiği falan şeriatla alakası olmayan ülkeye "arap baharı" ile neler oldu? havalı havalı herifler sniperlarına susturucu takarlerken pek yakışıklı, öldürüşleri çok estetik, bu mu fark? onlar bu bokları sıçıyorlar biz de o sıçtıklarının pembe olmasını mı bekliyoruz?
-anti abdci gafa sken komplocu seni.
ulan... ah ulan yemin ederim bıktım. eh dövünsün herkes, hepimiz ne halimiz varsa görelim.
0
Ben şunu düşünüyorum, evet %52 lik kesim değişmedi, evet perşembenin gelişi çarşambadan belliydi belki ama bu kesim artık şundan iyice emin oldu, biz ve bizim gibileri yarın öbür gün, bir mekanda alkol alırken görünce istediği gibi linç edebilecek bu zaten zındıktı, allahsızdı deyip kesip doğrayabilecek ve karısına kızına bunlar mürted, karısı kızı bize helaldir deyip tacavüz edebilecek o gümbürtüde bizler kim vurduya gideceğiz. Onlara hiç bir şey olamayacak.
Çok mu ütopik ta da distopik mi demeliyim?
Çok mu ütopik ta da distopik mi demeliyim?
0
Ben yurtdışındayım. Belki fark edenler olmuştur ama şu birkaç gündür daha önce hiç olmadığı kadar sık yazıyorum buraya. Yurtdışında olmak insanı epey etkiliyormuş, onu anladım. İçini dökmek istiyorsun, çevrendekiler haftasonu etkinliklere gitmiş, keyfine bakmış...vs. Acır bir ifadeyle "ne oluyor Türkiye'de" diye sorular geliyor, anlatıyorsun. E çok iyi anlayamıyorlar da ortamı tabii. Hayatlarının hiçbir döneminde Türkiye'deki ortama benzer bir ortamda bulunmamış insanlar bunlar. Bisiklet yolunun geliştirilmesine dair imza toplayan gönüllüler konuşuluyordu düne kadar. Ya da en fazla kira fiyatlarının gün geçtikçe artması gündem oluyor. Böyle bir ortamdasın ama senin içinde ciddi bir öfke var ve bu öfkeni boşaltamıyorsun. Ciddi bir problem bu benim için, daha önce yaşamamıştım. Yani şu anda yurtdışında yaşamamın tek avantajı güvende olmam, onun dışında psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Tabii gidişatın varacağı noktayı iki sene önceden görüp bir sene boyunca ülkeden gitmek için çok çabaladım. Bu çabamın boşa olmadığını görmek de üzdü esasında. "Oh iyi ki zamanında gitmişim şu ülkeden" gibi bir tepki veremiyor insan, inan bana. Bundan sonraki süreçte de keşke diyorum tüm sevdiklerim Türkiye'yi terk edebilse. Ha ya da diyorum dönsem mi Türkiye'ye. Çünkü bu şartlarda yurtdışında yaşamanın da pek anlamı yok gibi geliyor bana. Gerçekten bilmiyorum. Yalnızlığı yaşam biçimi olarak görmüş bir insanım ben. Türk insanının Asya soğukluğunu bünyesine almış birisiyim. Ancak bu olanlardan sonra hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim kendimi. Tuhaf duygular.
Lütfen dikkatli olun. Karşı karşıya olduğunuz kitle mantıktan, anlayıştan ve insanlıktan nasibini almamış insanları barındırıyor. Şu kökten dinci, baş belası terör örgütünün bu darbe girişimini önleyen islamcılar sizi baş düşman olarak görüyor ve elbette ki sokağa alışmanın verdiği duyguyla sizin başınızı sık sık ağrıtacak.
Lütfen dikkatli olun. Karşı karşıya olduğunuz kitle mantıktan, anlayıştan ve insanlıktan nasibini almamış insanları barındırıyor. Şu kökten dinci, baş belası terör örgütünün bu darbe girişimini önleyen islamcılar sizi baş düşman olarak görüyor ve elbette ki sokağa alışmanın verdiği duyguyla sizin başınızı sık sık ağrıtacak.
0
beni pek etkilemedi açıkçası
bu kalabalığı biliyordum bunlar vardı hala varlar, biraz gaza geldiler ancak yavaş yavaş normal boktanlığa dönmeye başlar hayat.
bu kalabalığı biliyordum bunlar vardı hala varlar, biraz gaza geldiler ancak yavaş yavaş normal boktanlığa dönmeye başlar hayat.
0
öküz oturdu içime, 3 gündür çok huzursuzum. cuma günü öncesinde AKP yi istediğim şekilde eleştiriyordum, artık eleştiremem herhalde. Çünkü beni kıtır kıtır kesecek potansiyeli gördüm çok yakın çevremde, daha kötüsü onlarda kendilerini engelleyecek birşey olmadığını gördüler, bugün beni Tayyibe küfür etti bu diye linç etseler hiç bir yaptırımla karşılaşmazlar ve bunu da çok ii biliyorlar artık.
İş dışında şort-tişört-terlikle dolaşırım genelde, hem hava sıcak hem de çok rahatlık.
2 gündür hiç olmadığı şekilde bir sürü laf yedim şakayla karışık, üstelik erkeğim :(
İş dışında şort-tişört-terlikle dolaşırım genelde, hem hava sıcak hem de çok rahatlık.
2 gündür hiç olmadığı şekilde bir sürü laf yedim şakayla karışık, üstelik erkeğim :(
0
Acayip tırsmış durumdayım ben.
Şu "karıları ganimetimizdir " düşüncesi, askere "kızın var mı" diyen polis, bebekliğini bildiğim akrabamın oğlunun facebook yazıları ( facebook arkadaşlarına ana avrat düz gitmesi, reis emretsin kardeşimi keserim demesi, edepsiz, saygısız lafları...), emniyetin "darbeci" ihbarı yapana prim vereceği söylentisi (gerçek mi bilmiyorum, gerçektir zannımca), silahlanmanın serbest bırakılacak olması...
Kendim için değil, kızlarım için endişeliyim. Bu adamların akılları fikirleri pipilerinde. Kafasının üzerinde helikopter uçuyor adamın ilk aklına gelen pilotun karısına hallenmek.
önleminizi alın notu:
emniyetin darbeci ihbarı için prim şeysi doğruysa kötüye kullanımları olacaktır. 80'de aynı şeyi yapıldı, komşusuna kızan, işyerindeki arkadaşını devre dışı bırakmak isteyen, tarlasında gözü olan vs " bu koministir" diye ihbar etti, adamlar içerde bişey kanıtlayamadı. zira içersi çok kalabalıktı kimsenin de gerçekleri araştırma gibi bi niyeti yoktu, ne kadar çok suçlu o kadar başarı...
Şu "karıları ganimetimizdir " düşüncesi, askere "kızın var mı" diyen polis, bebekliğini bildiğim akrabamın oğlunun facebook yazıları ( facebook arkadaşlarına ana avrat düz gitmesi, reis emretsin kardeşimi keserim demesi, edepsiz, saygısız lafları...), emniyetin "darbeci" ihbarı yapana prim vereceği söylentisi (gerçek mi bilmiyorum, gerçektir zannımca), silahlanmanın serbest bırakılacak olması...
Kendim için değil, kızlarım için endişeliyim. Bu adamların akılları fikirleri pipilerinde. Kafasının üzerinde helikopter uçuyor adamın ilk aklına gelen pilotun karısına hallenmek.
önleminizi alın notu:
emniyetin darbeci ihbarı için prim şeysi doğruysa kötüye kullanımları olacaktır. 80'de aynı şeyi yapıldı, komşusuna kızan, işyerindeki arkadaşını devre dışı bırakmak isteyen, tarlasında gözü olan vs " bu koministir" diye ihbar etti, adamlar içerde bişey kanıtlayamadı. zira içersi çok kalabalıktı kimsenin de gerçekleri araştırma gibi bi niyeti yoktu, ne kadar çok suçlu o kadar başarı...
0
nwnd
Harcamalari kalem kalem takip edebilecek, hatta faturalari vs baglayabilecek ios app var mi tavsiye ettiginiz. Gireni cikani net goreyim..
Harcamalari kalem kalem takip edebilecek, hatta faturalari vs baglayabilecek ios app var mi tavsiye ettiginiz. Gireni cikani net goreyim..
0
lafıolmaz
Bu aralar çok bunaldım. Bir ay boyunca dışarı çıkmayacağım. Dizi izleyerek zihnimi uyuşturmak istiyorum bir süreliğine. Kıstasım: Bir sonraki bölümü merak uyandırsın, yani sürükleyici olsun.İzleyip de beğendiklerim:DexterSpartacusGame Of ThronesPrison BreakBlack MırrorBansheeTrue DetectiveFriday Nig
Bu aralar çok bunaldım. Bir ay boyunca dışarı çıkmayacağım. Dizi izleyerek zihnimi uyuşturmak istiyorum bir süreliğine. Kıstasım: Bir sonraki bölümü merak uyandırsın, yani sürükleyici olsun.
İzleyip de beğendiklerim:
Dexter
Spartacus
Game Of Thrones
Prison Break
Black Mırror
Banshee
True Detective
Friday Night Lights
Breaking Bad
Vikings
Sherlock
Sons Of Anarchy
İzleyip de beğendiklerim:
Dexter
Spartacus
Game Of Thrones
Prison Break
Black Mırror
Banshee
True Detective
Friday Night Lights
Breaking Bad
Vikings
Sherlock
Sons Of Anarchy
0
Breaking Bad yazılmıştır diye baktım ama hayret kimse yazmamış. Listeye ekliyorum.
0
kıstasına uymuyor ama benim önerim 10 sezonuyla friends. bunaldığın dönemde antidepresan etkisi yaratır.
0
doctor who, eğer fantastik şeyleri ve ingiliz tarzını seviyorsan daha iyi dünyadan koparacak bir şey bilmiyorum.
0
Fringe. Dün o kadar bunaldım ki açıp biraz izleyeyim dedim; arka arkaya 4 bölüm izlemişim.
0
The walking dead fazla mantik aramayip surekleyicilik kistas ise aradigin bu.
0
Lost, fringe. Ben de gündemi unutmak için bunları baştan izliyorum.
0
oz ve hemen ardından the wire. şöyle ki ozu izlerken ben wireı bilmiyordum. "keşke bu hapishanenin dışını çektikleri bi dizi de olsa" diyordum ve tam o sırada wire ile karşılaşınca mutluluktan uçmuştum. ikisiyle kapışabilecek diziler nadir olduğundan ve o dizileri de bitirmiş olmamdan dolayı ikisini de birden fazla olarak tekrar izlemişimdir. izlediğin dizilere bakılırsa tam senlik diyebilirim bunlar.
0
supernatural, sons of anachy, south park(efso), gotham, the last kingdom(vikings yokken müthiş gider), marco polo (netflix yapımı efso)
0
six feet under. dünyanın en iyi dizisi bu aslında. sürükleyici mi emin değilim de daha iyisi yok işte yani.
bir de oz. bu deli gibi sürükleyici ve bence six feet under'ın tahtını sallayabilecek kadar başarılı tek dizi.
bir de oz. bu deli gibi sürükleyici ve bence six feet under'ın tahtını sallayabilecek kadar başarılı tek dizi.
0
sorunvar
Devamlı uçak sesleri geliyor mu ? F16 lar uçuyor gibi ?
Devamlı uçak sesleri geliyor mu ? F16 lar uçuyor gibi ?
0
nothing in my way
lan bu tinder nasıl bir ortam böyle? biriyle eşleşiyorum sanki kafasına silah dayamışım gibi zordan konuşuyor. birine buluşma teklif ediyorum üşenirim, uğraşamam diyor. bu salaklar burayı ne zannediyor? tanışıp buluşma sitesi değil mi burası? ben mi yanlış biliyorum?
lan bu tinder nasıl bir ortam böyle? biriyle eşleşiyorum sanki kafasına silah dayamışım gibi zordan konuşuyor. birine buluşma teklif ediyorum üşenirim, uğraşamam diyor. bu salaklar burayı ne zannediyor? tanışıp buluşma sitesi değil mi burası? ben mi yanlış biliyorum?
0
Ego şişirme yeri oldu o artık çalışma işleyişi değişti. Ne tipler değer gördü orada eşleşme sonucunda. Normal hayatta silik olan kişiler burayı kişisel gelişim yeri olarak kullanıyor.
0
fotoğrafını ilk bakışta beğenmiştir sonradan inceleyince beğenmemiştir.
0
sokağa çıkıp sosyalleşmeyi dene. eğer bunu yapamıyorsan ve bu saçmasapan uygulamayı kullanmaktan başka çaren yoksa isyan etmen çok komik.
0
abartmiyorum (ss atmaya usendim) 79 tane es var suan hic biriyle konusma ilerlemedi. selam sikiselim mi diye de yazmiyorum gayet normal konustum hepsiyle
yemin ediyorum turk kizlarnin agir gerizekali oldugunu bize ispatlamis program
yemin ediyorum turk kizlarnin agir gerizekali oldugunu bize ispatlamis program
0
seljax helal olsun baba 79 tane kizla eslesmek de buyuk basari ama hicbiriyle bulusamadiysan o da apayri bir basari tabii.
0
kafa tipler de çıkıyor da arada match olacan da konuşacan daa ölme eşeğim ölme
0
Abi kadın erkek ilişkisi böyle bi piyasa. Onun sana ihtiyacı yok, senin ona ihtiyacın var. Ona yazan 50 tane adam var. Sen marketteki bi ürünsün onun için, seni seçmesi için götünü yırtmanı, kendini beğendirmek için çırpınmanı istiyor. Bu sadece tinder'da böyle değil, kadın-erkek ilişkileri hep böyle. Niye şaşırdın anlamadım.
0
Haha cok komiksiniz ya.
Bir suru sebep olabilir. Baskasiyla konusuyodur, sen yedektesindir. 79 tane matchin olduguna gore sen de ayni sekilde davraniyorsundur zaten.
Bir de turk erkekleri de tam mal ya, adami begenmiyorum geliyo instagramdan mesaj yaziyo ajdkdj oyle yuruyecegini filan saniyor. Diyorum neden instagram message requestlerim 2 iken 25 filan oldu :/
Ha bir de hemen konusup bulusunca cok bos tipler cikiyor. Kacmak icin bahane araya araya helak olmustum. En iyisi biraz konusmak.
Ha bir de hic cevap atmiyolarsa kaldir gitsin match i, ne ugrasiyosun ki?
Ben mesela msj attigimda cvp gelmezse 24 saatte, direkt match i kaldiriyorum. Kafama da takmiyorum.
Bir suru sebep olabilir. Baskasiyla konusuyodur, sen yedektesindir. 79 tane matchin olduguna gore sen de ayni sekilde davraniyorsundur zaten.
Bir de turk erkekleri de tam mal ya, adami begenmiyorum geliyo instagramdan mesaj yaziyo ajdkdj oyle yuruyecegini filan saniyor. Diyorum neden instagram message requestlerim 2 iken 25 filan oldu :/
Ha bir de hemen konusup bulusunca cok bos tipler cikiyor. Kacmak icin bahane araya araya helak olmustum. En iyisi biraz konusmak.
Ha bir de hic cevap atmiyolarsa kaldir gitsin match i, ne ugrasiyosun ki?
Ben mesela msj attigimda cvp gelmezse 24 saatte, direkt match i kaldiriyorum. Kafama da takmiyorum.
0
Konuşma yapına bağlı, en baştan itibaren ilgi çekici olman gerekiyor. Sonuçta onların like ettiklerinin %90'ına karşılık geliyor Türkiye'deki erkek tindercıların sürekli like spree yaptığını düşünürsek. Talep bu kadar artınca ilk 3 cümleden bile elenebiliyor insan. Sorun Türk kızlarında değil onları putlaştıranlarda. Vakti zamanında Fun Run oyunun zar zor konuşulan chatinden bile 2 kızla tanışıp buluşmuştum. Ben Tinder'da hiç selamla girmedim konuşmaya şimdiye kadar. Hep bulmaca, zekâ soruları falan gönderiyordum direk internette cevabı olmayan. Devamı geliyordu zaten.
0
muhabbetin açmamış + kötü muhabbetini bertaraf edecek kadar yakışıklı da değilsin
napsın kız, sırf match oldunuz diye beğenmediği halde senle buluşmak zorunda mı?
napsın kız, sırf match oldunuz diye beğenmediği halde senle buluşmak zorunda mı?
0
Tanisip bulusma uygulamasi ama hepsiyle de bulusmak istemiyorlardir. suicides +1
Ya da ne bileyim..
Ya da ne bileyim..
0
beğenmemiştir. başta yakışıklı geldiysen bile sonradan ya fikri değişmiştir ya da muhabbetin leştir. ya da sadece egosu için kullanıyordur. her şey olabilir, takmayın kafanıza.
0
Bu ulkede psikolojisi duzgun adam/kadin cok yok kardes olanlar da tindera niye girsin. Kizlar trip atiyo vs de erkekleriyle iletisime girsen o da ayri bi mesele.
0
o kadar da degil aga
genç erkek kişisiyim. eskiden birşeyler alarak mutlu olabilirken, son 1-2 senedir çorap dahi almak istemiyorum. aldıklarımdan tad almıyorum, kazıklandım mı düşüncesiyle aldığımdan da soğuyorum. gerçekten ihtiyaç ve acil olmayan hiçbir şeyi almıyorum, onları da eşimin zorlamasıyla alıyorum. maddi ola
genç erkek kişisiyim. eskiden birşeyler alarak mutlu olabilirken, son 1-2 senedir çorap dahi almak istemiyorum. aldıklarımdan tad almıyorum, kazıklandım mı düşüncesiyle aldığımdan da soğuyorum. gerçekten ihtiyaç ve acil olmayan hiçbir şeyi almıyorum, onları da eşimin zorlamasıyla alıyorum. maddi olarak pek bir sıkıntım yok. depresyonda değilim, şüphelenip kontrole gittim. çalışma tempomda, özel hayatımda bir sorun yok. bir yandan da iyi aslında, materyalist tarafım kayboldu gibi. ama yeni bir şeyden gelen haz da yok oldu.
sizde de oluyor mu?
sizde de oluyor mu?
0
gayet de şahane bir şey olmuş, ihtiyaçtan fazlasını almak hiçbir zaman mantıklı değil. ama hayattan 5 birim mutluluk alıyordum, 1 birimi burdandı bu kaybolunca toplamda 4 birim mutluluğum var diyorsan o sıkıntılıymış. o 1 birimi çoktan diğer şeylere yaydıysan düşünme bile ama yaymadıysan ve maddi sıkıntın yoksa mesela kitap - koleksiyon itemları - tatil gibi şeylere para harcayarak mutlu olabilirsin. sonuçta internet diye bi şey var her şeyin en ucuzunu bulabiliyoruz.
edit: bende olmuyor, olsa üzülmem. maksimum "ya buna da hiç gerek yok be abii" diyerek kasaya gitmekten vazgeçtiğim oluyor bazen.
edit: bende olmuyor, olsa üzülmem. maksimum "ya buna da hiç gerek yok be abii" diyerek kasaya gitmekten vazgeçtiğim oluyor bazen.
0
bende de oldu son 2 senedir. bize dayatılan bir yaşam tarzı var tüketmek üzerine ve paramızla sürekli ihtiyacımız olmayan şeyler satın almamız gerektiğini hissediyoruz. geçen arkadaşlarla konuşuyoruz, iphone'a 3500 lira vermeyi saçma bulduğumu anlattım, adam "parayı mezara mı götüreceksin, hayatını yaşa biraz" gibi saçma bir argüman sundu. hayatı yaşamayı iphone satın almakla özdeşleştirmiş.
benim fikrime göre bir gün ölüm döşeğindeyken geriye baktığında satın aldığın armani gömlekleri, iphone'ları falan değil, yaşadığın tecrübeleri, gezdiğin ülkeleri, güzel vakit geçirdiğin insanları hatırlarsın. parayı mal almaktansa tecrübe satın almaya harcamayı daha mantıklı buluyorum o yüzden.
benim fikrime göre bir gün ölüm döşeğindeyken geriye baktığında satın aldığın armani gömlekleri, iphone'ları falan değil, yaşadığın tecrübeleri, gezdiğin ülkeleri, güzel vakit geçirdiğin insanları hatırlarsın. parayı mal almaktansa tecrübe satın almaya harcamayı daha mantıklı buluyorum o yüzden.
0
bence kötü değil çok çok iyi bir şey olmuş. bir çalışmaya ilişkin bir yazı var aşağıda çok güzel deneyim satın alan ve madde satın alan insanların mutlulukları ile ilgili.
eğer vaktin varsa okuyabilirsin, aramada ilk çıkanları gönderiyorum sitelerle bir alakam yok.
www.girisimcilerokulu.com
www.fastcoexist.com
eğer vaktin varsa okuyabilirsin, aramada ilk çıkanları gönderiyorum sitelerle bir alakam yok.
www.girisimcilerokulu.com
www.fastcoexist.com
0
valla en son ikinci el iphone aldım 3 sene önce mi ne, o günden beri hiçbir elektronik cihaz almadım. aldığım kıyafet sayısı da 3 parçayı geçmemiştir. kullanmadığım her şeyi de ya sattım ya da birilerine hibe ettim. benim de içimden gelmiyor. birkaç kere çok zorladım kendimi yeni bir şeyler alayım mutlu olayım diye, porno izler gibi kutu açma videoları, tanıtım videoları falan izledim ama yok, zerre bir şey uyanmıyor. resmen para harcamak istedim ama neye harcayacağımı bulamayıp vazgeçtim. bence müthiş bir şey, bundan sorun olarak bahsetmen ilginç olmuş.
0
evet 1 birimden alabiliyordum o mutluluğu. ama hayatımın hiçbir döneminde sırf para harcamak için harcamadım. gereksiz eşyam çok azdır. şu da var, gereksiz gördüğüm her şeyi ihtiyaç sahibine veriyorum. bu markalı gömlekmiş dur ben bunu saklayayım demiyorum (eskiden derdim ama) anında torbaya koyup gönderiyorum. geçen mesela saydım 4 tane işe giymelik gömleğim var, 6 tane lazım gidip almıyorum. insanlara maddi olarak da yardım etmeye başladım ama o yeni olanı açıp kurcalama isteği kayboldu. birşey alınacağı zaman canım sıkılıyor nedensizce. @freya tatilden de keyif almaz oldum bu svihs turizmcileri yüzünden. herif dünkü yemekleri soslayıp ertesi gün önüne çıkarıyor. bunu daha az yapan otel de geceliğine 1000 lira istiyor. şerefsizler..
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu : evet abi bir de o tipler var değil mi? mezara mı götüreceksin geyikçileri. harcamaktan imtina ettiğini düşünen tipler, varyemez zannedenler. keyif almıyorum kardeşim, ne iphone dan ne samsungun en üst modelinden, ne oled tv sinden ne bilmemnesinden.
@sir gawain : aslında tam olarak da sorun değil, beni heyecanlandıran bir şeyin ortadan kalkması gibi bir şey. yoksa sadece keyif almak için gereksiz bir şeyleri alamama durumu değil.
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu : evet abi bir de o tipler var değil mi? mezara mı götüreceksin geyikçileri. harcamaktan imtina ettiğini düşünen tipler, varyemez zannedenler. keyif almıyorum kardeşim, ne iphone dan ne samsungun en üst modelinden, ne oled tv sinden ne bilmemnesinden.
@sir gawain : aslında tam olarak da sorun değil, beni heyecanlandıran bir şeyin ortadan kalkması gibi bir şey. yoksa sadece keyif almak için gereksiz bir şeyleri alamama durumu değil.
0
yeni bir şeyden gelen hazzı deneyim alarak yaşamayı denerseniz belki bu konudan bu kadar rahatsızlık duymazsınız. goz dolduran futbolcu da aynısını yazmış zaten.
yaklaşık iki senedir ihtiyacım olmayan hiçbir şey almıyorum, alınca da kazıklandım mı diye değil ama başka şeylerle de idare edebilirdim gibi geldiği için biraz üzülüyorum. bence maddi anlamda bir şey sizi memnun etmediği için sevinmeniz lazım :)
yaklaşık iki senedir ihtiyacım olmayan hiçbir şey almıyorum, alınca da kazıklandım mı diye değil ama başka şeylerle de idare edebilirdim gibi geldiği için biraz üzülüyorum. bence maddi anlamda bir şey sizi memnun etmediği için sevinmeniz lazım :)
0
bu arada yaşadığın değişimle evlilik tarihin örtüşüyor mu? yani evlendikten sonra mı böyle oldun? kendi tecrübemden yola çıkarak onun da etkisinin olduğunu söyleyebilirim.
0
yok 8 yıllık evliyim. aile şirketinde ortaklığım vardı onu bitirdim yeni iş kurdum. hayatımdaki o tarihe örtüşen en büyük olay bu. ama onunla ilgili olduğunu sanmıyorum. biraz da kendimi yaşlı hissediyorum. ha şu var, kaygılarım arttı ama kaygı bozukluğu seviyesinde değil. belki de bu yüzdendir.
0
